Salı Sofrası Bay Başkan
Sakaryaspor’da İbrahim Nalbant Başkan oldu. Nalbant Başkan idealisttir, Nalbant Başkan önüne hep hedef koyarak çıkar. Nalbant Başkan doğru kişidir. Nalbant Başkan Sakaryaspor’da Başkanlık forması için İsmail Gürsesle girdiği yarışı kıl payı kaybetmiştir. Nalbant Başkan semtinin takımı Garajlar Taçspor’u BAL’a çıkaracağım dedi, çıkardı. Nalbant Başkan G. Taç’daki çıkışını Adapazarıspor’a yüklemek için çok çalıştı. Playoffu gördü, BAL’ı göremedi. Nalbant Başkan Sakaryaspor’da Başkanlığı çok istedi. Bu konuda ona çok önemli ölçüde Büyükşehir desteği vardı. Cumhur Genç ile girdiği çekişme, kıyasıya geçti, ortaya çıkan olaylar zincirini içine sindiremedi, ilk rauntta çekildi. Sonrasında gerekli desteğin daha fazlasını cebine koyan Başkan adayı olarak, tek kaldı ve Yeşil Siyah koltuğa Başkan olarak oturdu. Nalbant Başkan herkesi dinler ama kendi değerlerini daha fazla önemser. Umarım Bay Başkan bu sefer kritik süreçte devraldığı Yeşil Siyah Bayrağı arzulanan yere taşırken, doğru kişileri dinler, doğru işler yapar. Bunu yaparken de doğru olan düşünceleri Rüstemler’e taşır. Nalbant Başkana kefilim, o Sakaryaspor’un parasını çarçur etmez. Hırslıdır, gözü her daim yükseklerdedir. Umarım bu yükseklik duygusunu resmileştirecek uygun adımlar atar. İbrahim Başkan son yıllarda adı her daim Başkan adayı olarak anılan isim olarak, istediği yere geldi. Büyük ölçüde kamuoyu desteği cebinde olan İbrahim Nalbant Sakaryaspor için şans mı? Bunu test etmek için atılan adımları takip edeceğiz. Verdiği sözler var, transferi açacağız, şampiyon olacağız dedi. Bu iki söz spor kamuoyunun da beklentisi. Bay Başkan şampiyonluk için zayıf gibi görülen grupta, biraz cebinde parası olan takımları şampiyonluk adına iştahlarını artırdığını tahmin etmek çok güç olmasa gerek. Sonuç, süreç zordur ama aşılması da imkânsız değildir. En azından bu zorluğu aşacağız ve şampiyon olacağız diyen bir İbrahim Nalbant ve ekibi var. Bay Başkan işiniz zor, bu süreçte herkes gibi destek verenler kervanına, bana da yer ayırın. Sizi yakından tanıyan biri olarak size bir hatırlatma da bulunmak isterim, etrafınızda üşüşen menajerler ordusuna kendinizi fazla kaptırmayın. DİPÇE: Ferhat Yazgan olayı, Bülent Uygun olayı bizim Sakaryaspor sevdalısı Başkanı bayağı sıkıntıya sokacak gibi gözüküyor. Umarım bu konuda B planları vardır.
YAZGAN NASIL GİTTİ?
Siz bu Salı Sofrası’nı okurken, öyle gözüküyor ki Sakaryaspor’da daha çok şeyler olacak. Cuma günü Ferhat Yazgan ile yollar ayrıldı haberinin içini doldurmak için, Başkan Nalbant’ı aradık, ulaşamadık. Yazgan Sakaryaspor’un en pahalı oyuncusu. Elinde tapu gibi sözleşme var. Bunun karşısında 925 bin yazıyor. Bitmedi bir de geçen yıldan alacakları var. Özetle bu ayrılık sıkıntısız halledilemez. Ben bu konuyu daha sonra toplayacağım bilgilerle tekrar değerlendirme sofrasına koyacağım.
