Salı Sofrası
Büyü bozuldu
Sakaryaspor seyredenin olmadığı sadece konuk Göztepeli taraftarların kendilerine ait yerden takımlarına destek verdikleri, ikinci yarının ilk maçında, sahasında aynı puanda olduğu tribün kardeşliği olan bir takıma kaybetti.
Sakaryaspor Altı puanlık maçı Nasıl kaybetti?
Nasıl olacak koskoca ilk yarı karşı kaleyi, ilk yarı biterken hatırladığı, Göztepe’nin baskılı oyununa karşılık veremediği için baskı yediği anlarda pas hatasından, çok erken yediği golle kaybetti.
Sosyal medyanın ve bizim methiyeler düzdüğümüz Tuncay Şanlı’ya sormak lazım, ikinci yarı oyuna giren Kabongo, ilk yarı taktik gereği mi kulübedeydi?
Eğer ikinci yarıda oyuna giriyorsa bunun adını ne koymak gerek? Hücum hattı Kabongo’nun girişi ile karşı kaleyi hatırladığı maçın ikinci yarısı ilk yarıya oranla gitgeli daha fazla daha hareketliydi.
Sakaryaspor’un Burak Süleyman’la gole yaklaştığı ikinci yarıda Göztepe bizi çok zorlayan Traore ile karşılığı verdiği anlarda kaleci Cihan’ın ayaklarıyla müdahalesi sahneye çıktı. O Traore’nin Cihan’ın pas hatasıyla başlayan Göztepe atağında gole çok nefis bir topuk pasıyla katkı sunduğunu buraya not edelimde adamın hakkı bizde kalmasın.
Sinan’ın olmadığı günde orta sahanın gerekli hareketliliği sergileyememesi, hücumsal anlamda silik kalma nedenimiz olarak, buraya not edilebilir. Göztepe maçının kaybedilişi içine daha neler koyabiliriz. Oyuna sonradan giren maçın hikayesini bitiren golü atan Ahmet Ildiz’in attığı golde yanlış pas trafiği sonucu geliştiğini buraya not etmek gerek.
Demek ki neymiş, Sakaryaspor’un yediği gollerin başlangıcında yanlış pas oyunu yatıyormuş. Vallahi bu kardeş takımın kadro seçeneği, bizden çok daha zenginleşmiş. Bazı önemli oyuncuları yoktu, yeni alınanları çok uzun süre kulbede tuttular ama bizden daha iyi oynadılar.
Doğruya doğru Bana sorarsanız oynanan oyunun karşılığında üç puan Göztepe’ye daha fazla yakıştı. Tuncay Şanlı, yönetim bu yenilgiden sonra neler yapacaklar göreceğiz. Tuncay Şanlı ile beraber son on iki haftaya yenilmezlik başarısı yükleyen Sakaryaspor da bu büyü, ikinci yarının başında bozuldu.
Futbolda hiçbir şey sonsuzluğa darbe almadan koşamaz. Biz bunu, bu yenilgiyi erken uyarı olarak bir kenara not edelim.
Oynanan oyun, alınan yenilginin içi düşündürücü notlarla dolu. Bu düşündürücü notların içini ben değil Sakaryaspor’u yönetenler ve teknik kadro dolduracak. Dünyanın sonu tabii ki değil, futbolda bunlar var. Amma velakin bakın takımlar güçleniyor, herkes kılığını kıyafetini düzeltiyor. Biz ilk yarıda umut veren kadromuza dokunmadıkta, yine de bu takımın kanatlarına ve orta sahasına tamamlayıcı güç olarak, yeni binaların inşa edilmesi gerekir. Geçen yıl bizde olan Dimitrov bizi kesmez. İkinci yarının futbol ateşi daha da yükselmeden atılacak adımlar varsa atılsın.
TEŞEKKÜRLER LİSSSSS
Sakaryaspor, Göztepe maçını kaybederken üç puandan daha fazlasını kaybederken, Göztepe kalecisi Lis imdadımıza yetişti. Maç içinde çok iş düşmeyen kaleci Lis uzatmaların 3 dakikasında öyle bir hata yaptı ki, en azından olası puan eşitliğinde Göztepe’yle eşit duruma geldik. Lis çevre kontrolü yapmadan topu yere bırakınca, o an ceza sahası içinde bulunan Kabongo, sinsi bir avcı gibi gitti topu aldı ve hayatının en kolay golünü attı. İşte bu gol en azından bize bir umut olarak geri geldi.
