Salı Sofrası
Nereye kadar ?
Sakaryaspor sonuncu, GS pilot takımı olduğu söylenen Niğde Fk önünde önün de yine ağzımızı burnumuza getirdi. İnegöl beraberliğinden sonra, üç puan çantada keklik misali gidilen deplasman maçı hikayesi içinden, sizin ,benim önüme konulan bir tek güzellik var, bir kişi eksikte olsa ,kötü oynanan bir oyunda olsa, elde kalan üç puan ,rakiplerle aramızda olan puansal farkın korunması. Nereye kadar? Şampiyonluğa gidilen yolda, rakiplerden dört veya altı puan farkla önde olmanın verdiği öz güvenle, kötü oynarken kazanmanın güzelliğine, kötü oynarken olur böyle vakalar, bu süreçte iyi futbolu bizden beklemeyin diyerek bu işten ne zamana kadar yırtarsınız. Sakaryaspor kötü onuyor, Sakaryaspor kötü oynarken bile arayı açtı ,bu bizim için en önemli teselli. Bu süreçte kötü futbola , sakatlıkları mazeret sofrasına kopyalımda nereye kadar?. Herkes kendine iyi bakacak, herkes lüzumsuz kart görmekten imtina edecek. Teknik kadro bu sürecin içine iyi ,anlaşılır futbol için caba harcayacak. Biz biliyoruz ki ,kötü, hep kötü futbol gün gelir hiç ummadığınız anda ,beklenmedik bir sonuçla futbol kapınıza dayanır. Bunun için uzağa gitmeye gerek yok, İnegöl ve Niğde Fk maçının sıcaklıkları halen Rüstemlerde konaklıyor. Şimdi bu hafta içinde erteleme maçında Çorumla oynayacağız. İnişli çıkışlı futbol grafiği olsa da ,Çorum takımı hiçte öyle kolay lokma falan değil. Ya sonrası? Pazar günüde kümede kalma mücadelesi veren ikinci yarı yıldızı parlayan Adıyaman gelecek Sakarya’ya . İlk yarı karnesine baktım, Çorumla deplasmanda 0-0 berabere kalırken ,Adıyamanı 3-0 yenmişiz. Ama futbolda dün yok ,bu gün var. İlk yarıda namağlup forsu eşliğinde iyi sonuçlara imza atan ,iyi futbol oynayan değil, yüreğimizi ağzımıza getiren ,bizi korkutan ,dört puan farkla lider konumdayken bizi oynadığı futbolla endişeye sevk eden bir Sakaryaspor var. Bakalım bizim evdeki iki maçtan elde avuçta ne kalacak. ? Umarım Afyona giderken yaralı falan gitmeyiz.
HENDEKSPORUN İŞİ ZOR DEĞİL ÇOK ZOR
Geride kalan Cumarteside Hendekteydim. Üç puana hasret ,üç puana şiddetle ihtiyacı olan TFF 3 temsilcimiz yeni teknik kadrosuyla ilk üç puanını cebe indirdi. İlk yarı dada İstanbul’da yendiğimiz çatalçayı yendik ama gelin birde bana sorun. Vallahi billahi ,değim yerindeyse öldük öldük dirildik. Deyim yerindeyse göbeğimiz çatladı. Değim yerindeyse birkaç iyi adamın olağan üstü cabasıyla kazandık. Takımın top yekün kazanma isteğine sırt çeviremem ama , Hendek hücumlarına derinlik katan 11 Forma nolu YavuzAlemdara ,99 nnumaralı ilk golün yaratıcısı Ahmet şahine ,kaleci Mertcana ,savunmaya transferin son günü katılan Murat Sipahioğlunun savaşçı ruhuna, deneyimli kaptan Sabri Turguta alınan üç puandan fazla pay ayırırsam, galibiyet golünü atan Mustafa dahil ,diğer oyuncular lütfen bana gönül koymasınlar. Bu zorlu galibiyeti başka galibiyetler takip etmeli, yoksa çatalcadan alınan galibiyet Hendekspora yetmez. Hendekspor oyuncuları umarım bu galibiyetin anlamını ederini daha yükseklere çekmek adına bu saatten sonra daha fazla sorumluluk alırlar. Umarım yeni teknik kadro bu takımın orta sahasını, bu takımın gol noktalarındaki üretkenliğine çare üretirler. Biliyorum bu kadro sizi eseriniz değil ama siz bunu bile bile buraya geldiniz. Son sözlerim Hendekspor için ligte tutunmak, bu kadro derinliği içinde pamuk ipliğine bağlı. Umarım o iplik çabuk kopmaz.
