Salı Sofrası Sağ olasın Metehan

featured

Salı Sofrası

Sağ olasın Metehan

Sakaryaspor, rakip takımın genç oyuncusu, golü atana kadar, sonuncu Gençlerbirliği’nin en iyi savunmacısı olarak, cansiperane oynayan Metehan’ın kendi kalesine attığı golle, ligin ilk yarısını korkulu nokta koyabileceği bir maçın içinden hayati üç puan çıkardı. Maçın hikayesinin içinde kısa başlıklarla bunlar var. Daha bir şeyler var mı, birde ona bakalım.  Var tabi ki olmaz mı? Kalemizde Furkan var, sanırım Pendik maçının faturası büyük ölçüde ona kesilmiş. Burak Süleyman kulübede, Ozan Sol ve Kassango sahada. Futbol? İşte o yok. Bana göre maçın içindeki en şık golleri Gençlerbirliği attı. Adamlar üç golün ikisini attılar, maçı kaybettiler. Sakaryaspor kazanması gereken, favori olduğu bir maçı kazanırken boncuk boncuk terledi. Genç Gençlerbirliği bana göre bu maçın içinden en az bir puanı hak etti, etmesine de futbolun adaleti yok ki. Sakaryaspor özellikle ilk yarısını iyi oynamadığı maçı, ikinci yarıdaki dokunuşlarla karşı kaleye yıktı. Ozan Sol’un çıkıp Burak Süleyman’ın girmesi, Milisovic’in çıkıp yerine beğenmediğimiz Wooleri’nin girmesi takımı hücumda ateşleyen, buna birde kadro içinden Hurşit’in katılımı ile hücum zenginliğini yakaladığımız etkinliklerdi. Burak Süleyman’ın kesip Kassango’nun şık kafasının kaleci tarafından kurtarılması maçın en renkli anlarından biri olarak geride kaldı. Gençlerbirliği kendi kalesine Metehan ile şık gol attı değil mi? Peki bu gol neden oldu? Bunu düşünenleriniz var mı? Ben söyleyeyim ve dilimin döndüğünce anlatayım. Sakaryaspor’un ikinci yarıdaki etkili oyunu, teknik adamın kadro içi dokunuşlarını, bu nedenle de oluşan Yeşil Siyah baskının Gençlerbirliği’ni hataya zorladığını, bu zorlamandan da Metehan’ın kendi kalesine attığı golün geldiğini ben söylüyorum, katılan olur veya olmaz o sizin bileceğiniz bir şey.  Yani bu maçın içinden alınan üç puan için Gençlerbirliği’ne pay uzatırken, Sakaryaspor’un da ikinci yarıdaki sağlı, sollu taklarının rakibi bunalttığına da dikkat çekmek gerek. Yani kısaca, transfer tahtası kapalı olan, Sakarya’ya gelirken de eldeki birçok oyuncusun Sakarya’ya getiremeyen Gençlerbirliği’ni yenerek ilk devreye nokta koymak, Sakaryaspor için iyi oldu olmasına da, yeter mi? Bu soru işareti ile beraber biz ikinci yarı için oluşacak yeşil siyah hamlelere kilitlenelim.

KİM KURTARDI?

Sakaryaspor’un Gençlerbirliği’ni zorlanarak yendiği maçın içine bir başka konuyu da eklemek gerek. İlker Pürenin yerine gelen, ancak takıma verdikleri tartışılan, Serkan Özbalta için hazırlanan ayrılık planları devre dışı kalır mı? Bana sorarsanız gidenle, gelen arasında çok fazla bir farkındalık yok. Hatta genç İlker Püren’in karnesi, yerine gelen Serkan Özbalta’dan daha iyi.  Gençlerbirliği galibiyeti takıma azda olsa artı yazar yazmasına da, teknik adam tartışması, daha zorlu geçmeye aday ikinci yarı için, takımın kumandası, teknik bağlamda, Rüstemlerde ki yeşil siyah tartışma masasında yer alır diye düşünüyorum. Gençlerbirliği galibiyeti bu nedenle bazı şeylerin üstünü örtmedi diye düşünüyoruz. Bakalım devre arası hazırlık sürecinde, transferde karşımıza neler çıkacak?

