Salı Sofrası GEÇMİŞTEN DERS ALMIŞLAR
Sakaryasporun Aydın yönetiminin gazetelere yansıyan görüşlerine bakıyorum. Spor kamu oyununda çok fazla dil uzatamadığı yeni teknik adam tercihi sonrası Selahattin Aydın konuşuyor. Geçmişteki yanlışlardan gereken dersi çıkardık. Ne güzel değimi. Sormak gerek aydın insana bu arada Sakaryasporun boşa giden yılları ne olacak? Neyse takvim yapraklarını geriye saymayı şimdilik bir kenara ittikten sonra ikinci yarı hamlelerine bakalım. Umarız ikinci yarıdaki ikinci transfer dönemindeki süreç iyi işler. Biz mevcut yönetimden çok, bu süreçte yeni teknik adamın daha olumlu adımlar atacağını düşünüyoruz. Bu adımların sağlıklı adımlar atılmasına katkı verilecek hamleler umarız geçmişteki gibi yetersiz kalmaz. Bu tespitlerden yola çıkarak ,CDS nin olumlu yüzüne kafa yorduğumuz Yavuz İncedalın, transferde atacağı dışa dönük adımlar ,mevcut kadro içindeki operasyonlarında görmek ,ondan sonra ikinci yarının Sakaryasporu için ondan sonra bir şeyler yazmak daha sağlıklı olur diye düşünmek istiyorum . Selahattin Aydın ve ekibinin geçmişten ders aldık düşüncelerinin samimiyetine ,Sakaryasporun geleceği adına çok güvenmek isterdik de ,önümüzde duran geçmiş karneleri içindeki çizikler bizim elimizi kolumuzu bağlıyor.
GÖZÜN AYDIN BAŞKAN
Sakaryasporda ederi olabilecek iki oyuncu yönetimin mukavele uzatma ısrarı yüzünden Yeşil Siyahlı ekibe para kazandıramadan ( Yetiştirme bedeli hariç) gittiler. Şartlar gereği Özgür ve Alaattin Hamza alt yapıdaki sürgün hayatından alacaklarına karşılık TFF ye yaptıkları müracaat sonrası artık özgürler. Çok çekti bu çocuklar .Umarız gittikleri futbol yuvalarında başarılı olurlar. Onların Sakaryaspor futbol bahçesinde yaşadıkları Sakaryaspor sevdalısı gençlerin kafasını karıştırmıştır. Futbolcuya köle misali bakmak insan haklarına aykırıdır. Sakaryasporun hakkı bu baskıcı yönetimlerle korunamayacağını birilerinin bu yönetime anlatması , hatırlatması gerek. Bu süreçte ben bu çocuklara hiç kızmıyorum. Krizi iyi yönetemeyen dayatmacı Selahattin Aydın yönetimi bu iki futbolcuya karşı takındıkları tavır Sakaryaspor kasasına girecek paraların önünü kesmiştir. Özgür ve Alaattin Hamza’dan ettiğimiz zararı kimden tahsil edeceğiz . Bizim sofradan Özgür ve Alaattin Hamza’ya başarılar dileyerek bu dosyayıda rafa kaldıralım.
EMRE VAKASI
Emre Satılmış, Erenlerden yetişme bir genç. Onun kalecilikteki Minik futbol kalbi Mavi Beyazlı Erenler alt yapısında atmaya başlamış. Şaban ve Yakup hoca gibi iki eski kaleci abisinin gözetiminde alt yapı yaş gruplarında kaleleri birer birer feteden 1996 doğumlu Emre Satılmışı göre göre 3 lig takımlarından Sancaktepe görmüş. Küçümsemiyorum, sonuçta bir gören çıkmış. Vallahi görülmeyecek gibide değil. Ben gördüm Erenler başkanlık odasında kapıdan içeri başını eğerek girdi. Tam 2 metrelik dev bir genç. Allah anasına babasına bağışlasın. Sancaktepede gelmiş kalecilik yıllarında gittiği her yerde takımın bir üst lige taşımakla ünlü kaleci hocası Veysel Beşik varmış. Eh Emre şanslı yabancı ellerde değil ,en azından bu şehri iyi bilen bu şehirde kalan Veysel hoca onun için bir şans olabilir. Uzatmayalım Emre vakasını neden dilimize doladık ona gelelim. Efendim bu gen. Bu sezon ilk kez Sancaktepe formasını asıl kalecinin formsuzluğu nedeniyle Sakaryaspor maçında giymiş. Bu çocuğun Erenleden yetişme olduğunu öğrenen büyüklerimiz Tacettin Başkanı arayarak ,böyle bir kaleciniz vardı da bize neden göndermediniz diyerek sitem etmişler. Niye sitem ediyorsunuzki , sizin alt yapı hocalarınız ne iş yapar. Kıdemli öz ve öz alt yapı hocalarınız izleyecek ,takip edecek görecek. Görmüyorlarsa eğer bu çocuk neden bize değilde Sancaktepeye gitti diyerek ,kimseye dert anlatmayacaksınız. Sizin bu uygulamalarınız, yandaşa, kandaşa göre paylaştırdınız alt yapı düşüncesi tesislerde volta atıkça daha çok genç Sakaryalı yuvadan uçar gider.
