Salı Sofrası
Reis farkı
Sakarya spor iki erteleme maçından biri olan Özel İdare Bayburt maçını deplasmanda kazandı ve moral buldu. Bu galibiyet umut olur mu? Onu ilerleyen haftalarda değil ,ikinci yarıda göreceğiz. Bayburt ta Corono nedeniyle takımdan uzak kaldığı maçlarda, gol noktalarında eksikliğini hissettiğimiz Muhammed Reisin etkili oyunu ve attığı gollerle kazandık. Demek oluyor ki Muhammed Reis yüksek maliyetli olsa da, bu takıma lazım olan ,bu takıma hem golleriyle ,hem de oyun içi reisliği ile katkı sunan takım içi önemli bir sonuç parçası. Şimdi Bayburt maçı kazasız geçildi, geride bir diğer erteleme maçı Serik Belediye maçı kaldı. Bu maçı da alırsak Eyüp’e 10 puan uzaktan bakan en yakın takipçi olacağız.
BİZ NE DEMİŞTİK ?
Sakaryaspor son yıllarda sezon planlamasını iyi yapamadığından hep aynı senaryo eşliğinde teknik adam değişimi, oyuncu değişimi yaparak TFF 1 hayallerinin peşinde koşma hastalığı ile bu senede boğuşuyor. Bayburt Özel İdare maçı sonrası Cevat Ekişi başkanlığındaki yönetim ilk yarının futbolcu karnelerini gözden geçirip kimleri göndereceğini, kimlerle yola devam edeceği konusunda Rüstemlerde bazı düşünceleri masa üstüne koyacakmış. Belki de siz Salı sofrasını okurken bazı adımlar atılmışta olabilir. Yönetim diyormuş ki, Yükset maliyetli olupta verim alınamayan, yüksek maliyetli ol masada takıma fazla katkı sunamayan oyuncuları gönderip ekonomik olarakta rahatlama senaryolarına baş vuracakmış. Biz ne demiştik? Sakaryaspor yüksek maliyetli oyuncu alırken kadro içi planlamasına göre harcama yapması gerektiğine vurgu yapmıştık. Yani bir takım için sezon başı planlaması, oyuncu transferi için en önemli bir ana başlıktır. Şimdilerde yönetimin para arayışı için,TFF dosyalarını halletmek adına hamle yaparken takım içi oprasyonla zarardan kar etme planlamasını bizde önemseriz. Görülen o ki yönetim bazı hatalarından ders çıkarmaya başlamış. Gecen hafta yazdım ,burayada bir kez daha yazıyorum, yönetimin Serdar Bozkurt ısrarı bu takımı hedefe taşımaz. Eğer siz Eyüpü ciddi ciddi takip edip bir olarak TFF 1 hedefliyorsanız, Serdar Bozkurt bu heyecanı takıma yükleyemez. Zaten bu takımın bu haliyle Cavit Derelininde dediği gibi Belediye değil Holdink testekli bir takımla bu koşullarda zor yarışır. Biz yine Playofa kalır oradan TFF 1 çıkmak için destan yazarız. Kısacası hem Eyüpl e yarış, hem Playoffta karşılaşacağımız olası rakipler hiçte yabana atılacak takımlar değiller. Bunun için hem transferde ,hem de teknik adam konusunda izlenecek yol çok önemli. Bu konuda benden bu kadar, gerisi size kalmış bir şey.