AVRUPA SONUNCUSUYMUŞUZ ( UEFA RAPORU)
Türkiye alt yapı oyuncularına verdiği önem sıralamasında ,sonunculuğu kimseye bırakmamış. Bunu ben değil ,UEFA nın 20 yaş altı oyuncularla ilgili yaptığı araştırmanın istatiki bilgileri söylüyor. Yabancı saltanatın sürdüğü, Fatih Terimin dayattığı 14 yabancı kuralının pey der pey azaltıldığı Türk futbolunda FB ve BJK taşta bazı gençler devreye girsede yetersiz kalıyor. Kurtuluşun gençlerde olduğunu görmek gerek. Bakın Türk Futbolu Avrupa kupalarında tam 30 yıl önceki dönemine geri geldi. Bu son istatiki bilgi sizce bunun neresinde yatıyor? Siz 20 yaş altı genç oyuncu grupuna az süre verir ,onlara yeterli derecede şans tanımazsanız ,elinizdeki Türk gençlerine değil ,Avrupa’daki Türk asılı gençlere yönelirseniz, bu sorunun üstünü örtemezsiniz. Ben bundan şunu anlarım, Türkiyede alt yapı oyuncuları iyi çalıştırılmıyor ,Avrupa’daki teknik adamlar bu konuda bizden daha iyi çalışıyorlar. Bak bu bana göre de doğru. Bu iş göstermelik olmaktan çıktığı an ,takımlar yedek kulübesine koydukları gençleri göstermelik olmaktan çıkardığı an Türk Futbolu yükseliş adına belli bir ivme kazanır da yarışmacı zihniyet buna ne kadar müsaade eder ? Bu konuda uzağa gitmeyelim, soruyorum size Sakaryasporun sahaya sürdüğü kadroda hiç Sakaryalı genç var mı? Kulübede var mı? Orada da genç var ama o gençler dışarıdan bulunmuş gençler olduğu önüme bilgi notu olarak kondu. Sonuç biz alt yapı yaş grubu oyuncularına en az süre veren, en az oynatan ülke olarak UEFA sıralamasında şampiyonluğu kimseye bırakmayız .Bu sonunculuk umarım ilgili olanların kulağına küpe olur.
YANLIŞ PLANLAMA
Futbolda planlama ,hele hele sezon başı planlaması çok ama çok önemlidir. Bu gün şöyle bir bakıyorum Sakaryanın içinde yer alan liglere, liyaka göre değil ,adamına göre yapılan teknik adam tercihleri, futbolcu tercihleri ,takımların aldığı kötü sonuçlar ,kötü oyunlar ortaya çıkınca kendine hemen belli ediyor. Şu takım ,bu takım diye isim vermiyorum. Bakın Süper lige ,bakın alt liglere ,bakın Bal liglerine ,bakın süper amatör ligimize karşınıza çıkan manzaraları görün bakalım ,neler olmuş? Futbolda yapılanma erken başlar, futbolda yapılanma sezonluk değildir. Futbolda yapılanmada hep dışa yönelik transfer düşünceniz varsa eğer bununla baş etmeniz çok zordur. Onun için sporun hanki dalında olursanız olun ,öncelikli olarak ayağınızı yorganınıza göre uzatacaksınız ,günü birlik, sezonluk değil geleceğe yönelik yapılaşmanız her daim yönetim sepetinizde olmalı.
TFF 1 İÇİN HAZIRMIYIZ ?
Sakaryaspor bu sene sendeledi ama toparladı ve önüne koyduğu hedef için bayağı bir avantajı cebine koydu. Bu güne kadar oynadığı maçların ilk yarı ve de ikinci yarı istatiki bilgileri karşılaştırdım, karşıma çıkan tablonun içinden TFF 1 taşlarının döşenmeye başladığını gördüm. Futbol bu ne zaman neyin olacağı belli olmasa bile, Yeşil Siyahlı ekibimizin bu uğurda bayağı iddialı yol aldığını görmek adına ,futbol alimi olmaya gerek yok. Peki TFF 1 çıktık diyelim, biz bu lige hazır mıyız? Bu gun oluşturulan kadro içinde kaç oyuncu bu ligin oyuncusu? Biliyorsunuz TFF 1 çıkınca kadronuzun içine beyaz ,siyah yabancı oyuncu katacaksınız. Transferde eliniz güçlenecek. Bu güçü iyi kullanmak ,gelecek adına atılacak yeni yapılaşma için ,gelinen yerde tutunabilmek adına ,takımın oyuncu planlamasında önemli bir yeri olan Metin Çerlik ,bu konuda futbol ajandasının içine neler yazıyor ? Bana göre bu gün ki mevcut kadro TFF 1 kucaklayacak ,çok oyuncu grubuna sahip değil. Yanılıyorsam Bay Çerlik beni aydınlatsın.
