Salı Sofrası Bir İstanbul hikayesi

featured

Salı Sofrası

Bir İstanbul hikayesi

Sakaryaspor uzun süredir cezalı oldukları için forma giyemeyen Hasan Kılıç ve Murat Cem’in yer aldığı onbiri ile çıktığı Eyüp deplasmanında kaybetti.

Nasıl kaybetti?

Gelin sizinle beraber ilk yarının futbol resmini çekelim. Sakaryaspor Eyüp’e karşı 13 dakikada Kasongo’nun kaleciden dönen topunda Murat Cem’le akıl almaz bir golü kaçırdı. Eh futbol bu içinde kaçan goller dün vardı bu günde var. Gördüklerimi anlatmaya devam ediyorum, Murat Cem 19 da uzaktan kaleyi yokladı. Bitmedi bu sefer Roshi vurdu, kaleci direk dibinden gole geçit vermedi. Görüyorsunuz tam 25 dakikalık bölümde hep Sakaryaspor’un hücum aksiyonlarını  anlattım. Gelin şimdi bu maça başka bir paragraf daha açalım.

 

MAÇ DÖNÜYOR

Tam 28 dakika sahasına hapsolan Eyüp çıktığı ilk yolculukta şansının da yardımı ile golü buldu. Regattin vurdu, Cihan’ın kucağına gitmesi muhtemel top Rotman’ın sırtına çarpıp yön değiştirince geriye düştük. EEEE Futbol bu bu da futbolun içinde var. Ondan sonra Eyüp sazı eline bir aldı pir aldı. Bu arada Del Valle ile de Berke’yi zorladığımız o anı da buraya not etmek gerek. 36 da Recep Niyaz’ın, 44 te Buruno’nun  mutlak gollük vuruşlarına kaleci Cihan geçit vermedi ve ilk yarı bitti. İlk yarının bu skorla bitişinden ötürü gelin isterseniz Cihan’a alkış gönderelim.

DONKOR ATILMASAYDI

NE OLURDU?

Donkor Sakaryaspor savunmasının bu günkü koşullarda olmazsa, olmazı bir savunmacı ismi. İki sarıdan hemen ikinci yarının başında atılması ev sahibinin kazanma iştahını artırdı ama bir yan toptan var da uzun süre incelenen Hasan Kılıç golüyle 1-1’i bulduk. Futbol işte böyle bir garip oyun. Eyüp maçında buna benzer gariplikleri gördük. Gelin maçı anlatmaya devam edelim. Arda Turan’ın beraberlik sonrası oyuncu değişimlerindeki dokunuşu ev sahibine beraberinde Taşkın’la 2-1’i getirdi, ardından Ahmet Kutucu’nun golü puan hayallerimiz birden Eyüp sultan türbesine taşıdı. 90+5 de Çağlayan’ın golü günün iyilerinden, gittikçe takımın savunma hattına ısınan bir oyuncuya moral olarak gitti.

Özetle ben diyorum ki futbol oyunu her türlü hikayeyi içinde barındıran bir oyundur, bu oyunun içinden de Donkor sahada kalsaydı, Eyüp karşısında biz bu gün burada benim sofranın üstünde başka şeyler yazıp çizebilirdik. Çünkü Sakaryaspor Eyüp karşısında kaybedecek kadar kötü oynamadı.

Bu benim görüşüm, siz farklı düşünebilirsiniz. Sakaryaspor Eyüp’e futbol çantasını taşırken içine şans koymayı unutmuş. Şansta puan veya puanlar için bazen bir takıma lazım oluyor.

 

BU KIZLAR BİZİM KIZLARIMIZ

Taş yerinde ağırdır derler dimi, bu bizim ile mahsus bir şey değil. Sporun ilgi gördüğü, kız-erkek ayırımı gözetmeksizin yaşandığı bir il olsaydık, bu gün File üstünde bizim Sultanlarımızı el üstünde tutar, onları bağrımıza basardık. Ama ne gezer, Bisiklete, taşıma baskete, taşıma Hentbole oluk oluk para akıtanlar Voleybol de Birinci ligi gören sonra ekonomik hesapların içinden takımın lig hakkını başka bir ile satmak zorunda kalan Sakarya Voleybol takımını, bu güne kadar her nedense hep görmezden geldiler.

Sakarya Bayan Voleybol takımı Ömer Bektaş Başkanlığında Voleybole sevdalı İdris Demir ve Erol Güdüloğlu ile yine de  file üstünde Sakarya’nın bu daldaki başarısını dışarıya taşımak adına yeni adımlar atmaya devam ediyorlar. Onlar yine geldikleri yere dönebilecekler mi?

