Salı Sofrası
Zımba istifa Yönetim istifa
Tuzlada sahadan çıkan sonuca değil, oynanan oyuna değil, yönetime kafa yoran bir kısım taraftar vardı. Yönetim istifa, Yaşar Zımba istifa. Yönetim istifa etsin mi? Sakın ha, bazı kişilerce kurulan, Sakaryaspor’u dört maç seyircisiz oynama karanlığına iten, yaklaşık 1,5 Milyon zarara uğratanlara bakarak, istifa etmeye falan kalkmayın. Bugün bu ceza olmasaydı yönetim rahat bir nefes alırdı. Bırakın onlar tribünlerden istifa şarkıları bestelesinler, siz bakın işinize. İçerde dışarıda kıskaç altına alınmak istenen bu yönetime sesleniyorum, işinize bakın, İyi yoldasınız. Bu nedenle de hedef tahtasına konuluyorsunuz. Yineliyorum, Uygun adım bıraktığınız yerden devam edin.
YAKIN TAKİP
Tuzla sahası ufacık bir stat. Tuzla takımının futboldaki doğum tarihi 1954. Tarihi bu kadar eski bir takım neden ufacık sahaya mahkûm olmuş? Şaşırdım. Amma velakin bu ufak sahada futbolcuları yakın takip seyretmek adına, çok faydalı. Suat Kaya’nın gelişi ile birlikte takım kadrosunda değişimler vardı. Örneğin Bekir Ertegün, örneğin Aydın, örneğin Umut Sözen giden Abdullah Ercan’ın tercihleri arasına çeşitli nedenlerle girememişlerdi. Kaya’nın dokunuşları genelde tuttu. Spor servisinde futbolculuğu konusunda Erol Girişken ve Cavit Dereli ile ters düştüğüm Malatya’dan alınan Nuri Fatih Aydın, Okan Baydemir yoktu. Sonuçta teknik adam tercihi diyelim de, Aydın dışında, Suat Kaya’nın tercihleri olumlu sinyal verdi. Bekir İrtegün iyi ki alınmış be dostlar. Uzun süre topa hasret bu kardeş, savunmanın, takımın direnç noktasıydı. Umut Sözen’i ufak sahada önemli işler yaparken gözledim. Bizim savunmanın atom karıncası Canberk, öyle bir gol kurtardı ki bir puanın içinden yüzde seksenlik payı aldı cebine koydu. Kısacası biz, bizim büyük sahada çok yukarıdan baktığımız için oyuncuların gerçek futbol yüzünü zor tespit ediyormuşuz. Ufak sahada kim ne yapıyor, kim nasıl daha güzel oynuyor görme şansımız oldu. Bu takım da her şey güzel olur mu? Olacak gibi duruyor da, dışarıdan rahat bırakılırsa, bu güzellik çok daha çabuk Rüstemlere konuk olur.
ÜÇ PUAN SİLİNİR Mİ?
Sakaryaspor’un başı dertten bir türlü kurtulmuyor. Şimdide üç puan silinme vakası kapımızı çaldı. Kulüp lisans işlemlerindeki eksik nedeniyle üç puan silinme cezası aldık. Dün itiraz günüydü. Bakalım ne çıkacak? Yönetim biz gerekli işlemleri yapıp federasyona gönderdik, eksikler için çarşambaya kadar TFF süre vermişti. Gelin görün ki bizimle beraber aynı konumda olan 8 takıma da üç puan silinme cezası verilmiş deniliyor. Birde bazı iddialar var, TFF’den lisans çıkarma işlemleri için gerekli evraklar TFF ye gönderildikten sonra, eksikler için kulübe gelen uyarının, kendilerine iletilmediği de konuşuluyor. Hatta biz içerden darbe aldık yönetim iddiası da Rüstemlerde geziyor. Öyle veya yönetim kulüp yönetimi için var olan hassas konularda, işbilen birini, güvenilirliği olan birini çalıştıracak. Yani Sakaryaspor bu konuda da kurumsallaşacak.
