Salı Sofrası  57 Yıl ( Yeşil Siyah hikaye )

Salı Sofrası  57 Yıl ( Yeşil Siyah hikaye )

Nasıl geçti habersiz o güzelim yıllar. 1965 den beri esen yeşil siyah futbol ruhu  tam 57 yılı geride bırakmış.

Bugün hala hayatta olan Sakaryaspor  Ne badireler atlattı, ne mutluluklar gördü, ne heyecanlar yaşadı ,yaşattı.

Bu satırların yazarı  ben Nazım Aktürk yeşil siyah futbol gemisinin karaya oturmadan  bugünlere görmesine tanıklık edenlerdenim.

TFF 1 den Süper lige çıkışını , Avrupa’ya uzanan futbol heyecanını, bir çok başarılara imza atıp, Türkiye de kök salan bu futbol  şehrinin, düşme krizi de yer alır kara kaplı Yeşil Siyah defterde.

EEE yarım asır geride kalmış. Bugünkü şartlarda ayakta kalmak bile başarı sayılırken Süper lige bir adımlık uzaklıkta olan Sakaryaspor’un  57 yılın bir şampiyonluk sonrası yaşaması umarım Süper ligle taçlanır.

57 Yıl şenlikleri  ,çeşitli etkinliklerle kutlandı. Tabi ki kutlanacak. Ancak ben derim ki bu kutlamaların içi eskilerle dolsun. Zaten eski deyince kimler kaldı ki? Zeki Aydıntepe ,Sarı İhsan ,Beşir belat . Birde hastalıkla boğuşan namı değer Pıçır İsmet.

Bu tür yeşil Siyah günlerde ,mazinin defterini karıştırıp bu şehre mal olmuş, halen yaşları genç sayılan ,Sakaryaspor denince akla gelen Oğuz, Tuncay, Ercan , Mustafa Özbey, Nejat Ersin ,Turan  gibi isimlerde  bu tür etkinlere katılabilirler. ( Katıldıysalar sorun yok)

Neyse  57 yılın hikayesi bu kadar küçük harflerle anlatılamaz. Onun içinde ben 57 yılın hikayesini  bu kadarla sınırlı tutup ,sen çok yaşa Sakaryaspor  sen bizim futbolda soluk aldığımız bir nefes ,bir sevdasın diyerek geride kalan yılların üstünü örtüyorum. Çünkü ben biliyorum ki geçmiş sadece geçmişte bıraktığı izlerle yürür. Bugünse Sakaryaspor adına yeni bir sayfa açıldı. Biz bakalım  bu futbol sayfasından elde neler kalacak.

AKILLARI FİKİRLERİ YABANCI SAYISINDA

TFF yen başkanını buldu. Bu seçimde büyük destek alan, güvenilir bir kişi diye anılan yeni Başkandan hemen, hemen bütün Süper lig ve de TFF 1 takımları ,yabancı statüsünün gecen yıl gibi olmasını istiyorlar.

Görülen o ki olacak. Hatta Süper lig takımları yabancı kuralının tam anlamıyla serbest olması konusunda da  santraya el ele yürüyorlar.

Yok yok ,bizim futboldaki bu kaos yaratan yabancı uygulaması ile alt yapıya el atmak ,Türk futbolunu yabancılardan kurtulup ,paraları dışarıya akıtmaktan vazgeçmek gibi bir niyetimiz yok.

Efendim yabancı sayısına sınır gelince Türkiye’de ki yerli oyuncuların   fiyatı artıyormuş. Doğru olmasına doğru da ,arkadaş sen niye kendi alt yapına bakmıyorsun.

BJK Faslı bir oyuncu aldı. BJK maliyeti yaklaşık 2,5 Milyon EURU. Cem Dizdar soruyor ,Serdar Nerede , Serdar. Yok yok bu futbol düşüncesiyle , yarışmacı kimlikle Türkiye’nin Dolarları, EURO ları dışarıya akmaya devam eder.

