Salı Sofrası Burak Süleyman ve doğru yapılanma

featured

Salı Sofrası

Burak Süleyman ve doğru yapılanma

Sakaryasporun 2023-2024 futbol sezonu adına futbol el kitabında var olan yeni yapılaşma adına ,adımlarını sıklaştırdığını gözlemledik. Yeni sezon açılışına kadar kadro derinliğine katılan Mikail ( Eyüpspor) Dervalle ( Eyüp) Bülent Cefahir ( Boluspor) Kaleci İbrahim ( Serik Belediye ) Bu dış transfer hamlelerine yenilerinin de geleceğini biliyoruz demeye kalmadı ,bayramın ikinci günü, bir zamanlar Kocaelispor ,Son olarakta Boluspor forması giyen 33 lük Dino Ndlova yeni sakaryaspor kadrosuna katılan yabancı oldu. Ondan öncede son olarak Iğdır FK forması giyen orta saha oyuncusu Muhammed Akarslan Rüstemlere ayak basan oyuncular arasına ismini yazdırmıştı. Dahası olur mu ? Olur valla ,transfer ayının içi prizlerle dolu.   Bu arada Yeşil Siyahlı ekibin transfer belirleyicileri, iç transferde sadece kaleci Furkan’ı ikna edemezken, artık Sakaryasporla ismi bütünleşen Burak Süleyman’ın takımda kalması, içerde atılan en büyük transfer adımı olarak bir kenara not edilmeli.Biz Teknik sorumlu Taner Taşkın başta olmak ,yeni yapılaşma adına kadro istikrarının korunmasını, eksik halkaların dışarıdan onarılmasını ,Yeşil Siyah gözle baktığımızda olumlu bulduğumuzu, ikinci yarı çalışmaları dün itibarıyla Rüstemlerde başlayan,  ilk çalışmaları öncesi yaşanan gelişmeleri Sakaryasporun bu uğurda olumlu adımlar attığını buraya not ediyorum.  Bu gelişmeler Sakaryaspor adına umuda açılan pencerenin,  şimdilik ışık saçan yüzüdür yakışmasını yeni sezon gelişimi  olarak sofranın üstüne koyuyoruz. Hadi size iyi çalışmalar.

NOT Sakaryaspor  on günlük Bolu kampı öncesi geride kalan Pazar gün Rüstemlerde toplanarak 2023-2024 sezonuna merhaba dedi. Yeni sezon iyi olur inşallah.

 

FURKAN KÖSE GİTTİ ( BİRİNCİ KALECİ OLMAK İSTEMİŞ)

Furkan Kösenin iki yıllık Yeşil Siyah kale bekçiliğinde, takımına yaptığı katkının içinde TFF 2 şampiyonluğu vardır. Giderken, şampiyon kaleci unvanında cebine koyup giden Furkan Köse kalsaydı, bana göre Cihanla beraber, kaledeki tatlı rekabetten, güzel şeyler yaşanabilirdi. Fakat her şey benim ,sizi istediğiniz gibi olmuyor. Gitmeden önce yönetimle girdiği pazarlıktan, birinci kaleci olma ,direk oynama şartı çıkınca Furkan Sakaryaspor ayrılığı devreye girmiş. Gitti Furkan, geldi Serik Belediyeden İbrahim demir. Yeni kalecinin yaşı 27,futbola Trabzonda başlamış,14 61 Trabzonda iki yıl kiralık, Şanlı Urfa, Kırklareli ve Serik Belediye. Şimdide bir yıllığına sakaryaspora gelen İbrahim, umarım Cihanla gireceği yarışta başarılı olur. Bu arada konu başlığım olan Furkan’a bir çift sözüm olsun, futbolda illa ben oynarım ,ben birinci kaleci olurum ısrarı ,beraber oynayacağın arkadaşına saygısızlık olur. Sen Cihanla girdiğin yarışta kaleyi ondan aldın ,uzun süre eldiven sende kaldı, sakatlık sonrası Cihan senden aldığı kaleyi iyi korudu ve bir daha kaleyi sana kaptırmayacak kadar başarılı oldu. Sakaryasporun Playofu görmesinde bana göre ,onun son anlardaki katkısı bir hayli fazlaydı.. Futbolda bu tür rekabet olacak, olmazsa o futbol yuvasında kişilere bağlı yarış mutluluk getirmez. O yüzdende ben birinci kaleci olurum diyen ,iyide kaleci olan Furkan Köse ,umarım gittiği yeni adresinde başarılı olur.