ŞANSAL EFENDİ LÜTFETMİŞLER
Şansal Büyüka’nın Sakaryalılığına lafımız olmaz. Ama onun Sakarya aşkı uzaktan oluyor. Yeşil Siyahlı ekibin başı sıkışınca ne yapmış ona bakmak lazım. Uzaktan gazel okumak kolay, İbrahim Nalbant yönetimi hafife alan laf etmiş, laf etmeyi bırak Sayın Büyüka, biz yönetim bulduk diye seviniyoruz. Bakın Şansal Büyüka bu yönetimi beğenmeyip başka yönetim modeli önereceğine, gel bugünkü kritik sürece el ver. Bak Acun Ilıcalı ne yaptı? Memleketi Erzurum için bir programda yaptığı forma satışı ile Erzurumspor’a 15 milyon kazandırmış. Sakaryaspor için sen ne yaptın? Uzaktan gazel okumayın bizim evde gazele fazla prim vermiyorlar. Hadi bakalım göster şu Sakaryalılığını. Bak bu köşenin yazarı bir garip haliyle, Sakaryaspor şampiyonluğa koşarken ampul yokluğunda o günkü şartlarda bulvarda, cami önlerinde rahmetli Hüseyin Komite ile ampul sattı. Bizim elimizden o geliyordu Sakaryaspor için o günkü konjüktürde onu yaptık. Siz İstanbul efendilerinin gücü kuvveti bizden fazladır. Sayın Büyüka, şu Acun Ilıcalı’yı geç bu bize yeter. Bugün küçümsediğin Nalbant yönetimi en azından Sakaryaspor’un menfaatlerini herkesten iyi korur. Ben buna kefil olurum. Çünkü İbrahim Nalbant’ı ve yanındaki Yaşar Zımba’yı çok ama çok iyi tanırım.
İLKELİ DURUŞ
Abdullah Ercan gidince yönetimin ilk düşünülen isin, Şaban Yıldırım’a götürülen teklif geri tepmiş. Şaban Yıldırım bana göre doğru olanı yapmış, ilkeli bir davranış sergilemiştir. Yönetime gelir gelmez, birilerinin gazına gelerek, Şaban Yıldırım’ın sözleşmesini fes edenler bu reddi iyi okumalılar. Sakaryaspor’u çok iyi bilen, Sakaryalılığı tartışamayan bir ismi Rüstemlerin dışına gönderenlere tavsiyem olsun, özgür iradenizle karar verin, dışarıdan kumandalı olmayın. Yolun başında yazdım çizdim, Abdullah Ercan’ı tercih edenlere bu tercihin yanlış olduğunu hem şifahen hem de yazarak birilerine anlatmaya çalıştık. Bugün gelinen noktada bu takımın etrafını saran menajer ordusunun, sanki bu takımın her şeyi gibi resim veren kardeşin eseridir bu yaşananlar. Nalbant yönetiminin elinin çok güçlü olmamasını da bu nedenle özgür iradeleriyle karar alamadıkları da bir başka gerçek olarak Yeşil Siyah kayıtlara geçmelidir. Şaban Yıldırım’ın mevcut yönetime verdiği bu ders çok ama çok iyi irdelenmeli. Her şey para, her şey profesyonellik değil. Bu işin insanı duruş boyutunda olduğunu Yıldırım Şaban bize hatırlatmıştır. Dipçe: Şaban Yıldırım bu yönetime güvenmemiş. Bu konuda haftaya ona da söyleyeceklerim olacak.
ŞAMPİYONLUK MU? SAKARYASPORUN GELECEĞİ Mİ?
Hemen yanıt veriyorum, şampiyonluk değil benim için Sakaryaspor’un geleceği daha önemlidir. Son yıllarda kulübe hiç katkıları olmayanların tribün şovlarına, yönetimleri şova iten şampiyonluk havasının Sakaryaspor’u nerelere taşıdığını, bu uğurda yapılan transferlerin Yeşil Siyahlı ekibi büyük mali krize sürüklediğini, Gürses ve Ekşi dönemlerinin bıraktığı enkazdan anladık. Bu enkazı ama öyle ama böyle, hatalı kararlar almasına karşın, dışarıdan dayatılan transferlere dur diyemeyen Başkan İbrahim Nalbant’ın önüme koyduğu Şampiyonluk mu, Sakaryaspor’un geleceğimi önemli düşüncesine kafa yorma gereği duydum. Kurumsallaşmak, Sakaryaspor’un geleceği birçok şampiyonluklardan daha önemlidir. Zaten siz her şeye kendiniz hakim olup, sağlıklı adımlar attıktan sonra şampiyonluklar ve başarı peş peşe gelir. Onun için ben diyorum ki Sakaryaspor yönetimi, önce tam anlamıyla, TFF dosyalarını kapatıp, özgür iradesiyle kendi işine bakmalıdır.