Bunun yanıtı Eskişehir’de karşılığını bulacak. Oradan gelecek haberleri de bizim sofraya koyacağız. Benim anlatmak istediğimin ip uçları yukarıda saklı. Bu kızlar daha öncede Voleybol de birinci ligi gördü. Biz bu süreçte onlara ne kadar ilgi, ne kadar sevgi, ne kadar imkan tanıdık? Bu sorunun yanıtını, Bu şehri Spor şehri yaptık diyenler versinler. Erkek egemenliğine sınırsız imkan sunanlar versinler. Bu hikayenin içinde sadece Sakarya Voleybol takımı var gibi görmeyin, Voleybol de yani bayanlarda, Basketbol oynamaya çalışan diğer takımlarımızın kızlarını da unutmuş değilim. Kızlarımızın sporun her dalında ilgi göreceği bir Türkiye umuduyla, bu konunun üstünü örtüyorum.

NOT; Sakarya Bayan Voleybol takımı yarı finallerde de üçte üç yapıp Finallere adını yazdırdı. Onları yürekten kutlarım. Umarım Mart ayının ilk günlerinde oynanacak olan Voleybol de Türkiye birinci ligine çıkmayı yine bizim evin file üstüne taşırlar. Durmak yok yola devam Kızlar. Biz sizin yanınızdayız.

 

ALMANYA’DA TARİHTE BİR İLK

(2. LİG’DE SCHALKE TRİBÜNLERE

60 BİN KİŞİ DOLDURMUŞ)

Almanya, hani şu bizi kıskanan Almanya’nın futbolunda bir ilk yaşanmış. Tarihte ilk kez bir 2 lig takımının maçında tribünler 60 bin kişiyi ağırlamış. Schalke 04 maçında meydana gelen bu rekora göre Bundesliga’nın seyirci sayısı geçilmiş. Bu sezon  Almanya 2 liginde 284 bin 643, Bundesliga 1 liginde 261 bin 99 seyreden tribünlerde yer almış.

Almanya olsun, İngiltere olsun boş tribünler önünde oynamıyorlar, neden?

Neden olacak, bizi kıskanan Almanya’nın, bizi kıskanan İngiltere’nin ekonomisi havalarda uçuyor. Onların ekonomik şartlarıyla bizim şartlarımız bir mi? Bakın arkadaşlar biz eski Türkiye’de haftalıkla çalışırken gençlik yıllarımızda İstanbul’a trenle gider üç büyüklerin maçların izler, bir de Eminönün’de balık ekmek yerdik, olmadı eğlenirdik. Bu gün bırakın İstanbul’da maç seyretmeyi, evden çarşıya çıkarken, hesap kitap yapıyoruz.

Hey Türkiye 100 yılı, Yeni Türkiye masallarına takla atanlar, haydi İstanbul’a maç seyretmeye  gidelim. Ben gidemem çünkü bu gün İstanbul’a gidip üç büyüklerin maçını seyretmek adına en az 1.500 TL’yi bulan parayı buraya taşıyamam. Diyeceğim o ki bu gün Türkiye’de statlar neden boş kalıyor, birkaç istisna takım dışında, neden tribünler, bir Almanya, bir İngiltere olmuyor diye kendime soracak olursam derim ki, bu işin içindeki ana faktör paradır para. Oda bu günkü Türkiye manzarasında herkeste yok. Paran olacak, paran olması içinde ülkenin ekonomisi iyi olacak, iyi olacak ki sosyal hayata aktaracağın harcaman cebinde olacak. Haydi size Türkiye’nin yüzyılında iyi seyirler .

SAĞLAM VEDA

Ertuğrul Sağlam iki maçta kaybedilen beş puan sonrası görevinden istifa etti. Bunlar Türkiye’nin çarpık yönetim zihniyetinin çarpık yapılaşmanın yanlış transfer adımlarının atılması sonucudur. Komşu da devre arası transferinde atılan yanlış transfer hamleleri gereken istenilen başarıyı ikinci yarının başında sahaya taşıyamayınca olanlar oldu. Beklenen ayrılık icraatı sahneye kondu.

Sağlam’ın gidişinin hikayesini böyle okurken bir de yönetime bakalım. Siz elinizdeki en etkili gol silahı Douglas Tangue’yi ekonomik yükümlülüklerden ötürü elden çıkartır, yerine sıradan Azeri golcü alırsanız, o aldığınız oyuncuda Urfa maçında net gollük pozisyonlarda havanda su döverse bunun sonucunda da kaybederseniz ne yaparsınız? Kendi beceriksizliğinize kılıf aramak, başarısızlığı kendinizden alıp teknik adama yıkarsınız.

Ertuğrul Sağlam’ın gidişinde adına İstifa denilen olayın özeti budur ve bu Türkiye’de sıkça yaşanır. Komşu’nun medyasında, hem giden teknik adam, hem de yönetim, eşit şartlarda günah kantarına konulmuş vaziyette. Bazen evdeki hesap çarşıya uymuyor. Komşu bu günlerde bunu yaşıyor.