OKUYUCUYA TEKLİFİM VAR

Salı Sofrası bu ilde bir klasik. Tam 22 yıldır ben nereye gidersem oda peşimden geldi. Yeni Sakarya’da başladı, Ada Postasına ,,oradan Adapazarı gazetesine taşındı, sonrasında Bizim Sakarya ile buluştu. Yeni Sakarya ve Bizim Sakaryada Salı Sofrası uzun soluklu oldu. Diğer iki gazete ara durak olarak hafızama yer etti. Beğeni testi yapmadım ama, Salı Sofrası Sporda kendine bir yer buldu diye düşünüyorum. Salı günleri Sofranın üzerine spordan, sosyal hayata, bazende siyasetin ince ayar dokunuşlarında içeren  her türlü çeşidi koydum. Bu günde Salı sofrasının mevcut haline farklı bir format atayım dedim. Bunun içinde bu teklifi siz Salı sofrası okurlarına sunuyorum. Salıdan salıya Salı Sofrası diye yeni bir başlık düşündüm, beğenenler ,olur diyenler el kaldırsın. Hayır Salı Soframıza dokunmayın  dersinizde onuda saygıyla karşılarım. Sonuçta her ikisizinde karşısında Nazım Aktürk var. Bu Salı sofrasında size hem Salı Sofrasının geçmişini anlattım, hem de yeni bir teklifle karşınızda oldum.

FUTBOL VE DEMİR TEZCAN

Bu sofranın sahibi ben Nazım Aktürk yaşı gereği, uğraşılarım gereği,  bu ilde çok şeyler gördü, çok şeyler yaşadı. Sporda gördüklerim, sporun içinde yaşananlar, benim spordaki yaşadıklarım, Futbolcu olarak, teknik adam olarak ,hakem olarak, TV yorumcusu ve yapımcısı olarak ,önümden gelip gecen o kadar anı var ki, gün gelecek kitap yazmadığım için, bu anılar benim yakama yapışacak. Ama olsun ben o kadar insana dokundum ki, ben bu dünyadan gitsem de, kaldı ki bundan kurtuluş yok. Beni yeni nesil sporculara ,yeni nesi hakemlere anlatacak çok kişi tanıdım, ve halende tanıyorum. Gelelim konu başlığının kahramanı Futbol İl Temsilçisi Tezcan Demire. Sayfasından şöyle bir paylaşım yapmış. En iyi bildiğim şeyler Ahlak ve yükümlülüktür .Bunu da futbola borçluyum. Bazen onun paylaşımları, görüşleri benim sofraya ilham olmuştur. Ben yaşım gereği, işim gereği ,amatör futbola yön veren, bu uğurda TFF adına illerde görev yapan ,ancak bu gün özgürlüklerini ASKF lere kaptıran çok Futbol İl temsilcisi tanıdım. En özgür olanı Oğuz Taşkınlı yılları  ve en iyi izler bırakan İl Temsilcisinin adı olarak onu  baş sıraya oturturum. Ara duraklarda olan bir çok isimler var da ,ben iz bırakanları, görevden ayrıldıktan sonra, anılar kitabına ismini yazdıracak  olanlardan bahsediyorum. Tezcan Demir bu saptama eşliğinde, bu günün içine yerleşmiş İyi Futbol İl Temsilcisinin adıdır. Tezcan Demir bir Sosyal hayatın renkli bir resmidir. Güvenilir, Spora hizmet aşkı ile birlikte, dürüst, gülen yüzüyle ,yaşama positif bakışı olan Tezcan Demirin tespiti içinde yer alan ,Futbola bakışı eşliğinde ,En iyi bildiğim şey Ahlak ve yükümlülük , bu değerlerle futbol sayesinde  buluştuğunu ima eden tespitine  bende, benim sofranın üzerinden katkı yapmak isterim. Spor dünyaya açılan penceredir pencerenin görüş alanı ufak bir alanı kapsamaz. Sporun içinde yuvalanan dostlukların içinde sevgi vardır, kucaklaşma vardır. Gerçek anlamda yapılan  spor, içinde kötülük barındırmaz. Spordaki dostluklar, kurulan sevgi köprüsü ,içindeki kucaklaşmalar daki sizin samimiyetiniz, sizi her kulvarda  ön plana taşır. Futboldaki dostluklar yıllar sonrada karşınıza çıkar  ve sizinle beraber olup ,sizi mazinin derinliklerine taşır.. Ben yaşım ileriye doğru koşarken, bunu Sakarya ve Sakarya dışında yaşamaya devam ediyorum. Nereden, nereye Tezcan demirin bir tesbiti, futbolla ilgili bir dokunuşu beni de yaşanmışlıkların peşine taktı. Sağ olasın be güler yüzlü Futbol İl Temsilcimiz Tezcan Demir.

