Salı Sofrası ) Karabük’e fark attık

featured

Salı Sofrası

Karabük’e fark attık

Ne güzel, herkesin kalesini yerle bir ettiği takıma bizde beş attık. Üçte üç oldu, ne güzel. Yukarılara tırmanıyoruz ne güzel. Umutlandık ne güzel. Karabük maçı için destan yazacak değilim. Ben bakıyorum bundan sonrasına. Bu hafta Eyüp  ve sonrası benim için önemli. Sonra bakalım ödemeler devreye girince yeşil Siyah koltuklara geri dönmek için can atanlar neler yapacak?

AYDIN FARKI ( DÜZCELİ BAŞKAN)

Selahattin Aydın, hani şu Düzceli başkan diye tefe koyduğumuz Başkan. Ben bile zaman zaman onu ve yanında kader birliği yaptığı arkadaşlarını eleştirmiştim. Aydın Selahattin bu takımı son anda üçüncü ligde bırakan Başkanın ismidir. Selahattin Aydın  ,borç batağındaki Sakaryasporun borçlarının silinmesi adına caba sarf eden başkanın ismidir. Selahattin Aydın yeni gelen yönetimlere bu takımı borçlandırmayın, bu takımın önüne transfer yasağı çıkmasın uyarısı yapan Başkanın ismidir. Peki Selahattin Aydını dinleyen oldu mu ? Ne İsmail Gürses ,nede ondan sonra bu gün ki Başkanın ve bazı yöneticilerinde içinde bulunduğu Cevat Ekşi döneminde yeşil Siyah futbol yuvası borç batağına itildi. Sakaryaspora Başkan olmak adına hayal kuran İbrahim Nalbant onlardan kalan çökük binayı onarmak adına neler yapmadı ki. ben iddia ediyorum bu gün başarısız diye tefe konulan ,cebinden para harcayan ,harcadığı bile geri istemeyen İbrahim Nalbant gün gelecek çok aranacak.

YILMAZ BÜLENT ( TRİBÜNLERE OYNAMIŞ)

Eski Başkanlardan Bülent Yılmazın ağzı iyi laf yapar. Sakaryasporun son genel kurulunda almış sazı eline, bayağı döktürmüş. Hedefine, görevi devreden yönetimi almış. Onları Amatörlükle  suçlaması, yönetim kadrosu içindeki git yelleri diline dolayan ,genel anlamda Yaşar Zımbayı eleştiren konuşması ,sezon başından beri Rüstemlere konaklamayı çok isteyen mevcut yönetimin, tribündeki taraftarlarını bayağı ateşledi. Alkışlı konuşmayı alıp cebine koyan Yılmaz Bülent’e sormak isterim, Sakaryasppor bu güne kadar profesyonel yöneticiler tarafından mı yönetildi? Veya şöyle diyeyim, Sakaryaspor TFF birinci liginden( O günlerde bu ligin adı bir Banka ile anılıyordu) 2 lige düşerken, Sakaryasporun Başkanı kimdi?  O günlerde takımın başında profesyonel yöneticiler mi vardı? Birilerine eleştiri oklarını yöneltirken, dönüp aynaya bi baksan Sevgili Yılmaz. Bu gün Türkiye’de kulüpler profosyenlcemi yönetiliyor.? Bu amatör diye tanımladığın İbrahim Nalbant yönetimi, borç batağındaki Sakaryasporun transferini açmayı başarmıştır. Ben iddia ediyorum gün gelecek Amatörce işler yaptılar diyerek tefe koyduğunuz ,İbrahim Nalbantla beraber kader birliği yapan Yönetime, haksızlık yapıldığı bu şehrin semalarında yankı yapacak. Bir iddiam daha var, Sakaryasporu  bu gün ,dünden daha sorunlu günler bekliyor. Kimse onu bu yönetim, bunu o yönetim yaptı diyerek topu kendi alanlarından alıp başka alana koymaya kalkmasın. Birilerinin mutsuzluğu üzerine mutluluk inşa etmeye kalkanlara ,Allah kolaylık versin.

 

KOŞTULAR

7 Kasımda MHK nın Sakaryaya taşıdığı kon diksiyon testi için 2 Bölge hakemleri bizim evin konuğu oldular. Sakarya bu  imtihan sürecinde iyi sınav verdi ,M HK üyesinden teşekkür aldı. Kondiksiyon testinde bizim ilin tüm klasman hakemleri koştular. İlk kondiksiyon testinde koşamadıkları için maç alamayan, klasmanda devam etmek için bu koşuyu mutlaka istenilen ölçüde tamamlamak zorunda olan, Bayan Hakemimiz Sinem Çetin ile Murat Taşçılar koştular ve maç almaya hak kazanıp şimdilik klasmanda kalmayı başardılar. Benim için Bayan Hakemimiz Sinem Çetinin koşması, Sakarya’nın Bayan hakemliğine dobink yapması adına önemlidir. . Bu seferde koşamaz bırak hakemliği dediğim Sinem Çetin koştu ve ondan istenen beklentilere yanıt verme şansını yakaladı. Umarım, hakemlik diksiyonu iyi olan Sinem Çetin artık hakemlikle daha yakından ilgilenir.