MHK’NIN ALDIĞI KARAR ŞOK YARATMIŞ
Yeni Zekeriya Alp Başkanlığındaki MHK’nın iki deneyimli Hakemlerden, Bülent Yıldırım ile Serkan Çınar’ı Süper Hakem listesinin dışına itmesine, şok karar diyen yazarın ismi, eski Hakem Deniz Çoban. Ben Deniz Çoban’a katılmıyorum. Bu karar açıklandıktan sonra Ulusal medyada MHK kararı tepki toplamadı, aksine daha üç dört hakemin daha ipinin çekilmesine parmak basan birçok spor yazarı var. Deniz Çoban şöyle geriye bir baktığında, bu iki hakemin geçen sene şampiyonluk yarışına şampiyonluğa büyük etki yapan Galatasaray – Rize, Galatasaray – Beşiktaş maçlarındaki hakem rezaleti yönetimlerin ligin kaderine nasıl etki yaptığını görür. Bana göre hata yapan, bunu sıkça yapan hakemler için gözyaşı dökmek gerekmez. Bu konuda duygusallığa gerek yok. Görevini iyi yapan kalır, hata yapan gider. Günün koşullarında çok iyi kazançları olan hakemler, aldıklarının karşılığında iyi maç yönetmek zorundadır. Eyyam yapan, kafasında maçları daha önceden oynayan ve yöneten hakemler, Türk hakemliğinin kamburudur. Öyle sanıyorum ki bazı hakemlere kulak çekme seansı uygulayan Zekeriya Alp Başkanlığındaki MHK atılan bu doğru iki adımın ardından daha da olumlu hamleler yapacaktır. Bunun için Süper hakem kadrosunda olan hakemlere çok şans vermek, gençlerin önünü açmakla işe başlayabilirler.
ALINTI KARIŞIMI, SAKARYASPOR YAZISI
Elime Sakaryaspor’un transferde izleyeceği politika, bu politikanın içindeki gerçekler hakkında yazılan bir yazı geçti. Bu düşüncenin içine bende birkaç katkı yaparak, transfer döneminde Sakaryaspor’u yönetenlerin nasıl bir yol izlemesi gerektiği için Salı Sofrası’nı bu düşünce ile besledim. Sakaryaspor’un içerde dışarıda paraya gereksinimi var. Yerle bir edilen Yeşil Siyah bütçeyi onarırken, yeni Sakaryaspor oluşturmak adına yola çıkan Nalbant yönetimi bu süreçte ne yapmalı? 1) İyi takım kurmak adına öncelikle doğru oyuncu transferleri gerçekleşirse taşlar yerine daha sağlıklı oturur. 2) Uyumlu transferler için Kadro Mühendisliği çok önemlidir. Bu iş yapılırken Başkandan bir forvet, Genel Kaptandan bir stoper, Yöneticinin birinden kaleci, diğerinden on numara, bunu yaparken Almanya’dan gurbetçi, bir bakıyorsun futbola yabancı. Düğünde takı takma merasimi sanki. Babasından iki 2li Burma, anasından Adana, dayısından işçilik oyma. Sonra gelin düğünün ertesinde hepsini bozdurup satıyor, üzerine uyumlu olanları alıyor. Uyumsuz takı bile takılmazken, futbol takımına yetenekleriyle birbirini tamamlayamayan oyuncular alınınca hepsi altın olsa da, uyumsuz oyunculardan kurulu takımdan sonuç yerine sorun çıkması kuvvetle muhtemel olarak karşınıza dikiliyor. Bana göre bu alıntı karışımı yazı bugünkü transfer sürecinde iyi okunmalı.
DAĞ FARE DOĞURDU
Valla kafam karıştı, dolayısı ile Salı Sofrası’nın içi de daha fazla renklendi. Bülent Uygun ufak tefek, ufak paralar karşılığında dosyası olan, yaklaşık 300 bin TL tutan futbolcu alacaklarını ödeyerek, kendince bir takım açıklama yaparak ben yokum demiş. Sakaryaspor yönetimi ondan ne bekliyordu? Ne söz almıştı? 300 bin lira değil 300 bin dolar. Uygun adım gidiyor. Unutmadan onun hakkında daha yolun başında çekincelerimi yazmıştım. 300 Bin Dolar yardım lafı kulağıma üflenince o gün eleştiri oklarımı geri almıştım. Bu gün ne oldu? Uygun çark etti. Ben bu saatten sonra onun hakkında çok fazla bir şey yazmam. Yine de beş altı dosyayı lütfetmiş kapatmış diyerek bende onun dosyasını kapatıyorum. Özetle bu işte hayaller yıkıldı, dağ Fare doğurdu. Bakalım bu gelişmenin izleri Sakaryaspor’u ne kadar etkileyecek.
