Salı sofrası
Azmin Zaferi
Sakaryasporun il kez üç puanı ikinci yarıda kucakladığı Urfa maçının benim gözümle hikayesini üç boyutlu olarak sizinle paylaşmak istiyorum. İlk yarısında ,ikinci yarısında farklı yeşil siyah hikayede elde kalanları buyurun hep beraber okuyalım. Sofranın manşetine azmin zaferi dediğim üç puanın hikayesini açmaya başlıyorum.
ANALİZ ( 1)
Kongre ve peşinat sıkıntısı çeken, bir çok yeşil siyah krizle boğuşan, kongre öncesi transferde de beklentilerin karşılanmadığı Sakaryaspor, elde kalanlarla çıktığı Urfa maçında ilk yarıda rakipe sadece maçın başında bir pozisyon verdi ,ondada Szumskinin refleksi devreye girdi. Ondan sonra ikinci bölgeden üçüncü bölgeye süpriz çıkışlar yapan sakaryaspor Fernandonun iki net pozisyondaki becerksizliği,M.Cemin direkte patlayan vuruşu ,Sakaryasporun beceriksizlik ve de şansızlığa yakalanan gollük pozisyonlardı. Bu arada Erdininde dokunamadığı gol olma olasılığı yüksek olan pozisyonu da İstanbul hatırası notların arasına koymak gerek. Bu yarıda futbolun adaleti olsaydı, Urfa’nın ipliği daha ilk yarıda çözülürdü.
ANALİZ (2)
İkinci yarının hikayesinde beş dakikada Beşiktaş misali, beş dakikada Sakaryaspor hikayesi devreye girdi. İlk yarıda gol kaçıran Fernando ,Muhammed den aldığı topu kanattan süratiyle iyi taşıdı, iyi kesti, Allahı var Genç Emre Demirde iyi dokunda .Yeşil Siyah fırtına dinmedi, ilk yarının aksine bu yarıda bulduğumuzu attık. Bu sefer ilk yarı kaçırdıklarıyla ahımızı alan fernando, sol çaprazdan iyi plase vurarak, golü hatırladı. Bu gol sonrası Suat kayanın kulübedeki sevinci görülmeye değerdi. Bu takımın, eldeki sermayenin iyi kullanım patenti bana göre Suat kayaya artı yazar.
SONUÇ BİLDİRGESİ
Ümraniye’de sonu iyi biten ,ilk kez gelen üç puan ,her şeye karşın direnen ,onur mücadelesi veren ,savaştan kaçınmayıp, Kaptan salih önderliğinde direnen oyuncu grubunun göğsüne yapışan bir zafer nişanesidir. Şehrin büyüklerinden ricam olsun, ne olur bu takımı parası pulu olmayan ,sedace şehrin dinamiklerine güvenen ,belediye kapısında nöbet tutan lara teslim etmeyin. Bırakın bu takıma bir şeyler verebilecek bir yönetimi oluşturun. Sakaryasporu çıkar kapısı görenler bu takımdan elini çeksinler. Sonuç bildirgesine devam ediyorum. R. AAbidev kanım ısındı, Muhammed, volkan gibi isimlerde sırıtmadı. Fernando golçüğünü ikinci yarıda attırdığı, attığı golle gönül aldı. Suat kaya için savunma ve orta sahayı onarmak, oralara farklı alternatifler yüklemek zor değil, bizim derdimiz ileri uçta ,orası onarıldı mı var ya ,bu takım beklentilerin üzerine bile çıkar. Yeni gençlerde oynadıkça açılırlar derken, Simon için devre arası transferi diyorum. Ayağının tozuyla çıktığı daha ilk maçta bu takıma katkı sunmaya aday futbolcu resmi verdi. Ona inanan benim için Simon oynadıkça orta sahaya farklı bir hava katacak oyuncu olacak tezim hala yeşil siyah cebimde duruyor.
