Salı Sofrası
BEN EKİBİMLE GELİRİM
Gecen hafta içinde yanılmıyorsam Salı günü TRT de spor programı izliyorum. Cem Dizdar önün konulan bir fikre yorum getirirken, ilginç bir saptamada bulundu. Gecen yıllarda FB de oynayan ve şimdi İspanya da futbol yaşamına devam eden Salcado şöyle bir tespitte bulunmuş, ne yalan söyleyeyim ben Türkiye’de FB de oynadığım yıllarda doğru dürüst idman yapamadım demiş. Allah Allah neden acaba dedim kendi kendime. Cem Dizdar bu konuya şöyle yaklaştı. Neden bizde teknik adamlar ekibinle geliyor ? Neden bizim teknik adamlar bir takıma giderken ben ekibimle gelirim diyor? Cem Dizdar bu konuya şöyle bir saptamayla yanıt verdi, tabi kendi ekipleriyle gelirler. Tabi kol kırılır yen içinde kalır. Bizim ülkemizde yardımcılar kolay kolay teknik adam çalıştırmalarına ,taktiklerine müdahil olmazlar. Ancak diyor Cem Dizdar ,yabancılarda bu böyle değil. Onlar her konuda beraber çalıştığı teknik adamla istişarelerde bulunurlar. Bizde ise ekip başına yani teknik patrona karşı durulmaz. Durdun mu eğer boşta kalırsın. Bu nedenle de Salca donun ben Türkiye’de idman yapmamışım tespitini içi iyi doldurulmalı. Takımlar teknik adam kadrosuna yabancı yardımcı katarlarsa , sanırım bu bizim futbolumuz adına olumlu izler bırakır. Ben ekibimle gelirim diyenler içinde, işini iyi yapanlara sözümüz yok ta, bunun sayısal karşılığının çok olduğunu düşünmüyorum. Özetle salcadonun benTürkiyede idman yapmamışım diye ortaya attığı iddianın içi iyi okunmalı.
CARESİZLİK
Çaresizlik bir sıçrama tahtasıdır. Köşeye sıkıştığımızda başka çaremiz kalmadığında bir anda çözümler üretmeye başlarız. Gelin çaresizlikle ilgili bir hikayeye kulak verelim. Bir kurbağa yaralanmış ve toprak yoldaki ufak bir çukurun içinde kalmıştır. Bütün gayretine rağmen dışarı çıkamaz. Diğer kurbağalarda arkadaşlarını dışarı çıkartmazlar. Arkadaşlarının ihtiyaçlarını karşılaşmak adına su ve yiyecek getirirler. O sırada bir ses duyulur yolda bir kamyon belirir. Kamyon tam çukurun içinden geçmek üzereyken ,yaralı kurbağa zıplar ve çukurdan çıkmayı başarır. Arkadaşları şaşkınlıkla sorar; hani çukurdan çıkamıyordun. Yaralı kurbağa ise , çıkmak zorundaydım ,başka çarem yoktu der. Çaresizseniz Çaresizsiniz . Bir şeyi yeterince istiyorsanız ,bir yolunu bulursunuz. Güçlü arzularınız varsa ,hiçbir problem sizi durduracak kadar büyük olamaz. ( Bu bir alıntı yazıdır) Bu alıntı yazıdan yola çıkarak umarız çaresizlik içinde ,ekonomik sorunlarla ,yönetim arayışlarıyla başı darda olan Sakaryaspor bu zorlu süreci aşmayı başarır.
SAKARYADA SPOR BASINI YOKMUŞ
Yerelde Tv yayıncılığı yapmaya kalkan, ancak bunu tam rayına oturtamayan ,bir açık ,bir kapalı kanalda bazı kardeşler Spor basınını diline dolamışlar. Olabilir iyiyi güzeli aramak adına ,Sakarya’da daha iyi bir spor basınını hayal etmek adına bu tür fikirleri piyasaya sürmek kadar doğal bir şey olamaz. Bu kanalda bir zamanlar ,halada öyledir ya, AKP nin basındaki vurucu timi Hüseyin Cumalı Sakaryada Spor basını yok demiş. Bende ona karşı soru yönelteyim, Sakaryada Haberci var mı? Olayları özgürce yazan var da biz mi bilmiyoruz. Ben size iki köşe yazarı ismi vereyim, Erol Avşar, Yusuf Cınal. Kalemleri iktidarın emrinde olmayan bu iki isimle aynı gazetede olmak bana farkındalık katıyor. Ayrıca onlara bu şansı veren Adnan Yükselede buradan pay uzatmak gerek. Neyse biz gelelim asıl konuya. Şenol Kurt Kaya Hüseyin Cumalının yaptığı tespite verdiği karşılığa bir bakalım. Şenol Kurtkaya diyor ki Hüseyin Cumalı Spor basının yazacaklarını yayınlayacak gazete patronu yok dese daha şık olurdu diyor. Şenol Körkayaya kısmen katılıyorum. Bu gün Sakaryada, Türkiye genelinde olduğu gibi, kıskaca alınmış bir yerel Medya var. Ve biz bu şartlarda hem kendimizi , hem gazetemizi düşünerek, kılı kırk yararak gazetecilik adına bir şeyler yapmaya çalışıyoruz.