GİZLİ GÖZLEMCİ KURSU
Sakaryada ne İHK, derneğe , nede Dernek mevcut İHY e güvenmiyor. Bu yakıştırmayı böyle değilde şöyle yorumlamaya çalışalım, iki tarafta birbirlerine sevgi beslemiyorlar. Oysa sevginin içi samimiyettir. Samimiyetin , birlikteliğin olmadığı yerde Sakarya’nın Hakemlik çıtasını yükseltmek hiçte kolay olmaz. Vallahi billahi bunlar birbirlerinin altını oyma yarışındalar. Yakında ne bombalar patlayacak kimbilir. Bekleyip görmek gerek. Günün Sakaryadan sorumlu MHK üyesi, bu sürecin gazını almak istese de olmuyor. Olacak gibide gözükmüyor. Bu sevgisizliğin adresinden son günlerde ilginç gelişmeler oldu. Gecen hafta içinde Keskin Şaban vakası idmana damga vurduğu haberleri kulağımızı tırmaladı. Keskin bey idmanı layıkıyla yapmadıkları iddiasıyla ,idman sorumlusundan izin alan hakemleri bir güzel azarlayıp sonrada kovarcasına duşa göndermiş. Bakın beyler sakın Özgür başkanın , sakın günah keçisi ilan ettiğiniz Dernek Müdürü Engin Bıcakın günahını almayın, düşün onların yakasından, bana bunu farklı yerlerden ucan kuşlar bildirdi. Son bomba, İHK Sakaryada gizlice kendine yakın gördüğü isimlere yeni bir gözlemci kursu sonrası camiaya kazandırmış. Hayırlı işler. Selçuk Şahin ,Göksel Özdemir ,Güray Bekcibaşı ,A Kadir fasal ,Cemal Akkaya ve bazı bana ulaşmayan isimler gözlemci kadrosuna katılmış. Vallahi doğrusunu isterseniz birkaç ismin dışında, bu kişiler Gözlemciliğe bilgi aktarımında bulunabilecek birer hakem nüfus kâğıdına sahipler. Biz işin burasında değiliz. Pekala neresindeyiz dersiniz? Bakın kardeşler yeni kurs açıp ,gözlemci kadrosuna yeni takviyeler yapmak isteyebilirsiniz. Ancak bunu yaparken dernekte bir duyuru yaparsınız. Demokratik ve de tarafsız hizmetin karşılığında bu olmalı. İstemediğiniz aday mı var, başvurusunu kabul etmezsiniz olur biter. Biz biliyoruz bu işi yapabilecek daha dışarda, bu ile Hakem olarak hizmet etmiş çok kişi var.. Hatta bu kişilerden bazıları Gözlemci kursu var mı diye İHK başkanına sormuşlar da, yok böyle bir şey yanıtını almışlar. Böyle bir şeyin olduğu ,ne yazık ki kısa süre sonra su yüzüne çıktı. Bu samimiyetsizliğin olduğu yerde barış olur mu hiç. Hiç bir şey sır olarak kalmaz. E ne diyelim hayırlı olsun gari. Ben olsam bu son uygulamayı insan haklarına aykırı bu hareketin sorumlularını bu İHK yi MHK ye ,olmadı TFF ye şikayet ederim. Bu süreçte Dernek ne yapar? Arkadaş bu iş için neden doğru dürüst bir duyuru yapmıyorsunuz, neden bu işi yaparken daha geniş katılımı sağlamıyorsunuz diyerek üyelerinin hakkını aramak adına bu zatı muhteremlerden görüş alabilirdi. Almamışsa eğer Dernekte bu işte sınıfta kalmıştır. Yok yok bu camiada ateş bacayı sarmış. Olan genç yetişme sürecinde olan hakemlere oluyor. Kötü yönetim modelleri onların hakemlik sevgisinin yeşermesine zor katkı sunar. Bu arada İHK sitesine baktım yeni Gözlemci kursu için hiçbir açıklama yok. Neden yok ,niçin yok bunu bana değil İHK yönetimine pardon birde örtülü( gizli) İHK var onlara da sorun bi zahmet.
OLMADI SEVGİLİ İLELİ
Ben Abdullah illîyi irdelerken içimden onun ,teknik adam olarak bu ilin futboluna iyi şeyler sunacağını bekler hayali kurmuştum. Yine bu hayalimden vazgeçmedim ama onun kaybedilen bir maç sonrası verdiği maç içi ve maç sonu resmine takılı kaldım. Teknik adamlık kariyeri için teknik bilgiler, iyi takım oluşturmadaki beceri ne kadar önemliyse de , şartlar ne olursa olsun saha içinde ve de saha dışındaki duruşta çok önemlidir. Ben inanıyorum ki Abdullah İleli maç sonu, maçın hakemine ,çıkarken basın mensuplarına bunu da yazın dediği anları, bir kere daha eğitimci beyninde analiz ederse, bizim ne demek istediğimizi anlar. Teknik adamlar futbolun örnek insanlarıdır. Onların fevri hamleleri , patlamaya hazır seyreden toplumunu ,saha içindeki futbolcu grubunu tetikler. Abdullah İleli ,Hakem Yunus Eren ne kadar hatalı olsa da ,Hakeminde insan olabileceğini ,onlarında hata yapabileceğini bir kenara not etmeli. Mühim olan hatanın içinde art niyet olmasın. Bak sevgili İleli sen bu hakemlerin yönettiği maçlardan lider çıktın. Hakem hataları sadece sana veya başkalarına olmuyor, herkese olabiliyor. Umarım bu teknik adam olgunluğunu yakalarsın. Çünkü iyi teknik adam olmak hiçte kolay değil. Yaşadıklarından olumlu dersler çıkartmak bu işin içindeki en önemli faktör diye düşünüyor ve bu düşündüklerimi Abdullah İleli ile beraber ilgili olan herkesle paylaşmak istiyorum. Efendim sofrayı toplama vakti geldi. Siz her zaman olduğu gibi size lazım olanları alın kalanlar benim olsun.