BİZEDE İŞ ADAMI YATIRIMI OLAMAZMI?

Faruk Bayraktar Sapancalı bir iş adamı. Faruk Bayraktar FB Başkanı Ali koçunda yakın arkadaşı olan futbol sevdalısı bir iş adamı. O Faruk Bayraktar yanına tecrübeli Menejer Erdinç Şehidide alarak, Kocaeli Derince Belediyesporu satın aldı. O Derince belediyesporu TFF 3 ten alıp ikiye çıkma  başarısında en büyük pay sahiplerinden biri olan    yatırımcı Faruk Bayraktarı yazarken, aklıma Türkiye gerçeği ve Sakaryaspor geldi. Bu gün Dünyada ve Türkiye’de bu uğurda atılan adımlar var. İç ve dış sermayedarlar, takım satın alarak ellerindeki paraya artı değer katmak adına, takım satın alıyorlar. Ben diyorum ki belediye kapısından ayrılmayan yöneticiler yerine, parası olan yatırımcı ,güvenebileceğimiz bir iş adamıda, Sakaryaspora el atamaz mı? Paralı araplar, Katarlılar Türkiye’de çirit atarken ,bir iş adamı yatırımı Sakaryaspor kapısını neden çalmışınki? Türkiye’de bu uğurda şartlar gittikçe gelişiyor. Ben böyle bir rüzgarın, günün iktidarı elinde tepetaklak olmuş Ekonomisinin ,takımlarımızı içinden çıkılması zor şartlarla baş başa bırakırken ,takım satın alma akımının Rüstemler kapısından da içeriye gireceğini düşünüyorum.

TORUN ARDA VE DOSTLARIM ( DOST KİME DENİR?)