ŞANLI SIRRI ( İKİ YILOLDU)

Sırrı şanlı bu ilin sporda, her alanında lokomotif görevi yapmış, Sakarya’nın gördüğü önemli bir spor ,önemli bir gönül adamı . Gecen yıl kaybettiğimiz bu güzel insan ebedi alemde ikinci yıldan gün aldı. İlk seneki ölüm yıldönümünde kabri başında olanlar arasındaydım. İkinci yıl için maalesef onunla olamadım. Sırrı şanlıyı önemseyip te ölümünün ikinci yılı için kabri başında olanlara selam olsun diyecektim ama ,aldığım bilgilere göre ,ilk ölüm yıldönümünde olan etkinlik bu sene rafa kalkmış. Basından Akşam haberleri bir anma yayınlamış.( EEEEEEE Çalışanı için bu kadarda yapsın yani)  Yakınları umarım Sırrı şanlıyı unutmamışlardır.  Hayat, bir varmış, bir yokmuş misali, kara toprak altına girdin mi  kabrinde kalırsın yalnız başına.  Kısacası ölmeye gör. Yaşarken ne  gördüysen o kar kalır yanına. Sırrı Şanlının ölüm yıldönümünde ona Allahtan bir kez daha rahmet, yakınlarına ,sevenlerine sabırlar  dilerim. Umarım bir gün özel ziyaretine giderim.

GÜZEL ŞEYLER BUNLAR

Geçenlerde  amatör futbolun konuşulduğu bir ortamda  ,maçlarda yaşanan güzel bir hareket önüme not olarak uzatıldı. Ben daha ziyade Süper lige odaklı çalıştığım için ,Klasman liglerine çok uzaklardan bakıyorum. Kalite konusunda seçici olduğumdan bazı güzel hareketleri kaçırıyorum bu vesileyle. Çınarlık -Harun usta maçı öncesi iki takım oyuncuları ergonomiden sonra yedek kulübelerine giderek teknik heyet ve oyuncu arkadaşlarıyla tokalaşıp ondan sonra santraya gelmişler. Biz bu güzelliği TFF talimatı doğrultusunda alt yapı maçlarında  görürdük. Sporun içine renk katan  Bu güzelliğin klasman ligi maçlarına yayılmasını  ,sporun içindeki dostluk sevgisinin gelişmesi adına olumlu bulduğumuzu belirtmek isterim. Araştırdım, bu yaklaşım bazı klasman ligi maçlarında sıçramış. Güzel şeyler bunlar be. Bu güzelliklerin tüm maçlara yayılmasını dileyerek bu konunun üstünü örtüyorum.

UMUT ATTI UMUT OLDU

Futbol böyle bir şey, Medyanın diline, ya kötü futbolla düşersiniz yada düşeş bir gol atıp ,onun verdiği sese göre kendinizi bir anda göklerde bulursunuz. Önemli olan o anda yakalanan   havalanmayı içer sindirip, yere erken düşmemek, havada kalınabildiği kadar kalınmaktır aslonan. Attığınız gol sizi manşetlere taşıyorsa eğer bunun büyüsüne kapılmayacaksınız. Devamı gelirse o golün anlamı büyür. Umut Nayir, sakatların çok olduğu bir anda GS derbisinde müthiş bir gol attı, kaybetmesi halinde deprem yaşayacak Beşiktaş’ı o gün için ,ipten alan golcü olarak hafta boyunca manşetlerde ip atladı. dedim ya futbol bu, bazen böylesi değerler ,böylesi anlarda ortaya çıkabiliyor. Ben Umut Nayirin attığı gol kadar mütevaziliğini vede Hukuk eğitiminin yansıra kitap okuma alışkanlığını sevdim. Kewndini anlatırken ortaya koyduğu şu cümle benim için çok önemli ,Herkes araba koleksiyonu yapsa da benim için kitap koleksiyonu yapmak, kitap okumak çok daha önemli. Nedenmişler adam olacak çocuk şeyinden belli olurmuş. Umut Nayirin futbol dışı bu tutkusunda çok sevdim. Başarılar sevgili Umut, umarım hem kendin adına hem Beşiktaş adına, hem de seni örnek olacak gençler adına yeni bir umut olursun.