KIRMIZI ,LACİVERT ATIŞMA
GS ve FB Başkanları Rizeden GS gelirken transferde usulsüzlük iddialarıyla gündeme düşen Oğulcan üzerinden birbirlerine ateş etme alışkanlığını sürdürdüler. Bunu ya parkende birbirlerine büyüklük taslamaları var ya tam bir komedi. Biri kendini Türkiye’nin Real Madridi bir diğeride bu takım dünya markası diyerek, Türkiyeye gelen her oyuncu önce GS gelmek ister diyerek büyüklük havası bastılar. Sanırsınız ki her iki takımda Dünyaya ve Avrupa’yı dize getirmişler. Birinin mazisinde şans talih kadar kısmet penaltılarla kazandığı bir UEFA kupası var. Bu bir futbol gereceği ve inkar edilemez. Ancak büyüklük taslamaları sadece ve sadece içerde birbirlerine hava basmaktan bir şey değil. Büyüklük farklı bir şey ,siz Avrupada ne yaptınız, kaç kupa taşıdınız ,Avrupa’da isminiz bu alanda nerede geziyor? Gecin bunları beyler ,sizin içsel çekişmelerinize karnımız tok. Biz bu filmi seyrede seyrede bu günlere geldik. Yok aslında birbirlerinden farkları, gündem üzerinden prim yapma senaryoları bu iki takımın dünyalarında dün vardı bu günde var. Onların derdi Türkiye süper ligi şampiyonluğunun taşlarını döşemek için her bulduğu yanlışın üzerinden rakibine saldırmak. Ben Oğulcan’ını GS transferi üzerinden yaratılan fırtınayı böyle okudum. Futbolcu ayartma işlerini iki takımda çok iyi bilir. Haddini bilmekte herkesin önüne koyup değerlendirmesi gereken bir gerçek.
SEVDA ÜZERİNE
Sakarya bir sevda, sakarya yeşil siyah bir tutku. Sakaryaspor bu şehrin marka değeri en yüksek futbol binası. O binanın üstüne çakma sevdalar yükleyemezsiniz. O sevda nın ateşi 1965 te yakıldı. Çeşitli evrelerden geçerek bu günlere gelene kadar ,çok badireler atlattı ,yeşil siyah futbol gemisi. Bu günde çok huzurlu değil ama yine de Büyükşehir kapısına endeksli nefes alıp vermeye devam ediyor. Cavit Dereli yine onu yad ede cem. Neden biliyor musunuz o Sakaryasporu bugün en iyi bilen bir medya mensubu. Yeşil Siyah anlatımlarda ,yorumlarda konuya hakim olan Cavit Devreliye kulak verelim. Dereli diyor ki Sakaryasporu Büyük şehir kapısından kurtaralım. Uğur Akkuş bu konuda bir şanstı, o şansı neden ona vermeyelim diyen Cavir Deriliye bende katılıyorum. Veya ben şöyle diyeyim, başı sıkışınca BŞB kapısında nöbet tutmayıp, kendi cebine güvenen yönetimler gelsin işbaşına .Şimdi bu konuyu bir başka başlıkla anlatmaya devam edeyim.
KÜÇÜK VE DERELİ ( Bu sevda şehirde kalmalı)
Çan alıcı tespitler Cavit Debreliden geldiği için yine onun ortaya attığı, daha önce Sabri Küçüktende dinlediğim bir Sakaryaspor gerçeğini anlatacağım size. Bu şehrin Profesyonelleri yazı dizisinde Sakaryasporla ilgili düşüncelerini dinlediğim ,geçmişte Sakaryaspor Başkanlık koltuğunda Mebaş işi ortaya çıktığında Başkanlık koltuğunda olan Sabri Küçük Sakaryasporla ilgili demişti ki, o günlerde Yanlış yaptık Nazım ,Yanlış. Bu sevda Sakaryada kalmalı diyenler, Sakaryaspora dışarıdan gelecek yardıma tepki verenlere katılarak biz Sakaryasporun geleceğine ipotek koyduk demişti. Aynı Küçük,Sakaryaspor belediye testekli yaşam sürmekten kurtulmalı demişti. Bu gün ,o günleri iyi bilen Cavit Cavit Dereli yeni yönetim modelini anlatırken, Uğur Akkuş üzerinden bu tezi savunuyor. Bu sevda yine bu şehrin sevdası, Bırakıda Sakaryaspor Belediyeden bağımsız farklı bir yönetim modeli ile kendine yeni bir yol çizsin. Çizer mi ? Çizmezse, aynı tarlada yuvarlanıp durur.