BİLDİK DERNEK TAVRI
Hakemlere yönelik şiddet eylemleri hortladı. Bu konuda Hakem evi nelere dikkat etmeli, hakem atamaları nasıl olması konusunda dilimin döndüğünce bir hatırlatma da bulunmuştum gecen haftaki Salı sofrasında. Hakemlere yönelik şiddete yönelik darp olayları sonrası TFFHGD Sakarya şubesi bu olup bitenleri kınayan ,yapılan darp eylemlerinin karşısında yer alan isimlerle yargı önünde hesaplaşacaklarını ,hakemlere yönelik spor dışı şiddet eylemlerine kayıtsız kalgımayacaklarını yaptıkları bir açıklamayla ,spor kamuoyu ile paylaşmışlar. Bu klasik bir dernek tavrı. Biz bunu hep gördük yıllardır. Bakın bu konuda önce hakemler iyi eğitilecekler. Hakemlerin eğitimi tamamda ya oyuncular ,onlar nasıl eğitilecek. Siz yetişmiş iyi hakem istiyorsunuz da, elinizdeki futbolcu grubu iyi eğiliyor mu? Neden genelde alt liglerde bu ve buna benzer olaylar sıkça oluyor da ,üst liglerde ,örneğin Süper amatör kümede bu tip olaylara az rastlıyoruz. Neden biliyor muşunuz, o ligin eğitim kalitesi ,futbol anlayışı alt liglere göre biraz daha üst seviyede. Son sözlerim hakemlere, bu günün Türkiye’sinde maalesef bunlar yaşanıyor ,yaşanmaması için hakemlerde iyi yöneticiler tarafından yönetilmeli. Hakem ordusu içindeki hakem eksiği süratle giderilmeli, Hakemlerin eğitimi ,nasıl maç yönetecekleri, liglerin havası suyu daha düdüğü ,bayrağı yeni gören gençlere çok iyi anlatılmalı. Hakem atamaları, klasman ligi içinde Süper lige verilen önemin gölgesinde kalmamalı. İHK ve Dernek yönetimi maçları yakın takibe almalı. Bunun için görevinizin olup olmaması önemli değil. Siz ASKF ,Siz Futbol Temsilcisi sizde bu konuda hakemlere fatura edilen olayların ardından gereken tetbirleri alınmasına el verin. Hakemlere atılan yumruk ,hakemlere atılan tokat ,hakemlere atılan tekme ,aslında futbolumuza atılıyor. Birileri bu gerçeği kulüplere anlatmalı. Kimse koltuk uğruna polianaçılık oynamaya kalkmasın.
NOT Gecen hafta yaşanan hakem olayları sonrası İHK toplanmış ve kendi aralarında yeni bir görev taksimi yapmış. Buna göre eski Hakem atama sorumlusu Hasan Yılmazın yerine gözlemci atama sorumlusu Mustafa Öztürk gelirken ,ondan boşalan yere de Fatih Altuntaş atanmış. Ehhh mesaj alınmış, arızayı onarmak adına ilk adımlar atılmış. Takipçisi olacağız.