AH ŞU HAKEMLER

Sakarya da  geçtiğimiz günlerde hakem evinde Atilla Karaoğlan önderliğinde ,klasmana yeni teklif edilen Gözlemci ve hakem adaylarına kahvaltı eşliğinde ufak çaplı seminer verildi. Maksat Klasman imtihanları öncesi, Klasmana teklif edilenlerin bilgilenmesi.

Ne güzel ,Süper lig hakemi, slaytlar ,vidolar eşliğinde seminer veriyor da, resim eksik. Klasmanda olan Levent Gümüşdere ,Oğuzhan Yiğit Karpuzun dışında başka hiçbir klasman hakemi yok.

Olmuyor, olmuyor ,olmuyor.  Ben isterdim ki geçmişte süper lig görmüş ,bugün Var hakemi olarak hala bu camianın önde gelen ismi Erkan Engin ,bitmedi A klasman yardımcı hakemleri, Suat Güz ,Mehmet Akıncık, bitmedi C klasman hakemi Harun Pekyürek’te  orada olmalıydı.

Ben Hakem resminin bir bütün olma isteğimi birlikten beraberlikten yana olanların önüne koyuyorum. Bırakın şu eski defterleri okumayı. Gelin ,önünüze içinde sevgi saygı, birliktelik olan Hakem kitabını koyun. Sevmekten kime ne zarar gelmiş ki.

Bunlar benim düşüncem, bu düşüncenin içinde eleştirdiğim kardeşlerin bir itirafı varsa, beni aydınlatacak, benim bilmediğim bir şeyler varsa ,ben buradayım ,dinlerim.

AHMET NUR CEBİYE KATILIYORUM

TFF Başkanlık seçimi yapıldı. Seçim sonrası Kulüp Başkanlarının tepkileri santra noktasına konulmaya başlandı. Görülen o ki yeni Başkana bir çok kulüp olumlu futbol penceresinden bakıyor.

BJK  başkanı  A.Nur Cebi seçim sonrası şöyle bir tespitte bulunmuş. “Yönetimler Hakemler üzerinden yıpratılmamalı.”

Ben bu açıklamadan şunu anlıyorum, bugüne kadar MHK ler, hakemler o kadar başarısız diki ,sonunda kabak TFF Başkanlarına patladı.

Doğrumu? Hayır doğru değil. Bunu böyle okumak Hakemlere  ve o günlerde bu süreci yöneten MHK lere haksızlık olur. Bunun altında kendi başarısızlıklarını  Hakemlere yıkanların karın ağrısı var.

Ahmet Nur Cebi’nin bir tespitine katılıyorum.

Yeni MHK ler artık Hakemlikte gençlerin önünü açmalı, alt ve üst liglerde o kadar çok kaliteli n, eğitimli ,çift lisan bilen hakemler varki, artık onlara el verilmeli, Eyvallah.

“Ülkenin tahsilli ,geleceği olan ,Ülkeye her yönüyle katkı sunacak gençlere ihtiyacı var” demiş Ahmet Nur Cebi, buna da eyvallah. Ancak  sizde biraz kendinize bakacaksınız, her başarısızlık sonrası hakemleri, MHK yi günah keçisi ilan etmekten de vazgeçeceksiniz.

HERKESE EL VERİLMEZ ( ŞEHRİ EMİRLERE )

Son yıllarda Amatör futbolda takım sayısı ,artıkça arttı. Artan takım sayısı günün iktidarı tarafından belediyelerce desteklenir oldu. Her takımı olan Belediyelere koşarken , Belediyeler bun yükü taca atmaya başladılar.

Şartlar zor, şartlar ağır ,artık .Belediyelerde günün ekonomik çıkmazı altında , kendi hizmetleri adına çözüm üretirken  biz bu konuda eskisi gibi bankör davranmıyorlar.

