SANTRA
AnKARA polisi..
Ankara Sakaryalı üstdüzey dolu, milletvekili Ayhan Sefer Üstün tek temsilci, spor basını tam kadro, taraftar tribünde, Hacettepe maçındayız..
CHP kurultayı ile Sakaryaspor maçı Ankara’da yan yana.. Biz Sakaryaspor’un peşinden Ankara’ya koşan basın mensubuyuz, 19 Mayıs Stadı kapısından içeriye gireceğiz, polis diyor ki; “Güvenlik gerekçesiyle otomobiliniz dışarıda kalacak”
Sanki otomobilde gazeteci değil, bomba var!.
Polise diyorum ki; “O zaman otomobile yer bulacaksın”
Polis “Yasak kardeşim, anlamıyon mu?” diyor..
Bakıyorum ki yaşlı başlı polis anlayacak gibi değil..
“Anlamıyom, girecem” diyorum, içerdeyim..
“Nasıl girdim ama” dedikten sonra kavga kıyamet..
Tutuklanmanın eşiğinden dönüyorum..
“Yasak” diyen polisin kuyruk acısı; “Sen eski Türkiye’nin polisisin, ben yeni Türkiye’nin polisiyle görüşmek ve derdimi anlatmak istiyorum” demem ve bu görüşmeyi yaptıktan sonra kapının basına açılması..
Ankara’ya işimizi yapmaya geldik, yasak ne?
Basın (kalem) bu, girer kardeşim..
Gelelim Sakaryaspor’un nereye koştuğuna..
İkinci yarıda 3 maç geride kaldı, attığımız gol bir, kayıp puan 4..
Tek golü atan oyuncumuz İzmir’de oynadığımız ve 1-0 kazandığımız Karşıyaka maçında orta sahadan Serdar Ümit Deniz..
Forvetler nerede?
Coşkun Bayburt’a gitti, Mahir’i en son gördüğümüzde BUGSAŞ maçında gol kaçırma rekoru kırıyordu, geçen hafta 18’e alınmayan Batuhan bir hafta sonra Hacettepe maçında kurtarıcı..
Engin hocaya baktım; İzmir’de 1-0 kazandığımız Karşıyaka maçından sonra ağlıyor, Sakarya’da 0-0 biten BUGSAŞ maçı sonrası Mahir’e bireysel sitemlerini gönderen taraftara ateş ediyor ancak Mahir’i kulübeye çekiyor, Ankara’da 0-0 biten Hacettepe maçı sonrası tüm oyuncuları alınlarından öpüyor..
“Burak atılmasaydı gol adına planlarım vardı ama” derken hoca bi burada haklı..
Yoksa sevinçten ağlayacak ne durum var ne de futbolcuları alınlarından öpecek bir durum çünkü liderin 7 puan gerisindeyiz..
Dolayısıyla biz sağa sola bakarken lider Gümüşhanespor 1-0 geriye düştüğü Fethiye maçını 4-1 kazanırken 41 puana ulaştı, 36 puanlı iki takımın maçında Şanlıurfa Altay’ı 2-1 yendi, 39 puana geldi..
Şanlıurfa’ya baktım, bakan Fakıbaba eli..
Transfer engelini aşmaya 3 milyon lazımdı, buldular..
Bu durum gösteriyor ki tek rakibimiz Gümüşhane değil, Şanlıurfa masaya parayı koydu, transferi yaptı..
Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu geçen hafta Rüstemler’de katıldığı Sakaryaspor konulu basın toplantısında demişti; “Sakaryaspor’un muhasebesini tutan birileri var, siz sahaya bakın”
Bu söylem aklıma düştü, Şanlıurfa’nın Fakıbaba’sını bıraktım, bizim takıma alıcı gözle bir daha baktım, kalecisi iyi, defansı iyi..
Bize golcü lazımdı, yine golcü lazım, Tuzla’dan gelen Tevfik Köse golcü değil..
BUGSAŞ’tan gelen Cenk Kaplan iyi stoper, İstanbulspor’dan kiralık gelen Yunus Emre iyi orta saha..
Batuhan madem ki dönecektin niye geldin?
Dedi ya; “İnandığım için geldim”
Bizde yedik..
Neyse ki 3 haftada bir gol attık ama hiç gol yemedik!.
Ercüment iyi kaleci..
Solbek Yasir son iki 0-0’ın en iyisi..
“Satıldı satılacak” diye beklediğimiz Burak Bekaroğlu; Ankara 19 Mayıs Stadı’nda oynadığımız ve 0-0 berabere kaldığımız Hacettepe maçında dakikalar 30’u gösterirken gole giden Hacettepe forveti Hüseyin’i çekmek ve maçın 3’te 2’lik bölümünde takımını 10 kişi bırakmak neyin nesi?
Bırak atsın, oldu ki Hüseyin golü yazdı?
Sakaryaspor 11’e 11 oynarken 60 dakika bu golü çıkaramayacaksa zaten boşa kürek çekiyoruz, şampiyon belli..
Ancak Sakaryaspor’da golü unutan forvetler Mahir, Batuhan ve Tevfik gol kurtarmaktan yorulmayan kaleci Ercüment’in yanı sıra defansın başarı çizgisini atacakları gollerle yakalar, orta sahada Serdar, Ferhat, Talha üçgeni iki kişilik koşar, kenarda iki Ramazan, yıldızlar kategirisinde Beykan “Bizde varız” derse işin rengi değişir çünkü kazanılması muhtemel Gümüşhane deplasmanından sonra Sakaryaspor freni patlayan kamyona döner, önüne çıkanı ezer..
Yoksa bırak şampiyonluğu, play-off bile zor..
SANTRA HARİCİ
Değer verdiğin insan
değerini bilmiyorsa
bırak değeriyle kalsın