İKİ İYİ SAVUNMACI ( Sarı İhsan ve Oktay Ertem )
Gecen haftaki Salı sofrasında teknik bir hatadan dolayı resimleri olan ama yazısı olmayan konuyu tekrar sizinle buluşturuyorum. Sakaryaspor geçmiş tarihinde yer almış, Sakarya amatör futbolundan yükselen değerler olarak geçmişin derinliklerinde iz bırakan iki oyuncunun bir maç Sonrası , ikiayrı takım oyuncusu olarak birbirlerini kucaklayan ,tebrik eden resmi geçti elime. Sizin Sakaryaspordan ,Beşiktaştan ,Balıkesirspordan tanıdığınız İhsan Özbek ben Ada Gençlikten tanırım. (Hani şu namı değer sarı ihsan) hani şu BJK oynarken Şanlıya ,Zekeriya alpe kafa tutan ,bunu yaptığı içinde takımdan uzaklaştırılan İhsanla ,sizin Yıldırımspor, Konyaspor,Kocaelispor,,Kütahyaspordan ,Sakaryaspordan tanıdığınız Oktay Ertemi yad etmek istedim. Biliyor musunuz Oktay Ertem müthiş fiziği ile ,hava hakimiyeti iyi olan savunmacı olarak futbolda hep amatörlüğü tercih etti. Hem Sarı ihsan ,hem Oktay Ertem müthiş savunmacı kimlikleriyle geçmişlerine iyi savunmacılar kimliğini miras olarak bıraktılar. Şimdilerde sarı İhsan Balıkesirde ,Oktay Ertemde Arif iyede, futbol geçmişlerini mazi çantasına bırakmış, emeklilik yıllarını yaşıyorlar. Bu gün ikiside yaşıyor ,bu gün ikiside 75 yaşlarında ,ben onları yaşarken anmak adına sizlerle buluştururken ,bende onları seyreden, bilen biri olarak Sakarya futbolunun derinliğinde anı turu attım. Futbolumuzun iki unutulmaz savunmacılarına uzun ,sağlıklı ömürler dileyerek bu anının üstünü örtüyorum.
TFF NİN YABANCI OYUNU
Türk futbolunda yılan hikayesine dönen bir yabancı oyuncu statüsü var. Sezon başı Yabancı sayısını 14 le sınırlayan ,bu sayıyı ilerleyen yıllara dehada düşürerek devam etme eğiliminde olan TFF Corono nedeniyle bir geri adım daha attı. Kulüplerde şişkinlik yapan ve bu neden lisans çıkartılmasına karşın lisansları dondurulan yabancılara sahip takımlara gün doğdu. Mesela BJK taşın TFF ye bildirmediği üç yabancıdan ikisini en kötü ihtimalle BJK ikinci yarıda oynatabilecek. Kısacası Coronunun takımların oyuncu sayılarına, kadro darlığına sebebiyet veren sıkıntısı bu yeni TFF kararıyla nispeten hafifleyecek. Hemen belirtelim TFF yi bu konuda yeni bir adım atmaya kulüpler birliğininde sürüklendiğine vurgu yaparak yabancı konusundaki gün ak torbasında TFF nin yükünü biraz hafifle telimde herkesin gönlü olsun.
NEREDE BU GAZETE BAYİLERİ ?
Koskoca Sakaryada merkezde gazete bayisi bulup gazete almak bir hayli zorlaştı. Okuyanı azalan gazetelere hala tutku besleyen okur şu sıralar gazete bayisi bulmakta zorlanıyor. Corono salkını nedeniyle okur sayısı iyice azalan yerel ve genel gazetelerin en fazla satıldığı yer Yeni camideki Oktay sarıya ait büfe. Orada gazete türlerinin hepsi var. İyi ki var, yoksa gazete okurları semt semt mahalle mahalle ,market ,market gazete ararlar. Oktay sarıya uzak olanlar ne yapsın? Dedim ya onlar çok dolaşacaklar. Özetle dostlar son yıllarda çok şey yitirdiğimiz gibi can çekişir hala gelen medyamızda yitirmeye ,kaybetmeye başladık. Sonuçta satılacak yer bulamayan, satanlarında ya bıraktığı kar marjının azlığından olsa gazete satışlarını askıya aldığı şu günlerde bu işe, bu şehrin medya patronları bir el atsın. DR İbrahim Nalbant yahu, Nazım hocam yerel medyalara bir bakayım dedim, merkezde hiçbir yerde gazete bayisi bulamadık dedi de aklıma geldi. Aslında bende bu konuya uzak değil .DR İbrahim Nalbant eski Sakaryaspor başkanı serzenişte bulununca konuyu kaleme almam bu konuyu gündeme taşımam hız kazandı. Hey sakaya seni anlatan mahalli gazetelerine sahip çık.