Göztepe’yi biz Akhisar da1-0 yenmiştik, onlarda bizi bizim evde 2-1 yenince ikili averaja eşitlik gelmiş oldu. Tabii bu lig sonunda sıralama için geçerli, bu gün için bu maç itibariyle Göztepe üç puan farkla İzmir’e doğru yol aldı. Bu günün gerçeği bu.
SEYİRCİ NEREDE ?
Futbol da seyirci bir takımın ateşleyici gücüdür. Seyirci bir yemeğin lezzet bulması adına, oynanan oyunun yağı tuzudur. Seyirci yoksa O maç yavan kalır. Hele bir de Cuma akşamı olduğu gibi yenilirseniz o gücün yokluğu daha da çok tartışılır. TFF Kocaeli maçından sonra Sakarya seyircisinin sebebiyet verdiği bir takım futbol dışı olaylar nedeniyle bize iki maç seyredensiz ceza vermesini bir kez daha iyi okumak gerek. TFF bu işi abarttı demekle bazı gerçeklerin üstünü örtemezsiniz. Biz bu ve buna benzer cezaları sıkça alan bir takımız. Öyleyse buna sebep olanlar kimse bunu sorgulasınlar. Bazı istenmeyen olaylar hem bir maçın kaybına hemde tribün gelirlerinin kaybına neden oluyorsa burada mola verip, oturup bir kaç kez düşünmek gerek.
Buna kim sebeb olduysa, bu cezanın içinde kimler varsa, isterseniz Göztepe yenilgisinin ardından düşünme odasına gidip kendinizi sorgulamaya başlayın. Sakaryaspor sevdalısı, iş adamı Hüseyin Mete de benim bu tespitime elverircesine Göztepe yenilgisinin seyredensiz oynamanın nelere mal olduğunu kendi dilince anlatmaya çalışmış.
Doğru birdir, Sakaryaspor yıllardır sözde Sakaryaspor sevdalısı, sorumsuz seyredenler yüzünden çok bedel ödedi. Bu günde ödemeye devam ediyor.
TRANSFER DOSYASI (GİT GELLER VAR)
Ligin ilk yarısının son haftasını Kocaeli zaferiyle noktalayan Sakaryaspor, puan sıralamasında da umudun resmini Rüstemler’e taşımıştı. İlk yarının ardından Sakaryaspor da teknik kadronun, yönetimin eldeki uyumlu kadronun fotoğrafına dokunmadan ikinci yarıya başlama düşüncesine bizde buradan el vermiştik. Pekiyi öyle oldu mu? Genel hatlarıyla oldu. Sadece Keçiörengücü’ndeki çıkışını Sakarya’ya taşıyamayan Rashad Muhammed’in üstünü çizen yönetim, bunun yanısıra geçen yıl bizde olan Zdravko Dimitrov’u tekrar Rüstemler’e davet etmesi, Derince’de mutlu olmayan Mehmet Akyüz’ü transfer düşüncesi içine almasını bu gelişmelerin içinde kendine yer buldu.
Ben şahsen, Sakaryasporluluğundan şüphem olmayan ancak yaşı kemale ermiş Mehmet Akyüz’ün tekrar Rüstemler için davet almasını ne yalan söyleyeyim yadırgadım. Yoksa takım içinde yeni gelişmeler varda biz mi bilmiyoruz.
Bu arada Keçiörengücü’nden gelen, ilk başlarda takımın orta sahasının vazgeçilmezi gibi duran, Tuncay Şanlı geldikten sonra az süre almaya başlayan Mikail’in geriye dönüş hikayesi de yaşandı. Biz yönetim kadroyu elde tutma planına el verirken ne demiştik? Burası Sakaryaspor bakarsınız ara transferde git geller olur demiştik. Pekiyi oldu mu? Eh ucundan kıyısından oldu. Bakarsınız yine birşeyler olabilir.
