Salı Sofrası
Hata,Hata ,Hata
Futbolun hata kabul etmediğinin bir örneğini Manisa’da izleme şansımız oldu. Sakaryaspor ilk golü yiyene kadar iyi götürdüğü, bir deplasman takımı olarak kalesini, kalecisiyle beraber iyi korurken , özellikle ilk yarıda yakaladığı önemli pozisyonlarda son vuruş beceriksizliği yaşadığı, bu süreçte Manisa kalecisini geçemediği mücadelede, ikinci yarıda savunmada yaptığı büyük hatalarla çok önemli bir üç puan kaybetti. Kaleci Cihanın önemli kurtarışlar yaptığı karşılaşmada 74 dakikadaki Çağlayanın ayağından başlayan hatanın, golle sonuçlanması günün stratejik başlangıcını önümüze koydu. Sonramı ne oldu? Ne olacak bu seferde yokluğunda onun adına ağıtlar yaktığımız kaptan Ümit’in yaptığı ikinci hata, Manisa’da ipimizi çeken ikinci gol olarak kayıtlara geçti.. İç sahadaki Altay yenilgisinden sonra, o günün içinden Oğuz ( Sakat olduğu için yoktu) woleryi ,formsuzluğu gözüken Yasin’i kulübeye çeken Teknik sorumlu Serkan Baltanın, oyun 0-0 devam ederken değişim dokunuşları, takıma katkı sunmadı. Futbol hatayı affetmez, futbol gol noktalarında etkisizliği kabul etmez. Sakaryaspor Manisa karşısında hem hata yaptı, hem de gol noktalarında etkili olamadı. Kassangonun yokluğunda santrforsuz oyunun içinde, pozisyon çok, gol yoktu. Ha Manisanında Adem büyükle başımıza çorap örtüğünü, kaleci Cihanın kalesinde hatasız oynadığını da vurgu yapmak gerek. Gole kadar sakaryasporun deplasman oyunu iyi icra ettiğini, ama sonuna kadar bunu götüremediğini buraya not edreken, attığımız tek golde Manisa kalecisinin hatasının olduğunu giden ,üç puanın içine yerleştirelim. Sakaryasporda işler iyi gitmiyor, Sakaryaspor yeni teknik adamla da aradığı huzuru bulamadı. Dört maçın üçünü kaybeden takımın teknik sorumlusu olarak serkan Balta, giden ,yerini aldığı İlker Pürenin puan ortalamasının gerisinde kaldığına dikkat çekerken , Teknik adam değişiminin takıma çok şey vermediğini görmek gerek. Bu takım küme düşer diyerek felaket tellallığı yapanlar kadar karamsar olmayalım da ,bu takımın oyuncu grubu da nerede olduklarını ,giydikleri formanında ağırlığının karşılığı bir şeyler koymak içinde bir şeyler yaparlarsa iyi olur. Bu takım kötü takım değil de içinde beraberliğin olmadığı on bir maçta alınan altı yenilgiyi nasıl anlatalım ki..
YEŞİL BEYAZ GALİBİYET(UMUT PUSATIN SİHİRLİ AYAKLARI)
Sapanca Gençlik bu sezon farklı sesler veriyor. Bazen kükreyen bir aslan gibi, bazen olmadık yerde puan kaybı yaşayan Yeşil Beyazlılar son olarak evinde 14 puanlı Efeleri yenerek orta sıralara doğru yol aldı . sapanca bu maçı bir zamanlar Sakaryaspordan tanıdığımız Umut Pusatın attığı gollerle kazandı. Her şeyin ilk yarıda yaşandığı 90 dakikanın içinden çıkan Yeşil Beyaz üç puan Sakaryasporun yukarılara çıkışına ne kadar katkı sunacak, önümüzdeki maçlara bakarak bu konuda kararımızı vereceğiz. Görülen o kupada ve lig teki yenilgilerden sonra hakemlerle başı derde giren Sapanca Hendekspor gibi bu ligten geldiği gibi gitmeye niyeti yok.
