MAÇ GÜNÜ
Pazar gününü art arda iki maçı izleyerek geçirdim. Tabii Adapazarı trafiği Pazar mesaisi bile yapmıyordu ve Arifiye-Sakarya stadı arasını 1 saatte tamamlayabildik.
Önce Arifiye’deydik. BAL’da iki Sakarya takımının kapışması arkasında koyunların,yan tarafında kayaların,ve ormanın olduğu kent dışı bir yerdeydi. Belki stat kriterlerini yerine getiriyor ama futbolun ambiyansı açısından hiç de uygun bir yer değil.
Karasuspor açısından ‘tamam mı devam mı’, A.Kalaycı açısından aradaki puan farkını koruma karşılaşmasında üst düzey futbol olmasa da iyi bir mücadele vardı. Deplasman takımı sarı kırmızılılar önceki haftalara göre daha dominant bir futbol sergilediği karşılaşmanın ilk yarısında net fırsatları bulan taraftı. Hatta attığı bir gol ofsayt gerekçesiyle sayılmadı. İkinci yarıda son periyoda Ömer’in golüyle önde giren Karasuspor, son dakikalarda penaltıdan yediği golle iki puan bırakan takım oldu.
Kalaycıspor’da belli bir düşüş var.Sadece uzun toplarla skor bulmaya çalışan kısır bir takım görüntüsünde ve Karasuspor’dan 7 puan önde olması da ilginç. Karasuspor’un ise çok kötü bir iç saha performansı var.Puan tablosundaki durumu 8 iç saha maçında alınan tek galibiyet açıklıyor aslında.
BAL kapışmasından TFF.1.Lig playof açısından son derece önemli bir maça geçiyoruz.
Sakaryaspor çok etkili başladığı maçta beşinci dakikada öne geçti. Ardından maçın son 15 dakikasına kadar tek cümleyle yorumlayacağımız bir müsabaka gelişti. Çorumspor hiç de kötü olmayan kadrosuyla Sakaryaspor önünde beraberlik için oldukça çabaladı. Hatta bir ara yeşil siyahlı takımı ablukaya aldı. Bu anlarda Tuncay Şanlı’nın oyuna müdahalelerinin harika olduğunu söylemek lazım. Oyundan aldıkları ve oyuna dahil ettikleri takıma fayda getirdi. Hatta Del Valle , oynadığı 45 dakikayı iki golle süsledi. Sanırım Del Valle ligdeki 10.golünü attı ve krallık yarışında da iddialı bir konuma geldi.
Yeşil siyahlılar oyunun her iki tarafını da maç içinde etkili uygulamasıyla dikkat çekti. Belli bir kadro derinliği de oluşmuş durumda. İkinci yarının ikinci bölümünde belli bir fisktür avantajının da olduğunu düşünürsek Sakaryaspor için 2.sıra hiç de hayal değil.
Maçın hakemi Davut Çelik isimli duymadığım biriydi ama oldukça iyi bir maç çıkardı. Ayrıca Sakaryaspor’un ilk yarıdan kalan devasa maç cezası devam etmekte.Bu maçta da belli bloklar cezalıydı. Öyle ki hiçbir olay,aksamanın olmadığı Kocaeli maçı nedeniyle Aralık-Mart arasında bir takımı cezalandırmak için hakikaten ya belli bir zekanın altında olmak ya art niyetli olmak lazım ki bizim federasyon için alın bunlardan birini kullanın!
BAL’da Kalaycı, TFF 1’de de Sakaryaspor gibi belediye desteği alan takımlar var. Açıkçası 31 Mart yerel seçimlerinden sonra önümüzdeki beş yılı rahat geçirecek yerel yönetimlerin amatör futbola şimdiki gibi para akıtmalarını mümkün görmüyorum. Hasılı seneye birçok takımı, bu seneki halinden kat be kat aşağılarda görebiliriz.
Son söz güreşçilerimize…
31 yıl aradan sonra takım halinde Avrupa şampiyonu olan bir serbest stil güreş takımımız var.Özelinde de 11. Avrupa şampiyonluğunu kazanan bir Taha Akgül… 11 seneyi saymak bile insanı yorar.Üstelik güce dayalı bir spor dalında bir insan vücudunun 11 senedir aynı gücü en üst seviyede koruması müthiş bir şey… Bu büyük başarı spor ülkesi olmak, olimpiyat düzenlemek isteyen bir ülkenin medyasında ses getirdi mi?
Tabii ki hayır!
Emre Belözoğlu’nu saatlerce konuştular dün gece.Belki de adı geçen bu şahıs başarı açısından Taha Akgül’ün tırnağı etmez ama gelin görün ki ülkenin yozlaşmış spor camiası burada da kendine yakışanı yapıyor(!)
Ayrıca Ömer Bektaş’ın mücadele verdiği Sakarya bayan voleybol takımı da Afyon’daki playof mücadelelerini kazanarak yarı finale yükseldi. Kızlarımızı ve cenagver yöneticilerini,teknik kadroyu kutluyorum.
İlgili Haberler