SOKAK ÇEŞMELERİ
Eski Türkiye’de biz susadığımızda su sıkıntısı çekmezdik. Her yer sokak çeşmeleriyle doluydu. Hayrına yapılan çeşmeler bir yana, Belediyelerin yaptırdığı sokak çeşmelerinden kana kana su içen nesilden geldik biz. Amma velakin bu şehir, Ak belediyelere geçtikten sonra sokak çeşmeleri peyder peyder devre dışı kalmıştı. Şimdilerde görüyoruz ki Sokak çeşmeleri tekrar vizyona girmeye başladı. İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu yerel seçim startını verdiğinde bu konuda bakın ne dedi? Biz göreve geldikten sonra geçmişten bu güne, İstanbul da atıl olan sokak çeşmelerini onarıp, İstanbullunun hizmetine sunarken bizi tiye alan yandaş kanalları dinledik. Ama biliyormusunuz ki İstanbul’’un şu an ki Valisi sokak çeşmelerini hizmete sokmak adına talimat vermiş. Vallahi billahi çok sevindim, Valimizi yürekten kutluyorum diyen İmamoğlu mesajı eşliğinde, gelin şimdi Sakarya’ya dönelim. Sakarya’da Erenler İlçe ve Büyükşehir Belediyesi de sokak çeşmelerini halkın hizmetine sunmaya başlamış. Eski Türkiye’den kopya çekseler de sıkıntı çeken, bir şişe suyun hesabını yapanların derdine derman olur Sokak Çeşmeleri. Geçte olsa insanlara hizmet adına tarihin derinliklerinde kalmaya yüz tutmuş, Sokak Çeşmesini hatırlayanlara bizde teşekkür edelim. Sonuçta hizmet hizmettir. Su gibi aziz olsunlar.
İstanbul’un suyunu kana kana içemezsiniz belki ama, ben, benim ilimde geçmişte olduğu gibi bu günde Sapanca suyunu vallahi kana kana içiyorum.
ALİHAN VE RÜZGAR
Görmek isteyen gözler için Sakarya Futbolcu tarlası. Bu şehirde son zamanlarda Sakaryaspor’un alt yapısı haricinde, daha iyi çalışan, alt yapının futbol sektörüne el atan kulüplerimiz var. Sakaryaspor’un görmediği, Cumhur Genç’in başkanlığındaki yönetimin elde ki değerleri de dışarıya postaladığı düzende, bundan önce sıcak örnek, Yeşil Siyah alt yapıdan Alihan Gümüş’ü Manisa FK renklerine bağlamıştı. Şimdi de Sapancaspor’un bir ara U 18 Milli takım aday kadrosuna da çağrılan genç kalecisi Rüzgar Adıyaman’ın adı Bodrumspor’la anılıyor. El oğlu arıyor tarıyor geleceğin gençlerini buluyor amma velakin Sakaryaspor’un Cumhur Genç Başkanlığındaki hazırlopçu yönetimi, ne kendi alt yapısını ne de Sakarya çevresinde yetişen gençleri yeterince takip etmiyor. Özetle Sakarya’nın futbol tarlası, dışarıdan daha iyi takip ediliyor. EEEE yemeyenin malını yerler. Sen görmezsen, sen elinin altındaki değerlere sahip çıkmaz gereken değeri vermezsen birileri gelir böylesi gençleri kendi evine taşır. Rüzgar Adıyaman da ne ilk ne de son olacak ve bu süreç böyle devam edecek. Ne zamana kadar para bitene Belediye desteği bitene kadar. İş başa düşünce alt yapı senaryoları devreye girecek.
NOT; Rüzgar uçağa atladığı gibi Bodrum’a gitti. İnşallah ona güvenenleri, onu yetiştirenleri, umarım kendini mahçup etmez. Başarılar evlat.
