SANTRA
Adam olacak takım..
“Elde ki bir kuş, dalda ki iki kuştan iyidir” atasözünden yola çıkarak startı veriyorum, yarış başlasın..
Profesyonel 3. ligle üç ay önce tanışan ve ilk maçını Cumartesi günü Bolu’da Ordu Fatsa ile oynayan Hendekspor’un 1-1’ini anlıyorum, hedefler çok farklı, kalpler başka atıyor..
Sakaryaspor için lig yüksek rakımlı Bayburt deplasmanında başladı, elde var bir..
Bu ligde play-off finali oynamaktan yorulan Sakaryaspor’da tek hedef şampiyonluk olduğundan skor iyi değil ama zemin kötü..
Bu zeminde Fenerbahçe bile bu skoru alırdı!.
Tabii ki bırakalım rakımlı bakımlı bahane üretmeyi, oyun ne anlatıyor, oyuncular nereye koşuyor, teknik heyet nereye bakıyor, buna bakalım..
Yönetim cephesinde olsun, teknik heyet cephesinde olsun, özellikle kadro mühendisliği konusunda olsun Ali Özgün’ü saymazsak yüzde yüz değişime uğrayan Sakaryaspor’dan daha fazlasını beklemek hayal satmak olurdu, sakin kalmaya çalışacağım..
Kendi penceremden baktığımda birinci hayalkırıklığı yüzde yüz değişime gitmekti çünkü aynı değişimler son yıllarda bizi bu lige mahkum etti, ders çıkarmadan gidiyoruz..
Yapacak birşeyiniz yoksa diyeceğim birşey yok, talihimiz düz gitsin..
Ancak bu değişimin özellikle bu yıl Ozan Sol haricinde son dakikaya kalmaması yani değişen takımın iki aydır birlikte çalışması bir artı olmalıydı, bu artıyı göremedim, endişem hortladı..
Bir başka endişem ise ligin başlamasına bir hafta, transferin bitmesine yine bir hafta kalmışken iki aydır bu takımla çalışan Kadir Arı ile Mehmet Özdiraz’ın takımdan gönderilmesi oldu, ah aldık..
Bu ayrıntıdan çok çektik, kimse farkında değil!.
Bu iki oyuncunun diğer arkadaşlarından ne eksiği vardı veya Savaş Yılmaz, Oğuz Kocabal, Serkan Odabaşoğlu, Hurşit Taşçı veya diğer arkadaşlarının ne fazlalığı vardı..
Bizim takımda hangi sistemi oynarsan oyna her mevkiye iki oyuncu alındı zaten, bir adım öne çıkan yok..
Burada hocaya büyük iş düşüyor ki ne kadro tercihini ne de sistemini ortaya koyamadı, zaman takıma değil yeni hocamız Ercümend Hülakü Coşkundere’ye lazım, kolay gelsin!.
Sakaryaspor’un Bayburt maçını izledim, ilk beraberliğin günahı olmaz, elbet..
İlk beraberliğin önemli ayrıntılarına baktığımda gördüklerimde hoşuma gitmedi..
İlk yarı puan savaşı değil, hazırlık maçı havasında geçti.. Beklenen gol 54. dakika da son gelen Ozan Sol’dan geldi, 1-0 öne geçtik, sürpriz olmadı..
Bu golden sonra en büyük sürpriz 59. dakika da Onur’un soldan yaptığı ortayı Tahir’in müsait durumda dışarı atması oldu..
Tamam.. Bayburt’un tecrübeli kalecisi Zülküf açıyı daralttı ama defanstan Tahir’e baskı yoktu, “laf olsun, torba dolsun” mantığıyla vurdu..
Kaleci demişken, tecrübe demişken yediğimiz gole gelelim..
Samsunspor’dan transfer ettiğimiz Furkan Köse’nin oynamayan kaleci olduğu ne kadar da belli!.
Dakika 67.. İbrahim Alan geliyor, iki takip eden, bir karşılayan oyuncumuz var, Furkan Köse kendine gereksiz vazife çıkarıp karşılamaya koşuyor, top kıla değiyor, tüye çarpıyor, ağlarda..
Arkadaşım kale de dursana, İbrahim Alan’ın üç tarafı sarılmış zaten..
Olan bizi bağlıyor elbet, yıllar sonra start yine sönük veriliyor..
Kalan 23 dakika kalecinin acemiliği nedeniyle yediğimiz golü çıkaramıyoruz..
Maç bitiyor, gereksiz bir kavga!.
Çalışmayan ayaklar yine çeneye vuruyor, Türk futbolunun en önemli sorunu..
Diyelim ki haklısınız..
Sahada bıraktığınız iki puanı geri getirmeyecek ki..
Yani..
“Adam olacak takım” dün ligde oynadığımız ilk maçta zemin kötü, rakım yüksekte olsa her kulvarda çok daha farklı bir görüntü vermeliydi, hedef şampiyonluk olduğu için..
Yani..
“Çok erken olduğunu biliyorum ama daha ilk maçta çok beklenen gol, çok beklenen Ozan Sol’dan geldiyse biz ne çalıştık?” diye soran çıkar, benim gibi..
Cevap veren çıkmaz, o başka..
O zaman dilek ve temennilerle ilk haftayı noktalıyorum..
Başarılar Sakaryaspor, kolay gelsin yönetim, yükün ağır hocam, kolay gelsin..
SANTRA HARİCİ
İklim bile değişti
Sen değişmedin