MURAT ÖZKANIN İSTİFASINI NASIL OKUMAK GEREK
Sakaryasporun ligdeki konumu tartılırken Talip Toprak komutasındaki Alt Yapıdanda beklenmeyen bir istifa gazete manşetlerine taşındı. U 19 Sakaryaspor teknik sorumlusu Murat özkan görevinden ayrılmış. Neden nicin böyle bir karar alt yapının kapısını çaldı? Bazı ortalıkta dolaşan rivayete göre ,Alt yapı Genel koordinatörü Talip Toprakla Murat Öz kan arasında fikir ayrılığı yaşanmış. Bunun adını içsel çekişme olarakta yansıtanlar var. Bir diğeri ise Sakaryaspor U 19 takımının grubunda kötü sonuçlar alması, bu ayrılığın içine yıkılmış. Hiçbir şey saklı kalmıyor, gün geliyor geçmişte yaşananlar karşınıza çıkıyor. Bu olayın ardından Talip Toprak U 19 takımının başına Murat Özkan’ın yardımcısı olan Hüseyin Hızlı türkü jet hızıyla göreve getirmiş. Ben şunu bilir şunu söylerim ,Sakaryasun alt yapısı sağlıklı işlemiyor. O gelmiş, bu gitmiş değişen bir şey yok. Gelenlerde, gidenlerde Sakaryasporun alt yapısına canlılık katmış değil. Bir başka ayrıntı daha, alt yapıya gelenler Sakaryasporun Yeşil Siyah sevgisini, iyi ilişkiler kurarak diğer alt yapı takımlarına ulaştırdıklarını söylemek de çok güç. Bu gün görüyoruz ki Sakarya’daki alt yapı daki geleceği olan oyuncular ,Sakaryaspor dışında başka takımlara gönderiliyor. Böyle bir Futbol evinde teknik adam ayrılıklarıda Spor kamuoyunun dikkatini çeker.
BATSHUAYİ SÖYLÜYOR ( BİZ 11 KİŞİ DEĞİL 25 KİŞİYİZ)
Futbolda takım olmak, oyuncu grup kalitesi ile birlikte yol alır. Futbolda takım olmak tüm oyuncu gruplarının, girenle çıkanın birbirini aratmaması ile ilintilidir. Bu konuya nereden geldim ? İstanbulspor maçı sonrası, günün Hatriçk yapan oyuncusu batshuayi Fb nin futboldaki yürüyüşündeki futbol gerçeğini şu sözlerle buluşturuyor, Biz 11 kişi değil 25 kişiyiz. Bu sezon Fenerbahçe, yıllar sonra Batshuayi tespiti doğrultusunda ,hem Avrupa da ,hem Türkiyede mücadele veren kadro derinliğini bünyesinde topladı. Bu anlayışta onları Türkiyede ve Avrupa’da, Sarı Lacivertli ekibi sırtlamış götürüyor. Sezon sonu o olur ,bu olur ,ben bunu bilemem. Bildiğim bir şey var ,Ali Koç önderliğindeki FB bu sezon ,son yıllardaki kadro planlaması yanlışına düşmedi. Buna Teknik adam konusunda, buraya Jesus ismininde doğruluğunu eklemek gerek.
SEVİMLİ GALİBİYET
Sakaryalı teknik adamlardan dışarıda yeri olan Hikmet Sevim gecen yıldan beri sahalardan uzak kalırken , geçenlerde Erzincan 24 den davet aldı. Hikmet Sevim ilk maçında üç puanla tanıştı, galibiyete hasret Erzincan 24 bu galibiyeti soyunma odasında coşkuyla kutladı. Teknik alanda kan değişimin ilk meyvesini alan Erzincan 24 de, umarım Hikmet sevim dönemi uzun sürer. Bu takımda Sakarya’nın Masör denince ilk akla gelen isimlerinden olan Suha Öztürkün oğlu ,Tolga Öztürkte yer alıyor. Ben Sakaryalı bir teknik adamın dışarıya açılmasını önemserim. Hikmet Sevim gibilerinin çoğalmasını bu nedenle futbol gönlümde ayrı bir yeri vardır. Sakaryalı ne kadar çok teknik adam dışarıya taşınırsa Sakarya’nın değerleride onlar sayesinde belki bir yerlere taşınırlar.
SAKARYANIN GELECEĞİNDE İKİ İSİM ( GÜRCAN ALKAN-UFUK YÜZÜCÜ )
Bundan yaklaşık 15 gün önce Sakaryanın biri Sakarya’da bir diğeri Sapanca’da alt yapıdaki oyuncu gruplarının gelişimine katkı vermeye çalışan iki genç teknik adamı A kursunun ilk ayağı için Antalyadaydılar. Ben teknik adamlıkta kendisinin değil, Sakaryanın geleceğini düşünürken, diplomasınada kalite katma gayreti içinde olanları önemserim. Bu ne denlede Harmanlık spor alt yapısında geleceğin gençlerine el veren, onlara futbol aklının içindeki güzellikleri sunana Gürcan Alkanı ,Sapanca da futbolun alt yapısına el attığı günden beri canlılık kattığına tanık olduğum ( Benim Kurtköyü çalıştırdığı dönemde talebem olan ) Ufuk Yüzücünün futboldaki son gelişmeleri bedenlerine yüklemek adına Antalyada A kursunun ilk ayağını bitirdiler. Bu kursun birde ikinci aşaması var. Umarım bu iki genç teknik adam yükselttikleri teknik adam diplomasını bir kenara hapsetmesinler. A diploması almak önemli değil,o diplomayı alıpta teknik adamlıkta sahne almayan çok kişi var. Onun için Futbola hizmet lisan yükseltmekle sınırlı kalmasın.