Takımlara destek olmak adına Şehri Eminlere  bir hatırlatmada bulunmak isteriz. Takımlara yardım konusuna bir şart getirin, yardım alacaksan alt yapın olacak, yardım alacaksan bana Türkiye şampiyonalarında ,Sakarya’nın sesini duyuracak sonuçlar getireceksin. Eğer yardım talep eden bu kriterlere uymuyorsa  ,onlara yardım konusunda nazik bir dille kapıyı göstereceksiniz.

Bakın böyle bir yol izlerseniz ,olaya  siyasi bakmaz iseniz inanın kapınız çok az tıklanır. Ne demiştim ,Şehri Emirler Spora hizmet adına ,spora ayrılan Paydan herkese değil, başarıya ödül vermeyi öncelik olarak takımların önüne koymalı.

ÜMİT’İN UZATILIŞI

Sakaryaspor  transfer komitesinin iç ve dış transfer hamleleri  içinde temkinli adımların atıldığını hissediyorum. İç transferde gecen yıldan olumlu iz bırakanların önüne yeni sözleşme uzatırken , dışarıda da Yeşil Siyah bütçeye ve de  mevcut takımın oynayacağı  oyuna uygun oyuncu isimlerin peşinden gidilişini önemsemek gerek.

Çünkü bu gün gelinen yerin dünden daha fazla zorluklarla dolu olduğunu görmek adına  ,çok bilen futbol alimi olmaya gerek yok. Bakın yarınlarını düşünmeden yanlış adım atanlardan Akhisar,Eskişehir,Karabük,Mersin,Bursa  nerede.

Son örnek komşu Kocaeli. Çıktılar ve düştüler. Bu nedenle ben savunmanın tecrübeli ismi Ümit Kurt’un takımda kalmasını  bu nedenle önemsiyorum. Bir futbol çatısı kurulurken mevcut yapı fazla hırpalanmamalı.

GÜMÜŞDEREYE ŞANSMI UZATILDI?

Levent Gümüşdere  bizim ilin Süper hakem Atilla Karaoğlandan sonra hakemlikte ikinci itici güç.

Sakarya Gümüşdere’nin TFF 1 hakemliğine yükselmesi adına ,efor sarf ediyor. Gümüşdere  B klasmanında rakiplerine göre biraz gerilerde olsa da MHK nın ona bakışını önemsiyorum.

Son olarak ufak bir yaş grubunda ,Elit gençler liginde ,U 14lerde BJK,GS yarı final maçında  görev almasının ardından da bir  yükseliş  ışığı görüyorum.

Var Hakemliği içinde düşünülen   şu an Antalya da bu nedenle bulunan Levent Gümüşdere’nin  isminin giden ve gelen, bu gün belk ide gidecek olam MHKların gündeminde olmasıda  Gümüşdereye  artı yazar.

KİMLER GELMİŞ KİMLER

Şöyle bir gerilere doğru bakınca ,Sakaryasporun  futbol evine son yıllarda önemli oyuncular gelmiş gitmiş.

Bazı isimler o süreçte  çok bilenler tarafından eleştirinin odağında kaldığına tanık olduk.

Bu tanıklık  çok fazla gerilerde değil, İsmail Gürses zamanında ,Metin Çerlik’in kadro yapılaşmasında  söz sahibi olduğu o yıllarda, bu takıma Yasir Subaşı ( Bugün Konyaspora gitti) Kayseri de olan Ramazan Civelek ve  Ramazan Çevik ile ,son olarak Bandırmada kiralık oynayan Göztepeli Berkanttan bahsediyorum.

Bakın o günlerde  Sakaryaspora yakıştıramadığımız bu oyuncular nerede?  Futbolda ön yargılı olanlara  ,çok bilenler adına  bu duyuruyu yapma gereği duydum.

Efendim bu haftalıkta benden bu kadar. Siz her zaman olduğu gibi size lazım olanları alın , kalanlarda benim olsun.