 

BAŞAKŞEHİR SATILMIŞ

Bir zamanlar adı İstanbul Büyükşehir olan, sonradan Başakşehir adına bürünen bir proje takımının satışı gazetelere haber olarak düştü. Şaşırdık mı? Niye şaşıralım ki, bunun ayak izleri çok önceden ortalıkta dolaşmaya başlamıştı. Sonunda olan oldu ve bünyesinde bir çok takımı barındıran City Futball Grroup (CFC) Futbol odaklı işbirliği anlaşmasına imza atıldı. Başakşehir den sonra başka takımlarda bu yoldan satışa çıkar mı? Ülkenin içinde bulunduğu çıkmaz ekonomik durumdan kurtulmak adına bazı takımlarımızda bu yoldan yürüyerek Başakşehir’in peşine takılabilirler. Ülkenin yer altı ve yer üstü zenginlikleri paralı yabancılara satılırken, bir futbol takımının bu yoldan yabancılara satılmasını neden garipsiyelim ki?

 

SAPANCA FUTBOLU ÇÖKÜŞTE

Sapanca futbolu bu ilin Amatör, profesyenel futboluna katkı sunan bir ilçedir. Bu ilçe şu anda futbolda çöküşün içinde Sapanca’da yüzmeye başladı. TFF 3 deki en önemli futbol silahı grubunda, dipe vurmuş çırpınıyor. Bu gidişle yeşil beyaz futbol gemisinin bulunduğu yerdeki TFF 3 ünvanını koruması çok güç gözüküyor. Gelin şimdi bir de Sapanca’nın şirin beldesi Kırkpınar’a doğru uzanalım. Kırkpınar Sapanca’dan sonra Sapanca’nın en önemli futbol elçisi olarak, Süper Amatör kümeye veda hazırlığında. Sarı Lacivertli renklerle çok uzun yıllardır Amatör futbolun lüks kamerasında gezen Kırkpınarspor düşüyor. Çok düşündürücü bir düşüş, bir zamanlar Belediye’yken futbolda çıkışta olan Kırkpınar, bu gün Sapanca Belediyesi’nin bakışında üvey evlat konumunda olan Kırkpınar’ın Süper Amatör kümeden düşüşü, Akçay’ın düşüşünün, Hacımercanspor’un geldiği yerin içi iyi okunmalı. Sözün özü, Sapanca’nın futbol turizmi tutmuş bir yol gidiyor. Bunun içinde o ilçenin büyüklerinin o ilçenin takımlarının futbolda planlamalarını iyi yapamamalarına da buradan pay uzatalım. Öyle gözüküyor ki Sapanca takımlarında iş başa düşmüş.

KUPA TÖRENİ MANZARASI

(ŞAMPİYONLAR RESMİ GEÇİDİ)

Futbolda ASKF bulundukları klasmanlarda derece yapan takımlara, çam sakızı çoban armağanı misali onların başarılarına bir parmak bal çalmak adına madalya ve kupa törenleri düzenlerler.

Yıllardır bakarım, izlerim kupa törenleri tam bir karmaşa içinde başlar ve biter. Son kez U18 ler kupa töreni için Erenler’e gittim. Geçen yılın U18 finalisti Harmanlıkspor’un bu sene Sakarya Caddesi’ni yenerek üçüncü takım olarak, Türkiye şampiyonası biletini evine taşıdığı günün sonunda, karşıma çıkan ödül töreninin geçmişten hiç bir farkı yoktu. İlgili olanlara önerim olsun, sağdan soldan karşınıza çıkan fikirlere aldırış etmeyen, işi olmadığı halde ödül töreninde ahkam kesen çok bilmiş basın mensuplarının değil, kendi belirlediğiniz yoldan yürüyün. Allahını severseniz şu meraklı  velileri saha içine sokmayın. İnanın bu kargaşa da ne kupa alanlar ne de kupa verenler bu işin lezzetini hissedemiyorlar. Kupa töreni için mümkünse saha içi, protokolle takımlar ve teknik adamlarıyla karşınızda olsun.

Böylesi ödül günlerinde herkesi bu işe ortak etmeye kalkmayın. Sağolsun İl Temsilcisi  bana da Madalya takma önerisinde bulundu da, ben karışık ortamda, günün curcunası içinde kendimi buna hazır hissetmediğim için, onun nazik jestine karşılık veremedim.

Kupa töreninde Erenler Belediye Başkanı Rahmi Şengül günün yıldızıydı. Kupa verdi madalya taktı en kısa yoldan bu vesileyle de reklamını yaptı. Şampiyon Bekirpaşa çok sevindi, hakkıydı. Ondan sonrakilerin sevinci de bu işe ucundan tutunan takımların resmini taşıyordu. Geçen yıl, bu sene adını üçüncü takım olarak bu yaş grubunda derece yapan Harmanlık, adını finale yazdırmıştı. Bakalım bu sene bu yaş grubunda kim nereye kadar yürüyecek?

Efendim benden bu haftalıkta bu kadar. Siz her zaman olduğu gibi size lazım olanları alın kalanlar benim olsun. Ben emek verdim yazdım, eh sizde 5 TL verip artık bir Bizim Sakarya alırsınız gari.

 

 

Giriş Yap

Sakaryaspor ve Sakarya Amatör Futbol Haberleri ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!