Salı Sofrası ) Bu takımı kim kurdu?

featured

Salı Sofrası
Bu takımı kim kurdu?
Sakaryaspor için Etimesgut önünde aldığı bir puanı iyi puan olarak dördün üstüne inşa ediyorum. Maç boyunca Teknik kadronun sahaya sürdüğü, sonra müdahale anlarında yaptığı tercihleri sorguladım durdum. Öncesine baktım, bugüne baktım, bu takım tam bir felaket. İsim vermeyeceğim, Bülent getirmiş, Murat getirmiş, o getirmiş, bu getirmiş, sonradan transferin son günü yığılmalar olmuş. Hepsini bir torbaya koyun vallahi billahi bu oyuncu grubu Gürses İsmail’in kurduğu kadronun tırnağı bile olamaz. Kanatlar felaket, gol noktaları yokları oynuyoruz. Savunma eh işte. Etimesgut önünde kaleci Oğuzun kurtarışları, Özgür’ün, Canberk’in direnen futbol isyanı, alınan bir puanın içine koyacağımız birkaç iyi isim. Diğerlerimi eh işte biraz daha azimliydiler. Pardon, pardon ilk geldiğinde bu çocuğu bu takıma kazandıranlara teşekkür ettiğimiz, Serkan Odabaşoğlu’na alınan bir puandan pay uzatmıyorum. Gittikçe düşen performansı sanırım yokluktan onu sahada bir müddet tutuyor. Ya Okan’a, ya Abdülaziz’e ne demeli? Arkadaş bu oyuncular alındığında Futbol şube sorumlumuz (Okan için) onu bu takıma ben kazandırdım diyerek basın toplantısı yapmıştı. Okan’ın transferi ile ilgili hayal kırıklığı yakıştırması solda sıfır kalır. Ya teknik sorumluya ne demeli. Bu arkadaş da geçmiş takıntısı var. Pili bitik eskilerin cezası ve sakatlıkları bitince, gençleri hemen bir kenara iten bu arkadaştan da bize fayda gelmez. Bana göre Abdullah Ercan’dan sonra Suat Kaya da bomba gibi geldi bana. Özetle Yönetim istifadan önce bu takımın inşaası, teknik kadro seçimleri sorgulansın. Hoş bunda onların da payı var ya, hadi neyse. Köşeye sıkışmışlıklarını, acemiliklerini düşünerek onları günahlarını biraz hafifletelim. Sonuç; bu takımın kanatları yok. Futbolda kanatları iyi uçmayan takımların oyuna karşı kaleye yıkmaları, pozisyon üretmeleri çok zordur. Devenin altında buzağı aramayalım, bu takımın orta saha ve hücum gücü bize ölüm orucu değil ama gol orucu tutturur. Sahada dökülen oyuncu beylere bir hatırlatmada bulunarak Etimesgut beraberliğinin üstünü örtelim. Futbolcu beyler, taraftar gazına gelerek sakaryaspor’un içsel meselesi olan Yönetim sorununa değil, siz oynayacağınız oyuna bakın.
BIRAKMAYIN
İbrahim Nalbant’ın Başkanlık koltuğundan ayrılmasının ardından mevcut yönetim onun yerine Hendek Belediye Başkan yardımcılarından olup ayrıca Sakaryaspor yönetiminde de olan Hüdaverdi Bahadır’ı vekaleten Başkanlık koltuğuna oturttu. Doğru ve de isabetli bir yönetim tercihi. Bana kalsa bu yönetim, bu haliyle yola devam etmeli. Çatlak sesleri boş verip işlerine bakarlarsa, sezon öncesine göre sorunları hafiflemiş mevcut yapıyı bu yönetim, Başkan Hüdaverdi eşliğinde, en kısa sürede yukarılara taşıyabilirler. Ben Sakaryaspor’un ve de taraftarın yanındayım diyerek mesaj veren Büyükşehir Belediye Başkanı, bu yönetime, Nalbant Başkanın istifasından sonra gereğini yapın derken mevcut bu haliyle yola devamına vize verirse, el verirse Hüdaverdi Bahadır Başkanlığındaki yönetim, zorunlu kan değişikliği sonrası, daha akılcıl hamlelerle, kötü günlerin atlatılması adına sağlıklı adımlar atabilirler diye düşünüyorum. Bu düşündüklerimi, Pazartesi günkü Büyük Başkanla yapılan toplantı öncesi kaleme aldım. Oradan çıkan karar ne olursa olsun, bu düşünce bana ait düşünce olarak, benim sofranın üstünde kalır.