SATSO VE BELEDİYE MODELİ
Sakaryasporda yeni yönetim arayışları bir köşede dursun, bu konuda bilen birileri bir fikir ortaya atmış, Sakaryasporda güçlü yönetim için SATSO,BŞB bir araya gelmeli . İlk bakışta cazip bir fikir gibi geliyor insana. Ancak SAT sonun yardım konusunda ,tüzüğünün belirlediği oranda Sakaryaspora yardım ettiği her dönem konuşuldu. Eli sıkı bir Satso bu projenin içinde yer alırmı? Sanmıyorum. BŞB her daim olduğu gibi siyaseten de kontrol altında tuttuğu Sakaryaspora uzanacak , en büyük eldir. Diğer büyük elin Satso olacağına ben ihtimal veremiyorum. Geçmişte bu konuda yaşananlar yeşil siyah arşivinde yer alıyor. Bu nedenle BŞB sinin yanına başka bir bir büyük kapı bulunsun diye cemde o büyük kapı bu şehirde var mı ki?
ECEVİTE KATILIYORUM
Muhalefet etmek her şeye muhalefet olmak değildir. Eğer karşı görüşte olduğunuz biri sorumlu bir makamda iyi şeylere imza atıyorsa eğer ona karşı durmak, muhalefet etmek Muhalefete bir şey kazandırmaz. CHP nin İl Başkanı Ecevit Keleşin bu şehrin menfaatine olan Kentsel Dönüşüm için Adapazarı Belediye Başkanına el veririp testsek olan açıklamasını yapmasını olumlu bir muhalefet hamlesi olarak görüyorum. Ecevit Keleş Kentsel Dönüşüm için sadece Adapazarı belediyesinin değil, burada Büyükşehir Belediyesi lokomotif olmalıdır diyerekte, Adapazarı Belediyesine el veriyor. Kentsel Dönüşüm konusunda Ecevit Keleşin muhalefet duruşu da siyaseten iyi okunmalı.
FRANSIZLAR TÜRK PAZARINI SEVDİLER
Fransa’nın Süper lig takımlarından Olimpik Lion Altayın genç savunma oyuncusu Cenk Özakları beş yıllığına renklerine bağlamış. Fransızlar bizim futbol pazarına karargah kurarken biz ne yapıyoruz? Örneğin Beşiktaşa bakalım , gecen yıl Sivasta harikalar yaratan Fatih Aksoy gibi 22 yaşındaki bir oyuncuyu ,dış transferde takasta kullanmak adına caba sabrediyoruz. Yok yok biz bu işi böyle yaptığımız sürece ,elimizdeki değerlere güvenmeyip, yabancı hayranlığına devam edersek, elin oğlu Fransadan gelir ,Altayda yıldızı parlayan ,geleceği olan bir oyuncuyu tutar kendi futbol evine taşır.
KURTKAYANIN BAŞKAN ADAYI
Sakarya medyasının bana göre önemli isimlerinden( Özellikle TV Spor yorumcusu )Şenol Kurtkaya , onu bu konuda tek geçerim. Gecenler de Face adresinden bir görüş beyan etmiş. Sakaryaspor için Sapanca başkanlığından istifa eden Cengiz Can Çetini Başkan olarak lanse etmiş. Bu Kurtkaya görüşüdür, katılırsınız veya katılmazsınız ,o sizin bileceğiniz bir şey. Yalnız Sakaryasporda Başkan olacak kişi Büyük adresten hicazet almadan Başkan olamaz ki. Demokratik bir ortamda olsa bana göre belli bir duruşu olan, cebinde çevresinde karşılığı olan her kişi Başkan olur ve bu gün den de kötü olmaz. Bu bakış açısı eşliğinde Sakarya futbolunda sapanca dendiğinde ,Sakaryaspor dendiğinde adı gecen Cengiz Can Çetin neden başkan olmasın ki? Varsın birde onu deni yelimde ,Sakaryaspor denilince sığınma limanı olan Büyük adres bu işe ne diyecek. NOT Muhtemelen Sakaryasporun Kongresi ikinci tura kalacağı için ,ilk kongre ayağı için bir şeyler yazmak istemiyorum. Olurya ,ilk toplantıda istenen sayı yakalandı, olası gelişimleri bir sonraki sofrada yazarım olur biter.