HAKEM EVİ İKİ (AİDAT)
Bizim Gazetenin Cavit Dereli’ye has Hakem evinindeki seçime attığı başlığı çok tuttum. Yeni yılda ilk kongreye, ilk seçime hakemler imza attı demiş. Ben de Hakem evinin duayen isimlerinden biri olarak Mustafa Aldemir’le Hasan Yılmaz’ın yarıştığı seçimi izledim ve seçimden cebime koyduğum bilgileri sırasıyla benim sofranın üstüne koyuyorum. Saçı sakalı birbirine karışmış Divan başkanı Şükrü Özkan söyledi, oradan önüme not ettim. Özkan diyor ki, hakemlik sosyal hayatta insana çok şeyler veren, toplumda yer edinmek adına bir insana çok şeyler verir. Eğer ben bu gün burada Divan başkanlığı yapıyorsam eğer bu gün toplumda bir yerlere gelmişsem eğer bu gelişmelerin içinde hakemlik yıllarımının bunda bana uzattığı imkanlar vardır. Bu nedenle bu camiadaysanız bu camianın size verdiği bir takım imkanlar varsa sizde bu camiada olduğunuz müddetçe, Faal Futbol hakemleri ve Gözlemçileri derneğine sahip çıkaçak, üye olacaksınız. Atilla Karaoğlan bu konu da ne diyor, Bu dernek Benim derneğim, dernek başkanı benim dernek Başkanım, bana çok şeyler veren bu derneğe bende üye olarak tabii ki, aidat vererek katkı sunacağım.
Ne güzel değil mi, ama Sakarya hakemliği sayesinde bir yerlere gelen, bazılarının Atilla Karaoğlan gibi düşünmediğini öğrendim. Şu an Video yardımcı hakem olan, Video yardımcı hakemlikten FİFA hakemi olan Erkan Engin’in, Dernek üyesi olmadığını tüm uyarılara rağmen bu ısrarını sürdürdüğünü duydum. Onun adına üzüldüm. Neden niçin böyle yapıyor? Bilmiyorum, benim bildiğim bir şey var, gün gelir bu nedenle sorgu odası açılır, gün gelir Erkan Engin’in bu tavrı yakışıksız örnek olarak hakem evi duvarlarına asılır. Umarım Mustafa Aldemir ve ekibi onu bu konuda bir kez daha uyarır ve Dernek üyeliği için eline davetiye verir. Bu konuda yeni Dernek yönetiminin takınacağı tavrın takipçisi olacağım. Ha unutmadan dernek üyeliği için ısrar yok, isteyen olur isteyen olmaz. Ancak etik olan birlik beraberlik için el ele gönül gönüle olmak, Sakarya hakemliğinin yarınlarına hizmet veren kurumlara el vermekse eğer bir bütün olarak Atilla Karaoğlan dan sonra Erkan Engin’e de sorumluluk yüklenmesi gerekir. Sonuçta bu ilin Atilla Karaoğlan’dan sonra hakemlik adına ikinci büyük ismi. Benim bildiğim Ağbilerde kendine yakışanı yapar ki, örnek olsun.
NOT ; Önümüzdeki hafta Seçim sonucu ne ifade ediyor onu yazacaım.
HAFTANIN ALKIŞI KEREM BURSİ’YE,
SİNAN PANTA’YA GİDİYOR
Kerem Bursi Sinema ve dizi oyuncusu bir genç. Geçenlerde sosyal medyadan okudum, bu genç sinema ve dizi oyuncusu Daruşafakaya yaptığı yardımla yaklaşık 1000 öğrencinin bir sene okutulması adına, Daruşafakaya Burs yardımında bulunmuş. İnsana ülkenin geleceğine dokunan ülkenin çağdaş eğitim yuvalarına uzanan bu gönül elini yürekten kutlamak isterim. Günümüzde genç beyinleri yoksul aile çocuklarını tarikat ellerinden kurtarmak adına, Daruşafakaya yardım düşüncesini yaşama geçiren Kerem Bursi’ye haftanın alkışını gönderiyorum. Ben biliyorum ki herşeye rağmen Atatürk’ün bize emanet ettiği Cumhuriyet düzeni içinde böylesi yürekler, sadece Kerem Bursi’yle sınırlı değil. Günümüzde insana dokunmak çağdaş eğitim yuvalarına el vermek dünden çok daha önemli. Bu kervana katılanlar oldukça ben bu sofranın üstünde onları seve seve ağırlayacağım. Sağolasın be Kerem Bursi. Senin bu çıkışını haftanın alkışı eşliğinde aldım sofranın üstüne koydum. Umarım bu yazıyı okuyan, yeni hayırsever, yeni Cumhuriyetçi yürekler devreye girer. Benim ülkemin yeni gençleri karanlığın değil, aydınlığın peşinde koşması adına bu ve buna benzer yardımlara çok ama çok ihtiyacı var. Alın size bizden bir örnek daha, bizim ilin sportmen yapılı sosyal zenginliği olan, Sakarya’nın sorunlarına yakından vakıf olan, Semerciler muhtar adayı Sinan Panta ne diyor? Ben maaş almayacağım, ben mahallemin yardıma muhtaç çocuklarına bu alacağım parayı burs olarak onlara vereceğim diyor. Sinan Panta böyle diyor diğer muhtar adayları ne diyor acaba? Benim oyum Sinan Panta gibi düşünen muhtar adaylarına gider. Semerciler umarım böylesi yardımsever, mahallesinin gelişimi adına yeni yeni projelerin peşinde koşan Sinan Panta’ya kuçak açar.