VAR OLAMADIK(VARDA YABANCI KAPILARDA KAPANDI )

Türk hakemliğinde sıkıntıların peşine takılan TFF bu konuda kulüplerinde tepkisini önüne koyarak Avrupa’dan VAR hakemi ithaline parmak bastı, basmasına da 24 ülkeden de olumlu yanıt gelmeyince yine içine kapandı. Halen Süper Lig’de düdük çalan Avrupa maçlarına da VAR hakemi olarak giden Mete Kalkavan ve A. Kadir Bitigen’e teklif götüren TFF, gelin VAR hakemi olan, gelin hem sahada, hem saha dışında olun teklifi götürdüğünü Ulusal Basından, Sosyal Medyadan öğrendik. Ben yabancı hakemin iki türüne de karşıyım, benim hakemlerim bu işin üstesinden gelirler, yeter ki onlarla fazla uğraşmayın. Geçmişte, çok eskiden bu satırların yazarı Ali Samiyen’de yabancı hakem seyretti. TFF kulüplere çok fazla bağımlı olmadan Varda olsun sahada içinde olsun elindeki hakem kadrosuna güvensin. Eloğlundan bize fayda gelmez. Ben bu konuda kendi hakemlerime güveniyorum. Var yeni bir uygulama, TFF’nin bu uygulama adına her kapıyı zorlamasına el veririmde, bunun için dışarıya koşmalarına karşı dururum. Suat Aslanboğa, Hüseyin Göçek gibi hakemlere bırakın artık mesajı gönderenler, onların önüne de sakıncası yoksa VAR hakemi teklifini uzatsanız, dünyanın sonu mu gelir. Sistem oturana kadar her olasılığı gündeme taşımak gerekir. TFF’nin de bunu yaptığına tanık oluyoruz.

BAYKULUN FERYADI ( BURSA KÜMEYE )

Bursalı Baykul’un Sakaryaspor tarihinde Trabzon ile yarıştığı yılların kadro derinliği içinde attığı gollerle ön plana çıkan bir oyuncu olarak bilinir. Şu sıralar Mudanya’da emeklilik yıllarını yaşayan Baykul gecen günlerde kendine ait hesaptan Bursa adına bir serzenişi vardı, yazdıklarının içeriğini sizinle de paylaşıyorum. Biz hep yukarılara oynadık ve Avrupa’da bile ses getirdik, hele bir Zonguldak maçı var ki attığım golü unutamam. Eeee tabi unutamazsın, zaten senin işin gol atmak değil mi be bay golcü. Neyse biz Baykul’un açıklamalarıyla yolumuza devam edelim. Baykul bu gün Bursa’nın düştüğü duruma parmak basarken, Bursa kümeye, Bursa kümeye sloganlarını duymak beni kahrediyor diye Yeşil Beyaz gönlündeki sitemi dışa vuruyor. Bay golcü Türkiye o gün ki Türkiye değil, bu gün ki Türkiye ekonomisi yerle bir olmuş, yeni Türkiye masalları ile süslü. Sonra Bursa’yı yönetenlerin açtığı yaralar var be Baykul. Yanlış yönetimler, yanlış yapılaşmanın bunda hiç mi suçu yok? Hem sonra sadece Bursa mı, bir futbol şehri Eskişehir’de sallanıyor. Bırakın sallanmayı Amatör küme yolculuğuna çıktı bile. Bursa’yı da böyle bir tehlikenin beklediğini görmek için uzağa gitmeye gerek yok. Onun içinde bay golcü Bursa kümeye, Bursa kümeye diye bağıranlara kızmayın, Bursa’yı buralara gelmesi adına el veren çıkarcı, beceriksiz yönetimlere bağırın.  İstersen ben senin yerine bağırayım, beceriksizler çekin ellerinizi Bursa’nın futbol evinden. Yarında Eskişehir için bağırırız gari. Türkiye’nin yaklaşmakta olan seçim şansı umarım her alanda Türkiye’mizin şansı olur. Bu gün yaşananlar sadece Bursa’nın, sadece Eskişehir’in, sadece Akhisar’ın futbol resmini göstermiyor. Her alanda Türkiye’nin hali bu.