HEY GİDİ BURSA,HEY GİDİ ESKİŞEHİR
Futbolda plansızlık, futbolda yönetici beceriksizliği ,futbolda çıkarcı zihniyetlerin egemen olduğu takımlarda ,sonu hüsranla biten bir çok örnek Futbol sektöründe cirit atıyor. Geçmişe bakmadan önce bu güne bakmak ,yanlış transfer politikalarının çöküşü hızlandırdığı iki takımıburada anmak istiyorum. Mersini, Karabükü,Akhisarı geçtim, ben Eskişehirspora ,Bursaspora bakmak istiyorum. Eskişehirspor yanlış transfer politikalarının Kırmızı siyah formayı hapsettiği günler eşliğinde Süper ligten TFF 1 ,TFF 1 den TFF 2 ye ,oradan da TFF 3 düştü. Şimdilerde kendi öz kaynak düzeninden elde kalan değerlerle ayakta kalmaya çalışıyor. Ya Bursa’ya ne demeli, Sanayide metropol bir kent, Eskişehire göre ekonomik anlamda çok daha fazla imkanı olan bir kent. Bu özellikleri onlara yakın geçmişte Süper lig Şampiyonluğu kazandırdı. Kazanılan bu zaferin içindeki farkındalıklar çabuk eritildi. Yabancı transferlerdeki geriye dönüşler olmayınca transfer yasağı kapısını çabuk çaldı. İşte o yasaklar Süper lig şampiyonluğu içinde ne var ne yok süpürüp bir kenara atttı. Şimdi onlarda Süper ligten TFF 1 ,sonra TFF 1 deki alt yapı zenginliğini elde tutamayınca ,TFF 2 ye yol aldı. Şimdilerde Bursaspor TFF 2 de ki futbol sermayesine sarılmaya çalışıyor. Hesabını kitabını bilmeyen, futboldan anlamayan ,Futbolun A sından bile haberi olmayanlara takım teslim edenler Eskişehir ve Bursa resimciğinin içindeki çöküşü iyi okumaya çalışın. Ekonomisi son 20 yılda çöküşte olan bu ülkede Futbolundan bu çöküşten pay alacağını unutmamak gerek. Bu zor günlerde herkes için çok daha fazla hesap kitap devri. NOT Bu kervana yakında Malatya ,Erzurum ve Altay’da katılırsa ben şaşırmam ,sizde şaşırmayın. Biliyorsunuz bu takımlarında yabancılara ödenmeyen paralar için transfer tahtaları kapalı .
GOLCÜNÜN ÖNEMİ
Bal liginde gecen hafta Sakarya takımlarından içerde olanlar kaybetti, dışarıda olanlardan Kalaycı ve Hen.Dereköy kazandı. Hendekspor ise yeni teknik adam değişiminden sonra ilk kezsakarya dışına çıktı,bileçikten istediğini alamadan geri döndü. Düşünüyorum da çok para harcayan Hendeksporda teknik adamlarmı yetersiz ,yoksa kurulan kadromu ? Bu soruyu ben buraya koydum Hendekli dostlar sorgulasın. Gelelim Başlıkta yer olan Golcü konusuna . Hendek Dereköy yeni geldiği yerde kötü başladı,son iki hafta puanları üçer üçer topluyor. Bu sonuçlar bedavadan gelmiyor, sezona Hendeksporda başlayan golcü Ömeri aldılar ,gol yollarında ayaklandılar. Ömer attı ,Hendek dereköy bir hafta evvel ,Çorluyu evinde yenen 1918 Bayburt’u 2-1 le geçip puanını altıya çıkardı. Grupta Sakarya takımlarına bir şeyler oluyor. Bu arada kalaycıda İstanbul’dan üç puanla döndü, yukarılara çıkışın ateşini yaktı. Sonuç bir takım için gol gol yollarımdaki ayak ne kadar önemliymiş. Birde bulduğunuz golcü oyun felsefenize uyacak. Hendek dereköyle Ömer birbirlerine yakışmış gözüküyorlar. Efendim bu haftalıkta benden bu kadar. Yineliyorum siz her zaman olduğu gibi size lazım olanları alın kalanlar benim olsun