NEEGRODA HİKAYESİ

Tele biri izliyormuşsunuz ? Oradaki spor programında geyik muhabbeti yok ,görüntü yok ,Türk futbolunun gerçekleri var. Pazar akşamı Tele 1 de kulüplerin nasıl borç batağına itildiğini Gazeteci Atilla Türker’in anlatımlarını dinlerken bir kez daha  üzülerek öğrenmiş oldum. Türker diyor ki, Elimde belge var ,Alvaro Negrodanın   ,GS ve FB ye bedelsiz teklif edildiğini, ancak BJK taşın 2,5 milyon EURO ile bu oyuncuyu nasıl aldığını ,Antalyaspora teklif  edilen  bazı oyunculara verilen paradan çok ,menajerine para ödendiğini yalın bir şekilde anlattı ben dinledim. . Hayri İşlerinde katıldığı proğramda kulüplerin nasıl borç batağına itildiği anlatıldı. Bunlar sadece BJK,GS ,FB ile sınırlı değil ,bu örnekleri bir çok kulübün yönetim şekli ile buluşturabilirsiniz diyor Tele bir yorumcuları. Tribünlerin eski BJK Başkanı Fikret Ormana, bedavadan Paralar nerede Başkan diye tezahürat yapmadığının ,altın ın kalın harflerle çizildiği programı ben bundan sonra, her pazar izlemeye çalışacağım. Beşiktaş’la ilgili birde profesyonel yöneticilere  ödenen uçuk rakamlarda yeni Başkan Ahmet Nur Cebinin açıklamaları eşliğinde masaya yatırıldı. Beşiktaş neden bu çıkmaz sokağa girdiği maalesef Türk futbolundaki yönetimsizlik ve çıkar hastalığının nerelere taşındığını anlatıyor. Yok yok bundan böyle ben Tele biri izlyeceğim. Orada büyüklerden masallar yok, Türk futbolunun gerçeklerinin anlatımı yankı yapıyor. Umarım Tele birde anlatılan Türk futbolunun içindeki yönetimsel hastalıkların tedavisin katkı yapar.

VEFA BOZA DEĞİL( MUSTAFA SERT -VEDAT SAVAŞ)

Kıraatiler benim gençlik yıllarımın futbol adresi. Orada çok ama çok anlamlı dostluklarım var. Ben bu şirin futbol köyünden bir tek kız alamadım. Bana takılıyorlar nazım hoca bizim köyün damadı olsaydın şimdi zengin manav damadı olurdun diyorlar. Öyle bir teşebbüsüm oldu ama ,nasip değilmiş. Neyse gelelim Vefa Boza değildir başlığına . Geçtiğimiz günlerde Karaaptilerdey dim. Söğütlü maçını izledim. Sağ olsun Özkan Namlı Başkan, aynı zamanda Muhtar kardeşim beni evden alıp maça taşıdı. Maç öncesi mezarlığa gittim, benim için yaşamımda önemli yeri olan Vedat ve Sedat kardeşleri yan yana yattıkları mezarlarında ziyaret ettim, onlarla yaşadığım anıları kafamda tokuşturdum. Hiç unutmam Vedat  Ankaradan geldikten sonra beni arayıp,   Nazım Abi ben geldim ,hatırlat demiştin hatırlatıyorum, beni merak etme ben iyiyim demesinin ardından, bir hafta sonra yaşama veda etti. Nurlar içinde yatsınlar. Sonra mezarlıktaki diğer dostları ziyaret ettim. Maça gittiğimde, geçmişte Rıdvan Reisin Belediye başkanlığı döneminde yapılan hizmet binasına, Vedat savaş Hizmet Binası ismi verilmiş. Vedat adına sevindim. Bu vesileyle ölümsüzleşecek. Yakışır. Hem Mustafa Sert , Hem V edat savaş sporda K.Akınsporun marka değer Başkanları ruhları şad olsun. Ben o gün ki anılarımı Faceden dostlarla paylaşırken Sefer Şenol demişki demekki Vefa sadece Boza değilmiş. Ben alkış almak için bunları yapmıyorum. Ben yaşarken değer verdiğim dostlarımı öldükten sonrada yad ediyorum. Bir kez daha yineleyip ,bu ziyaret turunu noktalıyorum, Ruhları şad olsun. Nurlar içinde yatsınlar.

KUMDA YERLİ VE MİLLİ ( KARASU YALISPOR)

Karasu yalıspor kendine göre daha çok lüks kadro yapıları ile donatılmış rakiplerine, mütevazi saf kan, yerli ve Milli Karasulu çocuklardan oluşan gençlerle ,Alanyada  kumda,  Kum futbolu dersi verdi. Şampiyon olamadılar ama, şampiyonluğa oynayan rakiplerine göz dağı verdiler. Şampiyon olamadılar ama, kumda Karasu’nun ve de Sakarya’nın tanıtımını ,kumlara  ve gönüllere yazdılar. Bu çocuklar yerli ,bu çocuklar milli.Parcaları ne Amerika’dan ,ne İngiltere den ,ne Rusyadan geliyor. Onların futbol parçalarının imalat yeri karasu. Bu nedenle  bazı kurum ve kuruluşların desteği ile Alanyaya ,giden bizi  orada heyecanlandıran ,finale kalma şansı heyecanının buralara postalayan ,sonunda Türkiyenin dört takımından biri olma başarısı gösteren Karasu Yalısporun kum futbolundaki temsilcileri kocaman bir Futbol alkışını hakkediyor. En çokta bu uğurda  bu başarıdan her sene önemli uğraşılar veren Yusuf parlaka bir pay uzatmak gerek diyerek ,bu başarıya imza atanları topyekûn kutlayarak bu seneki Alanya Kum futbolu festivalinin üstünü örtüyorum.

Giriş Yap

Sakaryaspor ve Sakarya Amatör Futbol Haberleri ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!