MERTİ İZLERKEN
Mert şuan Beşiktaş taraftarının bir bölümü beğenmese de Türkiye’nin ,yerliler içinde en iyi kalecisidir. Bu gün genç kalecileri( Milli takımda olanlar da dahil) onu iyi izlesinler. Neden mi? neden olacak bu gün için ,modern futbolda kaleden ayağa pasla çıkılan oyunda Mert bu ülkenin en iyisidir. Aslında ben bu konuya daha önce dönecektim ama bir süre erteledim, bu ertelemeyi İzlanda zaferinin ardından futbol sandığından çıkartıp önünüze koyuyorum. Son Avrupa kupasının final akşamında . İspanya kalecisinin kaleden başlayan İspanya atağına ayağıyla nasıl katkı verdiğini ,o pozisyonun golle nasıl noktalandığını ,ben izledim ,umarım sizde izlemişsinizdir. İzlanda maçında gördünüz değilmi, Mert ayağa pası, ayakla kontra pasları nasıl iyi kullanıyor. Attığımız gol Ofsaytla kesilse de , Mertin ,İzlanda baskısı anında ayağına gelen topu ilerideki gol noktasına nasıl isabetli attığını gördünüz. Bu kaleden başlayan oyunda kalecinin ,ayaklarına hakim kalecinin günümüz futbolunda ne kadar önemli olduğunu işaret etmek adına Mertin bu gün ki futbolda ne kadar önemli bir fikür olduğunu görmek lazım. Geleceği olan kalecilerin Mert abilerini çok iyi izlemelerini tavsiye ederim. Bakınız yaşı kemale ermiş ,Mertten başka bu ülkede başka bir Mert yok. Özetle Mert Gün ok ,ilerlemeye yüz tutan tecrübe yüklü yaşıyla, bu gün için kaleden başlayan, ayağa pas oyununu en az hatayla oynayan önemli bir kaleci figürüdür.
GELİŞİM GELİŞTİRİYOR( YUSUF OSMAN CELEBİ)
Sakarya Basketbolunda pota altında son yıllarda, Gelişimsporun alt yaş gruplarında önemli atılımları var. Son üç sezondur Anadolu kupasında grup çıkan ,bir üst grupları gören takımın adı Sakarya Gelişimspordur. Faruk Güdül önderliğindeki alt yapı yaş grupları bu süreç içinde, gelişmeye aday ,geleceği olan gençleri üç büyüklere göndermeye başladı. Son olarak 7 yaşında başlayıp 14 yaşına kadar Gelişim Basketbol terbiyesi alan Yusuf Osman Celebi Galatasaraya transfer oldu. Teknik sorumlu Faruk Güdül ,bu transfer de Y usuf Celebinin Galatasaraya uzanan transfer hikayesinde arkadaşımız Serdarında katkılarını unutmamak gerek. Bu transfer ve buna benzer transferler Gelişimsporun alt yapı çalışmasının ürünüdür diyerek Yusuf Celebiye Galatasaray macerasında başarılar diledi. Gelişim, geliştiren, gelişenleri daha büyük Pota altı pazarlarına gönderen takım olma yolunda bayağı yol katetmiş gözüküyor. Onların bu başarısı Sakaryadaki Pota altı mücadelede rekabet katar diye düşünüyorum ve bu düşündüklerimi bu son transfer eşliğinde önünüze koyuyorum.
TATİL ANISI ( SEFER ŞENOL VEAİLESİ )
Bu yaz karasu Marmaris’teki tek odalı sarayım, Ağustos ayının ilk haftasında Sapanca gençlikten takım arkadaşım, baba dostumun, arkadaşının oğlu, fabrikadan ve spor hayatından birlikteliğim olan kaleci Seferi ve ailesinin bir bölümünü ağırladı. Sefer Şenol, sevgili eşi ve sevgili kızlarına, torunlarına , ev sahipliği yapan tek odalı sarayım, bu Ağustos renkli bir ağırlamaya sahne oldu. Yıllardır faceden yazıştığım , telefonla görüştüğüm Sefer Şenol’la bu vesileyle, yıllar sonra kısa süreliğine de olsa, yüz, yüze geçmişin derinliklerinde kulaç atarken, ailenin bir kaç parçasını daha görmekte benim tatil anısı karım oldu. Hey Z kuşağı siz bilmezsiniz Sefer şenol bu ilin iyi kalecilerinden, iyi spor adamlarından ( Demirspor, Serdivan ve Sapanca Gençlikli yılları vardır) ,iyi teknik adamlarından biri olarak bilinir. Teknik adamlıkta dışa açılan pencerede, Sefer Şenol’un isminin Uşaklarda geçtiğini görürsünüz. Özetle Sakarya aşığı, şuan geçmişteki anılarını Gölcük’e taşıyan ,yaşamının bu günlere sarkan bölümüne orada devam eden Sefer şenol ve ailesini görmek benim de yaz tatili anılarımda baş köşeye oturdu. İnsan yaş kemale erince eski dostlarını, bir zamanlarda bir çok konuda beraber yol arkadaşlığı yaptığı dostlarını özlüyor. Özlemler, farklı kılıklarda olsa da , insan hayatı bir yere sürüklenirken sıkça aranır oluyor. Sefer Şenol ve ailesinle tanıştığım anda, yüreğimden geçenleri kısaca böylece özetlemeye çalışırken , geride kalan yaz hatıralarının içine koyup ,yüreğime hapsettim. İzninizle Ya nasip bir başka yaza deyip bu yaşanmışlığın üstünü örtüyorum .