KOMİSERİM SAHA KOMİSERİM
Saha komiserleri futbolumuzda hakemlerle en yakın temas kuran, onları yanında bir nefes, bir soluk olan spora aşık kişilerden oluşan hizmet ordusu. Ne var ki bugün için onlara hizmetlerinin karşılığı verilmiyor. Sağlıklı bir örgütlenme içinde olmamalarından dolayı, seslerini iyi duyuramadıkları için, ekonomik olarak sorunlarını ilgili mercilere taşımakta güçlük çekiyorlar. Oysa onlar sahalarımızın olmazsa olmazları da, aldıkları paraların hizmetlerinin karşılığı harcadıkları mesainin çok uzağı da olduğunu, bordrolarına bakınca anladım. Bu konuda TFF nezdinde güçlü olan illerdeki ASKFler, Saha komiserlerinin bu durumunu ilgili kurumlara taşıyamaz mı? İlimizdeki ASKF Başkanı Yaşar Zımba konfederasyonda olan etkili bir isim. Sevgili Zımba bu işi Ankara’ya taşırsa, ben inanıyorum ki bu sürece katkı sunan adam olarak tarihe geçer. Saha komiserlerinden kıyafet istiyorsunuz ama onların aldığı paranın çıtasını neden yükseltmiyorsunuz? Hep isteyen ama vermeyen kurum sorumluları olarak ben, Saha Komiserleri genel merkezinde, sorumluluk makamında olanları kınıyorum. Yok mu Amatör futbolun çilekeşlerinin sesini duyacak birileri. Ben bu işe yazarak katkı vermekten başka bir şey yapamıyorum. Umarım yazdıklarımızı ciddiye alan birileri çıkar. Bu kurumun daha ciddi bir havaya bürünmesi için imkânların artması aynı zamanda Saha komiserliğine olan ilgiyi ve de kaliteyi de artırır diye düşünüyorum
KINA YAKIN (2)
Ölü seviciler, göreve geldiğinden bu yana içinize sindiremediğiniz, gitmesi için içsel ve dışsal olaylara iyi çalışmalarına imkân tanımadığınız, İbrahim Nalbant gitti. Gelelim başlığın içini doldurmaya. Geçen haftaki Salı Sofrası’nda da buna benzer bir başlık vardı. Bu haftada bu başlığı istifa eden Sakaryaspor Başkanı İbrahim Nalbant’ın gidiş öyküsünü yazarken de kullanma ihtiyacı duydum. İçerde dışarda el ele gezen çıkar çevreleri, allem ettiler kallem ettiler İbrahim Nalbant gibi çıkar gözetmeden Sakaryaspor sevdasının peşine takılan bir Başkanı istifa geriliminin içine attılar. Bu devirde namuslu olmak da neymiş ki. İbrahim Nalbant beceriksiz mi? Beceriksizliği için anket yapılsa, beceriksizlik çıkar. Ancak unutmayın öyle veya böyle, giden, gitmek zorunda bırakılan, göreve geldiği günden bu yana çıkar ordusunun kıskacındayken, aklıselim adımlar atmasa da, Nalbant döneminde Sakaryaspor’un transfer yasağı kalktı. Bu yasağın kalkışında ona pay uzatmasanız da, bu süreçte Başkan olarak koltukta o vardı. Bazı zorluklar aşılmaya başlandığı anlarda, Nalbant ve yönetimin içinde, bu işe emek sarf edenler tam nefes alacakken, geçmişin derinliklerin pusuda yatan borçlar, Rüstemlerin kapısına dayandı. Sanki birileri bu süreci tetikler gibi bir intiba ortalığa saçıldı. Sonuç, Sakaryaspor Başkan olarak yetersiz olsa da, yola çıkacağı yönetim ordusunu iyi seçmese de, kendine üç aydan daha az ömür biçenlere rağmen direnen, bu süreçte şekeri düşen, sağlığından olan İbrahim Nalbant bana göre, yaşamak istediğini, hayal ettiği Sakaryaspor başkanlığını yaşadı. Başkan olarak tarihteki yerini alırken, veren, çıkarcı olmayan Başkan resmini Rüstemlere astı. Sezon başından beri bu yönetimi içine sindiremeyenlere de ‘Kına yakın’ diyelim. Nalbant gitti, gelenlere, gelmek isteyenlere kolay gelsin. Unutmadan ünlü bir söz vardır bunu bir kenara yazın. Ben büyük puntolarla yazıyorum. BAŞKASININ MUTSUZLUĞU ÜZERİNE MUTLULUK İNŞA EDEMEZSİNİZ. Bunu, bu yönetimin gitmesini tetikleyen, saha içi ve saha dışı faktörlerin önüne koyuyorum.