PANTA GEREĞİNİ YAPTI
Sinan Panta Ampute teknik kurlundaki görevinden istifa etti. Neden, niçin istifa etti.?geçtiğimiz günlerde yaşanan olaylar yüzünden ,bu günün Başkanı Av.Murat Ergenenin ,Sakarya lı eski Başkan Arif Umit Öztürk ile yaşamış olduğu üzücü olaydan dolayı ,yapılanı ,Sakaryalı Birspor adamı olarak içime sindiremediğimden, Ampute futbol teknik kurul üyeliğinden istifa ediyorum diyen, bunu yazılılı olarak bağlı bulunduğu Fedarasyona gönderen Sinan panta, bana göre gereğini yapmıştır. Sporda hazımsız olan, bu hazımsızlığını, çekmezliğini dışa vuran bir başkanla çalışmak tansa ,çalışmamak daha iyidir diyerek ,hemşerisin eyapılan haksız tavır ve davranışlara ,tepkisini istifa ederek veren Sinan Panta, bu davranışı ile haklının yanında durarak doğru olanı yapmıştır. Sinan panta bu davranışı ile Arif Umit Öztürk yalnız değildir mesajını da Ankaraya postalamış oldu. Bizde bizim evin iki değerli Spora hizmet tutkulu yürekleri olan Arif Umit Öztürk ile Sinan Pantanın yanında olduğumuzu buradan duyurmak isteriz.
AVRUPALI SCOUT EKİPLERİ NEYE DİKKAT EDİYORLAR
Scout nedir ? Merak ettim anlamına bir baktım. Futboldan çağrışım yaptığı için, Cem Dizdarda onların çalışma üsluplarına Tv de değindiği için ilgimi çekti. Scout ( Keşfe çıkan ,Keşfeden ) karşılığı olan bir yapı. Bundan başka Futbol takipçileri ve rakip taktik analistleri, şirket yada kulüp bünyesinde çalışanlara verilen bir ad. Bu konuyu araştırmaya neden gerek gördüm. Cem Dizdar diyorki ( Ben kendisinin tespitlerinin iyi bir takipçisiyim) Avrupalı Scout ekipleri bir oyuncuyu takipe alınca bakın neler yapıyormuş. Bu konu Trabzonlu Ahmet canın takibi nedeniyle Tv ekranlarından önümüze kondu. Onlar önce oyuncunun eğitimini, anki okulda okuduğunu ,sosyal hayatını, yabancı dil bilip bil mediğini araştırıyorlarmış. Bizde nasıl oluyormuş? Genelde eski futbolcular bu işi yapıyormuş. Umarım onlarda Avrupalı meslektaşları gibi araştırma yapıyorlarmış. Biliyormuşsunuz BJK lı Sergenin yıldızı parladığı adının Avrupa’da anılmaya başlandığı yıllarda Bayern Munihli Scout ekipi onu almak adına İstanbula gelirken, At yarışlarına merakı olduğunu duyunca ,bu bilgi önlerine konunca tası tarağı toplayıp Almanya’ya geri döndükleri bir fıkra gibi anlatılır benim ülkemde. İşin özü el oğlu alacağı ,geleceği olan gençlerde aranılan özellikler içinde saha dışınıda önemsiyor. Acaba bizimkiler ne yapıyor?
HEY GENÇLER NEREYE ?
Son günlerde bizim evin alt yapılarında ,çeşitli takımlarda alt yapı eğitimi alan gençleri içinde ,geleceğe göz kırpanları ,Sakaryaspor dışında takımlar kapıyorlar. Son günlerde Sakaryagücü, Fatih kanburun takımı Erenler 54 ve Tekspordan bazı gençler dışarıya uçtular. Altınordu, Eyüp, Kocaeli, Eskişehir gibi takımlar bizim evin futbol mutfaklarında yetişen gençleri alıp kendi evlerine taşırken Sakaryaspor nerede diye bana sormayın .Neden mi ? Yahu baksanıza günün Sakaryasporun oyuncu grubuna kaç alt yapı oyuncusu var. Böyle olancada bu şehrin alt yapı takımları ellerinde yetişen gençleri başka futbol evlerine göndermelerine kimse kızmasın. Sen kadroya aldıklarının kıymetini bilmiyorsan eğer ,bu gençlerin neden sakaryasporu değil de dışardaki takımları tercih ettikleri için onları pazarlayanlara ve de bu pazarlıklar sonrası başka takımlarda futbol yarınlarını geliştirmeyi düşünen gençlere kızmayacaksın. Ben kızmıyorum ,sizde kızmayın. Göstermelik sezon başı kampları kimseyi kesmiyor. O kamplar bitince o gençlerin nerelere gönderildiğini herkes takip ediyor. Değer bilmezsen ,değerini bilmediğin gençlerinde başka diyarlara gitmesine gönül koymayacaksın arkadaş. Efendim bu haftalıkta benden buraya kadar. Siz her zaman olduğu gibi size lazım olanları alın kalanlar benim olsun.