ÖZİL SPOR KONBLEKSİ YAPTIRMIŞ
Şu sıralar adı FB ile anılan büyük ölçüde sarı lacivertli takıma gelmesi beklenen Türk asılı Alman futbolcu Mesut Özil bilindiği üzere Zonguldaklıdır. Futbolda zirveye gören ,futboldan kazandıklarını yatırıma dönüştüren Mesul Özil kazandıklarının bir bölümünde Zonguldaka harcamış. Mesut Özil Zonguldaka Spor kombleksi yaptıracakmış. Yakışır. Spor kompleksi gençliğe yatırımdır. Sporda büyüyen, spordan büyük paralar kazanan Mesut Özil’in memleketine spor kompleksi yaptırması örnek teşkil etmeli. Ne diyelim Zonguldaka hayırlı olsun. Umarız gün gelir bizim ide şöhret olan ,cebi para gören bir sporcuda bizim ilimize bir spor kompleksi yaptırır.
FB İSYANDA HAKLI
FB Kasımpaşa maçında gergin anda Hakan Aslantaşa çıkan kırmızı kart doğru ama eksik. Kasımpaşalı Aytacında Hakandan önce faule maruz kaldığı anda Hakana yattığı yerden attığı tekme var. Hakem tuttu bu pozisyonda Hakana kırmızı bileti kesti. Aytaç ne olacak? Yaptığı yanına kar mı kalacak. Nerede var? Neden bu konuda hakemi uyarıp hakemin dikkatini çekmez. Ondan sonrada kurduğu ,büyük paralar harcadığı takımdan beklenen verimi alamayan Sarı Lacivert isyan devreye girer. Bu fırsatı FB nin eline veren Vardaki hakemler sorgulanacaktır da bu iş anında olmalıydı. Özetle Kasımpaşa maçında çıkan kırmızı eksik kırmızıdır, FB de bu konudaki tepkisinde haklıdır.
KARAOĞLAN MAÇ ALDI
Bir Sergen, bir Var olayı nedeniyle uzunca süre dinlendirilen Süper hakemimiz nihayet MHK cezasından çıktı. Pazartesi akşamı Kasımpaşa –Erzurumspor maçıyla pas tutmaya yüz tutan düdüğüne kavuşan Atilla Karaoğlan bu yaşananlardan ders alıp yoluna öyle devam etmeli. Getirisi, itibarı artan Hakem dünyasında kalmak, orada yükselebilmek aslanın ağzında. Umarız Atilla Karaoğlan kalan süreçte bir daha bu kadar uzun süreli cezayla muhatap olmaz. FİFA ya giden yolda dünden daha fazla dikkatli olmak Karaoğlan’ın hakemlikte rehber olarak başucunda hep asılı durmalı. Bir dip notu da bu şehrin dinamiklerine Siyasilere, ASKF ye ,Tüfada ,Hakem derneğine ,İl Hakem kuruluna Atilla Karaoğlan’ın yalnız olmadığı bir yerlere üflenmeli. Atilla Karaoğlan bu şehrin Türk hakemliğinde tanıtım aracıdır. Bu tip hakemler kolay yetişmiyor. Bu gün Salı, Atilla’nın maçı dün oynandı. Maçta neler yaşandı, Atilla nasıl maç yönetti? Seyredip notunu vereceğiz.