Karanlıkta bir dostla yürümek, ışıkta yalnız yürümekten çok daha iyidir. Dost, gerçek manada dost ,kendine inanmayı kolaylaştıran kişidir. Dost ,sevilen ,sayılan ,güvenilen yakın arkadaş ,yakın Gönültaş’ın karşısında oturan, bir sevgi saygı yumağıdır. Sporun, iş hayatının içinde bir ömür geçiren ,halende bu yolda yürüyen biri olarak, az ama öz dostlarım oldu. Gerçek dostların açılımını neden yaptım ? İnsan gerçek manada dostlarını ne zaman yanında görmek ister?,kötü günde ,zor günde değilmi? Bizim iyi günümüzde oldu, kötü günümüzde . Başımızın sıkıştığı anlarda oldu, işte o anlarda insan gerçek manada dostlarını yanında görmek istiyoruz. Böylesi günlerde kimileri manen ,kimileri hem manen ,hem de maddi olarak yanında olurlar. Size iki örnek vereceğim, birincisi Karasuda kızımın evinin önünde geçirdiğim kaza  ve o kaza sonrası yaşadıklarımı içerir. İkincisinde anne ayrı baba ayrı olduğu için ortada  sıkışıp kalan, Torun Ardanın bakımını üstlendiğim, eğitim  yıllarında başımın sıkıştığı anlarda  bana uzatılan dost elleri  bende bıraktığı yaşanmışlıklardır.. O dost ellerin bu gün sizinle dertleşmemden, emin olun hiç ama, hiç haberleri yoktur. Onlar yaptıkları iyilikleri, dışa vurmayan ,benim için gerçek manada dostlarımdır. Sakaryaspor başkanı iş adamı, gönül adamı Vedat yaşlıca , eski  G.Tacspor,Adapazarıspor ve  Sakaryaspor başkanı diş hekimi İbrahim Nalbant, Eski Adapazarıspor Başkanı ve Mali Müşaviri adamı sportmen ruhlu  İbrahim Aygün, Eski Nehirkent Başkanı ( Ben ona reis derim) ,eski Adapazarı Belediye başkan yardımcısı Rıdvan sezer  , gazeteci dostum ,arkadaşım Yusuf Çinal , hakem camiasından ,zaman zaman fikir ayrılıkları yaşadığım Fuat Totrakan ve Futbol İl Temsilcisi Tezcan demir ,Arda Aktürkün eğitim gördüğü yıllarda, sıkıştığım anlarda  kıyısından köşesinden bu yürüyüşe el veren dostlarım olmuşlardır. Kendilerine torunum arda ve şahsım adına teşekkür bir borç bilirim. İyi ki varsınız be dostlar.  Ben yaşadığım, yetmişin üstü yaşı gördüğüm şu gün, neyi hissettim  biliyor musunuz ? Benim bu şehirde sevenlerim ve dostlarım var. Bu önemli mirası ben çocuklarıma ,torunlarıma bırakıyorum. Bu gün başıma bir şey gelse korkmuyorum. Neden mi ? Benim gerçek manada, arkadaşlarım gerçek manada  dostlarım var be arkadaşlar.

AHMET NUR CEBİ HAKEMLERE TAKMIŞ ( EMRİN OLUR BAY CEBİ)

TFF seçiminde tek aday, eski başkan yine koltuğunda kaldı. Mevcut siyasetin adamı , kazanmasaydı ayıp olurdu. Seçimdeki konuşmaların içinden Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Cebinin hakemlere yönelik yaptığı konuşmaya kafam takıldı. Efendim hakem kadroları sil baştan yenilenmeliymiş, efendim hep aynı hakemleri görmekten sıkılmışlarmış gibi laflar etti. Bu arada MHK ların değişmesinin de işe yaramadığına vurgu yapmış. Yahu size MHK mı dayanıyor. İşinize gelmeyince ,istediğiniz sonuçlar gelmeyince vurun abalıya misali, kendinizin eseri başarısızlıkları birilerinin sırtına yıkmak adına, önce  TFF ,sonra MHK ,sonrada hakemleri günah keçisi ilan etmekte üzerinize yok. Soruyorum bay Cebiye Avrupa’da ve Dünyada hakemler nasıl yetişiyor? Hakemler size gelene kadar bir çok ligte maç yöneterek önünüze geliyor. Sizin önünüze, yani Süper lige gelmek o kadar kolay mı sanıyorsunuz. Üst düzey hakem yetiştirmek kolaymı be. Siz önce içinizde birbirinize saygılı olun.Siz önce güven duyulan kişileri yönetimlere getirin. Sorun MHK lerde değil, sorun sizde . Sizin aklınız fikriniz şampiyonluğa kilitlenmiş. Siz bu uğurda doğru adımlar atıyor musunuz, Başkanı olduğunuz kulübü iyi yönetiyor musunuz ,kadro yapılaşmasını doğru yapıyor musunuz ? Bunları iyice sorgulayın, ondan sonra dışardaki eksiklere doğru koşun. Futbolda hakemlerin daha iyi yetişmesi, daha iyi maçlar yönetmeleri için, doğru isimlerden oluşan MHK leri işbaşına getirmek, gelen MHK ilede uzun süreli çalışmak ,Futbolumuz ve de iyi Hakem yetiştirmek adına atılan olumlu hamle olur. Zırt pırt MHK değiştirmek Hakem camiasının gelişimine engel olur. Bunun içinde ortaya atılacak yeni MHK Başkanın ismi,uzun vadeli çalışması adına, Dünyada kariyeri olan  Çüneyt Çakır olmalı diyen Ahmet Çakar imzalı iddiaya, buradan bende el veririm. Zaten ortaya atılan iddialara göre Cüneyt Çakır için gizli MHK Başkanı diyenler var. Eğer bu iddia doğruysa verin komutayı Cüneyt Çakıra.