KARAOĞLAN’IN YÜKSELİŞİ
Bir işte geleceğin yere, ufak, ufak sabırla, eksiklerinizi onara onara, kendinizi geliştirerek emin adımlarla giderseniz, sadece yaptığınız işin sorumluluğu içinde yüzer, başka alanlara kulaç atmazsanız, önünüze koyduğunuz hedefi ele geçirirsiniz. Atilla Karaoğlan yukarılarda yazdıklarımı harfiyen yaparak, kimseyle uğraşmadan sadece yaptığı işin gereğini yerine getirerek Süper hakem oldu. Bakın bu seneki karnesine, Gaziantep’te cesaretliydi, cesaretin içinde bir kaç hata sızınca dinlendirildi, uyarıldı. Uyarılması bile onun için bir şanstı. Demek ki ,MHK’nin ondan beklentisi vardı. İşte bu doğrultuda ona güveneneler onu TFF 1. Lig’e saldılar. Üst üste iki önemli maçtan iyi puanlar gelince, tekrar Süper Lig dosyası açıldı. Sivas-Ankaragücü maçındaki başarılı performans sonrası MHK ona bir kez daha süper görev verdi. Kayseri-Kasımpaşa maçı ile beraber dört haftadır il il dolaştı Atilla Karaoğlan. MHK iyi hakem arıyor. Bugün için öyle görülüyor ki Atilla Karaoğlan’ın hakem resminde bu özellik vardır. Karaoğlan Türk ve Sakarya hakemliği için yeni, örnek alınacak bir umuttur. Devam Karaoğlan, arkanda duayen, muayen kişiler olmadan tek başına çıktığın bu yolda tutunduğun iyi hakem olma dalına daha iyi sarılır. Allah nazardan saklasın, bu hakemlik yürüyüşünün seni bulunduğun yerin üstüne de taşıyacağını düşünüyorum. Sakarya uyuma, bu sürecin içine başka hakemlerde serpiştirin, Karaoğlanla beraber Sakarya ilgi odağı olabilir. SICAK NOT: Karaoğlan Atilla’nın Kayseri-Kasımpaşa maçındaki yönetiminden çatlak ses çıkmadı. Maç temiz. Allah Hakemlik şansını daim etsin.
ŞAMPİYONLUK MU GELECEK Mİ?
Geçen hafta içinde Metin Tekin ekonomisi büyük ölçü de yıpranmış (bugünlerden örnekler vererek ) kulüplerin, kurtuluşa giden yol için ortaya konulan öneriler ve düşünceler bölümünde, kendi oynadığı ve de üyesi olduğu Beşiktaş’tan örnekler verdiği anları, dinleme şansım oldu. Tekin diyor ki; bugünkü süreçte kulüpler denk bütçeye öncelik vermeliler, sistemli, geleceğe uyarlı bir kulüp olmak adına bu atılacak adımlar Şampiyonluktan önce gelir diyor. Birinci değil, birinci sınıf takım olmak önemli diyor Sarı Fırtına Metin Tekin. Biz gecen hafta Sakaryaspor’un bugününü masa üstüne koyarken ne demiştik, Sakaryaspor son yıllarda hep şampiyonluk hedefi ile beslenirken, yanlış transfer politikalarıyla, TFF kapılarına mahkum oldu, yeni yönetimlere koştu. Futbolcuya dayalı transfer harekatlarında, plansız programsız hamleler eşliğinde, uçuk rakamlar futbolcu önlerine konulunca, Transfer yasağı Rüstemlere konakladı. Bu sene gitmesi için tribünlerde kurulan İstifa koroları oluşturulan İbrahim Nalbant ve ekibi transfer yasağını aştı. Biz bu süreçte dedik ki, bir sene sabredin, bu süreçte takım olalım, kulüp olalım, geleceğe odaklanalım. Ama ne gezer, bazı çok bilen kalemler, hala yönetimi ele geçirmek isteyenler, Taraftar grupları, bazı Menajer tipleri böylesi bir sürecin Rüstemlere konaklamasına izin vermediler. Bugün gelinen noktada Sakaryaspor konuşulurken Rüstemlere taraftar grupları, bazı menajerler hakimse, bu süreçte yönetimi gönderip, bir başka yönetime yanaşan oyuncu tipleri varsa, bu Sakaryaspor’un geleceği, bugünden daha kötü olmaya mahkumdur. Rüstemlerde menfaat varsa eğer bu menfaat pastası Sakaryaspor’un olmalı. Her şey şampiyonluk değildir. Bunun için bu sene bir fırsattı, o fırsat yok edildi. Şampiyonluk diye diye nerelere geldiğimizi görmüyorsak eğer, bugün yaşananların üstüne yeni yükler binecektir. Benden söylemesi.
YAŞAMA DAİR (Haftanın resmi)
Bu gün konuşan anlamlı resmin içeriğinde yaşama dair önemli bir tespit var. Resmi önünüze koyuyorum. İçini siz doldurun. Benim düşüncemi soracak olursanız, ben yaşamın gereklerini zamanında yaşayamadım. O yüzden de yaşanması gerekenleri zamanında yaşamadım diyerek ağlayanlar sınıfında kendime yer ayırttım. Hadi sizde bu konuda kendinize öz eleştiri yapın.

Giriş Yap

Sakaryaspor ve Sakarya Amatör Futbol Haberleri ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!