SANTRA – Sabret, şükret, seyret

featured

SANTRA

Sabret, şükret, seyret..

Son dört yılın en kötü Sakaryaspor’u.. Galatasaraylılar da kendi kulüpleri için benzer duyguları taşıyor..

Trabzonspor boşlukta..

Beşiktaş şokta, Fenerbahçe şokta..

Daha ucuz olduğu için değil, irili ufaklı rakipler büyüdüğü için..

Fatih Terim’in (İmparator) yaşadıkları ise güç zehirlenmesi!.

Galatasaray, Türk futbolunun Avrupa kupalarındaki en önemli başarısı olarak gösterilen UEFA Kupası şampiyonluğunu 2000 yılında Fatih Terim’le elde ederken, tecrübeli çalıştırıcıyla bugüne kadar 8 lig, 3 TSYD Kupası, 3 Türkiye Kupası, 2 Cumhurbaşkanlığı Kupası ve 3 kez de TFF Süper Kupa şampiyonluğu kazandı..

Futbolu da daha çok Galatasaray’da oynayan Fatih Terim, kariyerinde bir sezonda hem Türkiye Kupası hem de lig şampiyonluğunu üç defa yaşayan ilk teknik direktör oldu..

Galatasaray’ın başında 1998-1999, 1999-2000, 2018-19 sezonlarını çifte kupayla kapatan Terim, Trabzonspor ile 1976-1977 ve 1983-1984 sezonlarında iki “duble”si bulunan Ahmet Suat Özyazıcı’yı geride bıraktı..

Bugün (2021) Fatih Terim Galatasaray’da istenmeyen adam..

Neden?

Bu sezon geriye düştüğü 8 maçın hiçbirini çevirememesi..

Demek ki Galatasaray’da mağlubiyeti kabullenen bir oyuncu grubu varsa Fatih Terim’in kariyeri ne olursa olsun pek önemi yok..

Onun için kurumlar değil ama insanlar silinmeden önce geçilebileceğini hesaplamalı..

Ne kadar başarılı olursa olsun kebapçıyla veya pastacıyla veya otoparkçıyla tartışmamalı..

Çok güçlüyken veya seviliyorken özdeşleştiği Galatasaray’da başkanlık için adı geçiyorken yine bu işten kazandığı paraya kıymalı, o koltuğa oturmalıydı..

“Damatlara veya torunlara kalacağına, Galatasaray yesin, oda senin” hesabı..

Benzer bir öneriyi geçen sene Sakaryaspor’da tüm Türkiye’nin asker selamıyla tanıdığı Bülent Uygun’a teklif etmiştim..

“Hocam madem ki Sakaryaspor’u çok seviyorsun, bırak bize başkan adayı bulmayı, geç başkan ol, destek verelim” dedim..

Uygun’un yanıtı; “Zamanı var..”

Büyük ihtimal Fatih Terim’e de böyle teklifler vardı, cevap yine büyük ihtimalle aynı; “Zamanı var..”

Bu zaman asla modan geçtikten sonra olmamalı..

İşte Hakan Şükür, nerede şimdi?

FETÖ’ye hiç bulaşmasa bugün TFF Başkanı’ydı, Nihat Özdemir dünyanın en kariyerli futbolcusu mu?

Yıldırım Demirören acaba hiç topa vurdu mu?

Şimdi Sakarya’da bir kısım kişiler “sen kimsin?” diyecek..

Şehirde kim olduğumu bilen çok elbet..

Ben 40 sene aynı yerde aynı işi yaptım, Fatih Terim misali..

Fatih Terim nasıl ki Galatasaray’la özdeşleşti, ben de Yeni Sakarya Gazete ve Matbaası ile böyle sanıyordum..

Gazete patronu olma şansım hiç olmadı ama Yeni Sakarya’yı yuvam sanıyordum, ekmeğime baktım, hiç pasta yemesem bile gocunmadım..

Rahmetli patronum Hasan Uyar’ın çocuklarıyla beraber büyüdüm ama bugün çocuklarını hiç görmüyorum, milli damat krizi..

Tabii ki detaya girmeyeceğim, ekmek teknesi..

Ben bir çalışandım, onbinlerce haber, binlerce makale yazdım, karşılığını çalışırken aldım..

Onun için çalışan patron olamıyorsa geçileceğini veya ekileceğini hesaplamalı..

Ama ben böyleydim, işime kaptırıyordum kendimi, hiç bitmeyecek gibi..

Askerde çavuştum, “selam al, selam ver” derken birgün çarşı izninde bir esnafın dükkanından topuk selamıyla çıktım, çıktıktan sonra aklım başıma geldi..

Onun için bir başkası veya Fatih Terim sen sen ol, yuvana bile “benim” deme, yanar, biter, kül olur..

“Balta kesmez” hiç deme, “Pudra şekeri” sakın..

Dikkatli ve sabırlı olmalı insan, ne olursa olsun şükretmeli, seyretmeli..

İnsan işini yaparken korkmamalı, insandan..

Memleket senin, oy senin, akıl senin, kitap senin, hayat gibi..

SANTRA HARİCİ

Unuttuğum kimse yok

Silinip giden değerler var sadece

Önemsiz gördüğüm kimse yok

Önemini yitirenler var sadece

Giriş Yap

Sakaryaspor ve Sakarya Amatör Futbol Haberleri ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!