YAŞ 43 AMA O HALA SAHADA( ALTAYLI MURAT ULUC )
İzmir’in en köklü siyah beyaz rengi Altay geçmişin borç yükünü sırtlamış , yaşam savaşı veriyor. Yanlış yönetimlerin, yanlış transfer politikalarının bir takımı nelerin içine ittiği ni iyi okumak adına, Altayın bu gün yaşadıkları ,dikkate değer bir örnek olarak karşımızda duruyor. Bazı futbolcuların siyah beyaz aşkı ile ayakta durmaya çalışan Altay’da bir futbolcu ,yaşı 40 üzerine taşmış kaptan Murat Uluc, Türkiye’nin gündemine oturdu. Altay gecen hafta Ankarada, Ankarasporu 1-0 yenerken golü 43 yaşındaki, oyuna sonradan giren Murat Uluç kaydetti. Bu gol bize neyi anlatıyor? Bir takımın zor günlerinde, yaşına başına bakmadan, siyah beyaz sevgisini sahalara yansıtan vefalı bir oyuncu resmini, yaş 43 olsada içindeki Altay aşkı ile ,takımına katkı sunmaya çalışan oyuncu modelini, yaş ne olursa olsun, kendine iyi bakan bir futbolcunun ,futboldaki yaş sınırının önemli olmadığını işaret eden Murat ulucu bu vefalı ,siyah beyaz futbol aşkı nedeniyle kutluyorum.
BİZ YOKTUK ( BEKTAŞ FİLE ÜSTÜ TESTEK İSTEDİ )
Sakarya Bayan Voleybol takımı bu yıl file üstüne bir kez daha birinci lig heyecanı yükledi. Başkan Ömer bektaş bizim olmadığımız kahvaltılı basın toplantısında, biz Voleybolda çıtayı süper lig ayarına çekmek istiyoruz, bu uğurda gücümüz var ama, sponsor desteğine gereksinimimiz var diye ,şehrin dinamiklerine mesaj göndermiş. Bektaşa sormak gerek ,sedaca sizin mi desteğe ihtiyacınız var? Ülkenin ekonomik Ak gerçeği ortada ,her yer tel tel dökülüyor, size tavsiyem olsun, siz elinizdekinle yetinmeye kendinizi alıştırmaya bakın, bu şehrin dinamikleri salonlara ,kızların spor yapmasına uzaktan bakarken, yardım çağrınız umarım boşlukta kalmaz. Gecen yıl bu zamanlar bu çağrı, yine gazete sayfalarında yerini almıştı, Sonuç ? Oysa bu takım ,bu voleybol ateşi başka bir ilde olsa el üstünde ,file üstünde gezer de, burası Sakarya ,buranın kendine has ak gerçekleri var.
OĞUZ KAAN DEMİR ( SPORCU DEDENİN SPORCU TORUNU )
Oğuz Kaan Demir sporcu dedenin sporcu torunu olarak küçük bedeninde, hem futbolcu, hem de Judocu yüreğini taşıyor. Futbolda Adapazarı İdman yurdunun U 11 futbol takımında top koşturan Oğuz kaan Demir, Yeliz Burucu önderliğinde Judo sporu da yapıyor. Torun Demir son olarak gecen hafta Edirne’de düzenlenen Uluslararası U12 Judo turnuvasında kilosunda birinci olma başarısını gösterdi. Futbol İl Temsilcisi Tezcan Demirin torunu Oğuzkan Demiri bu başarısından dolayı kutlarım. EEEE Nede olsa dede sportmen, Amca Alpaslan Sportmen, barakalımda kan çeksin .Umarım Oğuz Kaan Demirin yolun başındaki sportif yürüyüşü daha önemli başarılarla birlikte yol alır.