YAŞAR AKMAN, TUNCAY PÜSKÜL
(KARASU’NUN EFSANELERİ)
Bu yukarıda adını zikrettiğim iki Karasulu futbolcu büyüğümü çeşitli evrelerde tanıma fırsatı buldum. Onlar Karasu’nun iyi birer esnafı, onlar Karasu’nun Sakarya Amatör futbolunda sarı kırmızılı renklerle ün yapmış iki ismi. Bu fani dünyadan giderken arkalarında hem iyi bir insan, hem iyi bir esnaf, hem de iyi bir Sarı Kırmızılı renk olarak aramızdan ayrıldılar. Onları Karasu’nun renkli ismi Morinyo Atilla’nın sayfasında buldum. Onları bir arada resmeden Morinyo Atilla’ya teşekkür etmek isterim. Bazı değerler vardır ölünce iz bırakırlar. Yaşar Akman (Monşer) ile Tuncay Püskül Sakarya amatör futbolunun, Karasuspor’un önemli, unutalmayacak kadar değerli iki ismiydi. Ne mutlu bana ki böylesi güzel insanlarla tanışıklığım, yaşanmışlığım var. Ruhları şad olsun. Hey Karasu’nun Z kuşağı Karasu’nun futboldaki değerlerini unutmayın. Gidin mezarları başında en azından sarı kırmızılı açılışlarda onları mezarları başında dua okuyarak yad edin. Unutmadan eğer böyle bir şey yaparsanız Kaptan Mustafa Çakır’ı da unutmayın emi.
ÜÇÜNCÜ KEZ GELİŞİM
Sakarya basketbolun da U14 ler de Gelişim rüzgarı bu sezonda pota altına damgasını vurdu. Geçen Yıl Anadolu kupasında bir tur geçen, adını yukarılara yazan Gelişimspor, bu sene de kendi evinde ipi göğüsledi.
Playoff karşılaşmalarında bir tek Üzeyir Surmaz la beraber, pota altına yeni heyecan katmaya aday takım olma yolunda ilerleyen, ilk maçta farklı yendiği Sakarya Basket’e rövanşta, bir sayı farkla da olsa kaybeden Gelişimspor Faruk Güdül önderliğinde 2023-2024 Sezonu içinde pota altına adını, üçüncü kez şampiyon olarak yazdırdı. Bazen göz ucuyla izlediğim Gelişimspor geçmiş yıllara göre eski havasında olmasa da şampiyon oldu. Umarım ben yanılırım, bu sene ki şampiyon Gelişim bende, benim basketbol coşkuma çok fazla umut yüklemedi. Adettendir biz yine de üçüncü kez Sakarya şampiyonluklarını kutlayalım. Son yıllarda adlarını bu yaş grubunda şampiyonluk kürsüsüne taşımaları da onlar adına önemli bir basketbol başarısıdır. Sonuçta şampiyonlar alkışlanır. Bizde öyle yapıp onları alkışlayalım da olsun bitsin.
İlgili Haberler