SİYAH BEYAZ FUTBOL FİLMİ ( TACSPORUN HİKAYESİ )
Garajlar Taçspor Sakarya amatör futbolunun siyah beyaz rengi. Rahmetli Tevfik Aydın’ın kuruluş aşamasında başında bulunduğu, Diş Hekimi Dr. İbrahim Nalbant zamanında Süper amatör kümeden BAL’a çıktığı yıllarda, siyah beyaz futbol adı sahalara yayılan, Cuma pazarının bu mütevazi takımı futbolda Dr. İbrahim Nalbant döneminde, Nalbant’ın rüyalarını süsleyen BAL’ı gördü. Kendi çapında zirveyi de gördü, çöküşü de. Yaşadıklarını uzun uzadıya destansı bile hale getirmek istemem. Eğer Taçspor’un ta yukarılardan, taaaa dibi görmesini anlatmaya kalkarsam, bu sayfa bile yetmez. Ancak yükselişte olduğu yıllarda geleceğe yatırım yapmayan, gelip giden yönetimlerin bu uğurda fazla bir şey yapmaması, ufak Cuma pazarının futboldaki yürüyüşünü bu gün ikinci amatör kümeyle buluşturduğunu söylemek mümkün. Ama yine de yaşıyor, ama yine de Siyah Beyaz futbol aşkı Erol Aydın’ın sırtlarında, hala nefes alıp vermesi bile, günün koşullarında başarı olarak görmek gerek. Erol Aydın’a tavsiyem, Siyah beyaz futbol evine biraz daha fazla özen göster. Senin elindeki sermaye, futbol aklı, çok fazla harcama yapmadan G. Taçspor’u bu gün bulunduğu yerin üstüne taşıyabilir. Kısacası G. Taçspor’un futbol mazisi 2. Amatör kümeden daha fazlasını hak ediyor.

POTA ALTI RESMİ ( İLK ŞAMPİYONLAR )

Sakarya Basketbolunun pota altı perdesi U14’lerde Kızlarda ve Erkeklerde start verdi. Bu ligleri göz ucuyla da olsa seyrettim. Görülen manzara içinden kızlarda Antspor’un, erkeklerde Gelişim’in şampiyonlukları beni yanıltmadı. Kızlarda Antspor’un açık ara üstünlüğü olduğunu geçen yıldan beri bilirim. Seray yaralı önderliğindeki Antspor’a Sakarya’da Kız Basketbolunda rakip dün yoktu, bu günde yok. Nitekim fazla zorlanmadan, tüm maçlarını kazanarak şampiyon oldular. Umarım Sakarya’daki bu başarıyı dışarıya taşırlar. Çünkü onların bu gün ki Kız basketbolunda rakipleri yok. Erkeklere gelince, geçen yılın şampiyonun adı Gelişim’de, bu senede böyle oldu. Ancak bu sefer zor oldu. Cevat Yaralı önderliğindeki Antspor, çok serbest atış kaçırdığı finali üç sayı ile kaybetti. Yani görülen o ki pota altında bu yaş grubunda Gelişim artık yalnız değil. Gelişim’in şampiyonluğu bu sezon üç puanla geldi. Makas daralıyor, bu görüntüde Basketbolumuza bu yaş grubunda dinamizm katar. Bu takımları gecen yıl Sakarya Yıldızlar zorlamıştı, bu yılda aynısı oldu. Biz tecrübeli Kerim’in başı çektiği Sakarya Yıldızlar’dan daha fazlasını bekleyenlerdeniz. Pota altında ufak ufak yürüyüşü olan Çetin Bingöl önderliğindeki Asaş’ta yarışa dahil olursa Sakarya’da Basketbolda bir yükseliş potalarda kendine yer bulur diye iyimser bir düşünce benim basketbol seven gönlümde yer alıyor. Dışarıda başarılı olmaları dileğiyle Kızlarda Antspor’u, Erkeklerde Gelişimspor’u kutlarım.

BASKETCAROLİNE KOÇA SEVGİLERİMLE

Koç ailesi bu ülkenin her alanda yıldızı parlayan, Türkiye’nin ekonomide, sosyal hayatta atar damarı bir ailedir. Onlar bir aile olmaktan öte Türkiye’nin ekonomide, sanatta, yardımseverlikte, sağladığı istihdam eliyle bu ülkenin can damarıdır. Onların Atatürk’e, onların Cumhuriyet’e bağımlıkları da tartışılmaz bir Türkiye gerçeğidir. Geçenlerde Koç ailesinin gelini, rahmetli Mustafa Koç’un eşi Caroline Koç açıklamış, 3 Bin kız öğrenciye 10 milyon liralık Burs vereceklerini duyurmuş. Çoktan vermişlerdir bile. Onların sadece Ekonomiye değil, Türkiye’nin geleceğine de yatırım yapan bir aile olduğunu bilmeyen mi var. Hele hele günümüzde horlanan kız evlatlarımıza Burs yatırımı yapılması benim için çok farklı bir anlam taşıyor. Ne diyelim Allah Türkiye’mizi Koç ailesi gibi ailelerinin çokluğu ile buluştursun. İyi ki varsınız Koç Ailesi.