MENAJER KISKACI
Sakaryaspor’un transferi açmak adına çaresiz anlar yaşadığı anlarda Yeşil Siyahlı ekibin menajerler tarafından nasıl kuşatılmak istendiğini net bir şekilde gördük. Bu menajer hamleleri geçmişte de vardı. Ancak bu kez transferi açma derdine düşün günün yönetimi, bu konuda bayağı gol yedi. Yönetime çağrım olsun, size futbolcu pazarlayıp para kazanmaya çalışan menajerlerden uzak durmak adına Kulübün parasını bu yoldan hiç etmeye kalkmadan önce, Scout ekibinizi kurun. Şimdiden futbolcu aramaya, genç ve geleceği olan oyuncu gruplarını takip altına alınız. Bakınız Geçen pazar Sakaryaspor’un ilk golünü atan Furkan Pursak gibi geleceği olan 200 bin TL’ye oynayan oyuncu bulun. Bana göre 2000 doğumlu bu genç gibi nice gençler var. Yeter ki siz doğruların peşinden koşun. Ve son sözlerim Sakaryaspor’un kapısından çıkarcı menajerleri uzak tutun. Sakaryaspor’a para kazandıracak, makul ölçülerde oyuncu kazandırabilecek menajerlere (İstisnalar kaideyi bozmaz) sözüm olmaz. Bugün ülkemin sporunda bir menajer gerçeğinin olduğunu bilecek kadar büyüdüm.
ATEŞ EDEN EDENE (UYGUN ADIM)
Yaşar Zımba’dan sonra Sakaryaspor’a dışardan el veren gibi duran Bülent Uygun da konuştu. Yaşar Zımba’yı ateş hattında hedef tahtasına oturtan bu kardeş onu demiş bunu demiş beni bağlamıyor. Çünkü onu çok ciddi bulmuyorum. Bizim Dereli geçen hafta yazdı, dışarıda kalma, gel başkan ol, gel Teknik adam ol, Gel Sakaryaspor’da her şeyi yapan adam ol, Sivas’taki başarılı olduğun modeli bizim eve taşı demiş. Dereli’ye katılıyorum, dışarıda olup da Sakaryaspor’un içine bu kadar sokulan adama da bu takıma başkan, bu takıma teknik adam olmak yakışır. Hadi Bülent kardeş görelim seni Sivas’taki başarını kendi evinin takımına taşı da yeşil siyah tarihteki yerini al. Ama Çıt yok. Ateş etmek kolay icraatı görelim. Evini ipotek ettirdim diyorsun, eh müsaade et o kadar olsun. İbrahim Başkan ve yönetim sana o kadar bel bağlayıp o kadar ön plana çıkmada el verdikten sonra bırak o kadar olsun. Bak Bay Uygun yönetimlerde bazıları para vermez ama kaynak bulur. Yaşar Zımba bu sürecin bu yoldan ağırlığı olan kısmındadır. O nedenle de bırakın ateş etmeyi Sakaryaspor’a ortak akıl ile yardım edin. Şu sıralar Sakaryaspor’un bu şehrin buna ihtiyacı var.
ÇOK BİLİR
İbrahim Nalbant ekibi geride kalan yönetimlerin yeşil siyah enkazını temizlemek adına çalmadık kapı bırakmadı. Sonunda öyle oldu böyle oldu transfer açıldı. Dertler bitti mi? Hayır. Gürses ve Ekşi yönetimlerinin kötü mirasını bir çırpıda bitirmek o kadar kolay değil. Bu süreçte bilen de yazıyor, bilmeyen de, Bir Bilen Bilir de, yönetime sallayanlar safında yer almış. Kuşkusuz Sakaryaspor’da yöneticilik yapan, Sakaryasporla bazı olaylar yaşamış biri olarak vardır bir bildiği. Ancak Bay Bilirin ben İbrahim Nalbant yönetimini, en kötü yönetim safına yerleştirmesine el veremem. Bay Bilir uzaklara da bakabilirsin, bundan iki yıl öncesine ve bir sonraki yıllara da bakabilirsin. Hatta aynaya da bakabilirsin. İbrahim Nalbant yönetimi acemice işler yapabilir ama Sakaryaspor’u batırmaz, Sakaryaspor’u karanlık çukura itmez. Hatta Nalbant almayan, veren başkandır. Bay Bilir bizde bu şehirde yaşıyoruz. Saçlarımız senin kadar beyaz olmasa da, bu uğurda bizde çok şeyler yaşadık. Yol gösterin ama köstek olmayın. Bu yönetim acemidir ama bu yönetim transfer açılma sürecinde yanlışlar içinde yuvarlanmıştır ama sonunda Sakaryaspor bir noktada da nefeslenmiştir. Sakın bana o olmasaydı bu olmasaydı, bunlar olmazdı demeye kalkma. Dün de bu düşündüklerini, geride kalan yönetimlerin hemen hepsinin bu yoldan yürüyerek vizyona soktuğunu, sen de bende çok iyi biliyoruz. Efendim bu haftalık da benden bu kadar. Siz her zaman olduğu gibi size lazım olanları alın, kalanlar benim olsun.