KARAOĞLAN ÇIKIŞI NASIL OKUNMALI?
Sakarya Hakemliği, son klasman belirlemelerinde, Atilla Karaoğlan’ın süper hakemliğe terfisi ile heyecanlandı. Ben bu çıkışı nasıl okuyorum? Son yıllarda bakıyorum, önemli çıkışların içinde olanlar İlçelerden geliyor. Erkan Engin Sapanca’dan, Atilla Karaoğlan Akyazı’dan süper yolculuğa çıkan isimler. Öyleyse Merkez patentli hakemlere sormak gerek, siz ne iş yaparsınız. Bunu derken ayrımcılığı değil, daha etkili hakem yarışını işaret ediyorum. Sapancalı Hakem Erkan Engin bu çıkışın içini iyi dolduramadı, düştü. Atilla Karaoğlan daha yolun başında, geldiği yerde ne yapar? Onu bu sene göreceğiz. Karaoğlan’a bu yolda güvenenlerin başında olduğumu belirtmek isterim. O buralara gelirken sağlam adımlarla geldi. O bu yolculukta işine baktı, hakem evindeki çekişmelerden uzak durdu. Herkes çıkar kavgası peşinde koşarken, o sahada koştu. O hakemlik şansını iyi değerlendirdi. O çıkış sürecinde sosyal yaşamında doğru resim verdi, herkese saygılı sevgili, lider hakem imajı içine büründü. Lider hakemlik Atilla Karaoğlan’a yakışır. Bu süreçte hakem evi Karaoğlan’ı el üstünde tutarken, yeni Karaoğlanlar için Hakem şartelinin düğmesine basmalı. Geçen hafta MHK’nın klasman belirlemesinde Sakarya’nın geldiği noktayı yorumlayan haber ve yazım Hakem camiasından olumlu tepki almış. Bakınız dostlar ben doğru atılan adımları, doğru yapılan icraatları desteklemek adına el veririm. Bugünkü Dernek, bugünkü İHK içinde olan yöneticilerin iyi niyeti, Sakarya hakemliği içinde ayrımcı değil, birleştirici Hakem icraatları olduğu için onları destekliyorum. Sevgi ve birlikteliğin egemen olduğu yerlerde başarı şansı yüksektir. Sakarya bugün yavaş, yavaş girdiği bu oluşumların meyvelerini bu sene kısmen topladı. Bunu büyütmek, geliştirmek için daha fazla çalışmanın hakem evine daha fazla sevgi, daha fazla birliktelik pompalamanın ana maddelerini hakem not defterine şimdiden kayıt edilmeli diye düşünüyorum.
EĞİTİMCİLER BUNU YAPARSA
Olgunlar bizim evin anılarla yüklü futbol heyecanını içinde taşıyan bir organizasyon. Ben bu organizasyon artık uzaktan bakar oldum. İçindeki olgun heyecan yaşım gereği mi bilemiyorum, beni fazla heyecanlandırmıyor. Ara sıra gidiyorum, dost arıyorum ama eskisi gibi çok fazla bulamıyorum. Yaşlanıyoruz galiba demeyeceğim, zaten o kervana ayak bastık. Olgunlara gidince çoğu kez karşı tribünün neşe kaynağı olan Şeker Mahallesi grubu içinde olan, Sadıkla yarenliği tercih ediyorum. Duydum ki bu turnuvada parasız pulsuz oluşturulduğunu tahmin ettiğim (Para vererek girseler de beni bağlamaz, ben eyleme bakıyor ona göre yazıyorum) Eğitimcilerden oluşan takım maça çıkmamış. Hükmen yenilgi Eğitimcilere yakışan bir sonuç olur mu? Eğitimciler, içlerinde öğretmen olanların yer aldığı bu takımı ben olsam, önümüzdeki sene organizasyona almam. Adı Eğitimci olan bu takımı yönetenlere, oynayanlara bu saha çıkmama olayını yakıştıramadım. Onlar böyle yaparsa bu eyleme başvuran diğer takımlara söyleyecek lafımız sekteye uğrar. Efendim bu haftalıkta benden bu kadar. Hem tatil yap, hem gazetene yazı yaz bu kadar oluyor. Siz her zaman olduğu gibi size lazım olanları alın kalanlar benim olsun.