SAKARYA’DA HAKEM EVİ OÇAK AYINA KLİTLENDİ

Hakemler, hakemlikte bir şeyler bekleyenler, MHK’nin devre arası yapacağı klasman listelerine kilitlendiler. Pandemiden bu yana bu konuda sağlam adımların atılmadığı, klasman listelerinin tekrardan irdelenmesine bizde dikkat kesildik. Sakarya’da artık Atilla Karaoğlan’ın FİFA ile taçlandırılmasına herkes kesin gözüyle bakıyor. Resmi tebligat yok ama bu iş bitti. Biz zaten Karaoğlan Atilla’nın Hakem adımlarının FİFA’ya koştuğunu yaklaşık bir yıldan beri yazıyoruz. Bu gün Atilla’yı Kutlayan Yerel basın, sosyal medya haberleri bizce geç kalınmış kutlamalar. Yani onlar bu satırlarının yazarından çok gerideler. Neyse kendimizi övmeyi bir kenara bırakıp olası yeni klasman listelerinden neler bekliyoruz, ona gelelim. Ben Levent Gümüşdere’nin TFF 1. Lig hakemi, ben Bahadır İlerinin C hakemi olmasını, Ben Özgür Aygün gibi ismin Klasman gözlemcisi olmasını, ben Bölgesel ligde, geleceği olan yeni hakemlerin olmasını bekliyorum. Bu konuda Bahadır İleri’ye tavsiyem olsun, eğer bu il seni C hakemi yapmak adına uğraş veriyorsa, bu unvan hakem cebine gelirse, unutma bu ilin C hakemine, senin de bu ile hizmet etme sorumluluğun var. C olunca kaçıp gitme hayalin varsa iyi düşün derim. İstanbul büyük metropol kent, İstanbul’un C hakem havuzunda yüzmek kolay değil, gel sen sen ol, seni Bahadır İleri yapan hakem evine hizmete devam et. Ocak ayı geldi gelecek, hakem evinin ağır topları, bu süre içinde iyi çalışın, biliyorsunuz çalışmayana ekmek yok.

 

SAPANCA HARAKİRİ YAPTI

Sapanca’nın TFF 3. Lig yürüyüşü içinde aldığı istikrarsız sonuçlar Niğde FK önünde aldığı yenilgi ile yine kafa karıştırdı. Son iki hafta kazanırken etrafa umut saçan yeşil Beyaz futbol gemisi sonuncu genç Niğde FK önünde aldığı yenilgi ile alabora oldu. Futbolda rakibi küçük görmeyeceksin, rakibin bulunduğu yere kafa takarsan sonunda başına gelenlere de kafa yormayacaksın. Kaybedilen maç Sonrası çıkan olaylar,  bu beklenmeyen yenilginin dışa vurumudur. Sapanca bu yenilgi ile çok önemli bir üç puan kaybı yaşamıştır. Düşmesi hemen hemen kesinleşmiş, sadece proje takımı olan, çok ucuz parayla kurulan oyuncu grubu, Sapanca’da aldığı galibiyetle transfer piyasasına da haber salmıştır.

 

HAFTANIN ALKIŞI KALAYCIYA GİDİYOR

BAL 11. grupta bizim ilin temsilcisi Kalaycıspor, İstanbul’da Vefa’yı 2-0 geriden gelip, müthiş bir geri dönüşe imza atarak, üç puanı 3-2 ile alması haftaya damga vuran sonuç oldu. Sakarya’nın tüm temsilcilerinin kaybettiği haftanın içinden çıkan Vefa galibiyeti, Sakarya’nın BAL’daki futbol yürüyüşüne önemli bir prestij yüklemiştir. Mütevazi bütçeyle kurulan Kalaycıspor’un, gözü yükseklerde olan Vefa’yı zirve yarışı dışına itmesi de çok konuşulacaktır. Bu galibiyetin getirisi Kalaycıyı daha fazla izlenir hale getirecektir. Bu durumdada Kalaycıspor forması giyen gençlerinde transfer getirisi artacaktır. Kalaycı böyle giderse elindeki kadro derinliğine üst liglerden transfer hamleleri gelirse şaşırmayız. Kalaycı böyle giderse Sakarya’nın zirveyi zorlayan ekibi unvanını Arifiye Kalaycı tesislerine farklı bir BAL havası yükleyecektir. Biz bu nedenle Baldaki Kalaycıspor’un Vefa önünde müthiş geri dönüşüne, haftanın alkışını gönderiyoruz. Ha unutmadan bu başarıda payı olan Behçet Durak komutasındaki teknik kadroya da bu alkıştan pay uzatmak gerek.

Giriş Yap

Sakaryaspor ve Sakarya Amatör Futbol Haberleri ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!