KUNTZ VE ARDA

Türkiye Galler’i on kişi kaldıktan sonra kalesine hapsetti. Vardan, hakeme izleme tavsiyesi ile  dönen gol, Galler kalecisinin kurtardığı penaltı, Umut Nayirin eline çarpan topta bulunan ,vardan dönen gollerin ,atılan iki golün hikayesinden çok, Ardanın attığı Jeneriklik golün gündemi sarstığını düşünüyorum. Oysa onu oyuna rakibin gardının düştüğü ,on kiş kalmanın verdiği futbol zorluğu içinde yorulan rakibi, Arda gibi futbol zekası üst düzey oyuncuyu oyuna alarak ,rakibe ötürücü teknik adam aklını ,yumruğunu  sahneye koyan Kuntzada buradan pay uzatmak isterim. Gitsin mi , kalsın mı diye tartışılan Stevan Kuntz bana göre ,Milli takımla bazı şeyleri aşmaya başladı. Gider veya kalır ben işin orasında , burasında değilim, ben gördüğümü yazıyorum. Kuntz Milli takımın geleceği ile ilgili üzerinde var olan Alman sabrı ile beraber,Milli takımın geleceği ile ilgili taşları döşemeye başladığını düşünüyorum. Kuntz kalırsa, Türk Milli takımının yeni oluşan yüzüne daha fazla oksijen taşır, yeter ki sabredilsin. Özetle Futbol kısa vadeli yatırımlara hop diye havalanmaz, Sabır gerek sabır.  Galler önünde, rakip on kişi kaldıktan sonra önce Umut Nayir sonrada Ardanın attığı harika golle ayaklanan Milli takım ruhunun içinden çıkan sonuca endeksli olarak, maç sonunda  Stevan Kuntzun Ardayla ilgili yaptığı konuşmaya dikkatinizi çekmek istiyorum. Herkes atılan muhteşem golün büyüsüne kapılırken, Ardanın attığı golle havalara ucan Alman çalıştırıcı bakın ne diyor? Rakip on kişi kalmış, futbol güçü tükenmeye başlamıştı .İşte tam bu anda  zaman Ardanın zamanı diyerek onu sahaya saldım ve oda gereğini yaptı dedi. Bunun adı Doğru zaman ,doğru değişimdir. Yani Arda  yapısı gereği,  üzerinde  var olan   Fiziki yetersizlik nedeniyle, her maçta ,oyunun gidişatına göre kullanılacak oyuncu tipidir. Bunu ben değil, akli selim yorumcularda söylüyor. Kuntz ona çok zorlandığımız Letonya maçında, ilk on birde şans verip, ikinci yarı oyundan almıştı. Neden ? Neden olacak rakip diriyken ,rakibin mücadele azmi yerindeyken, Ardanın futbol aklı bazen silik kalabiliyor. Galler on kişi kaldıktan sonra ,bir kişi eksilince sahaya sonradan salınan Ardayı iki maç ölçeğinde değerlendirdiğinizde ,Teknik sorumlu Kuntzun onun futbol aklını doğru zamanda kullandığını düşünebilirsiniz. Özetle şu günlerde ismi Avrupa devleri ile anılan, yetmedi sergen Yalçınla kıyaslanan , Arda için daha çok şeyler yazıp çizeceğiz. Gercek olan şu fazla abartmadan ,Ardayı fazla şımartmadan ,futbolun doğruları içinde büyümesine odaklansak herkesin hayrına olur. Eski bayramları mumla aratan ,Sönük gecen bayram sofrasını allah nasip etti sizinle paylaştım. Siz her zaman olduğu gibi size lazım olanları alın kalanlar

benim olsun.

Giriş Yap

Sakaryaspor ve Sakarya Amatör Futbol Haberleri ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!