SAKARYASPOR’DA TUHAF İŞLER

featured

SAKARYASPOR’DA TUHAF İŞLER

Aslında Cevat Ekşi, futbol ve antrenörlük geçmişi olan,kendisinin ve çevresinin iyi tanıdığı bir koordinatör bulsaydı Sakaryaspor için bir şans olabilirdi ama bu fırsatı büyük bir hızla harcamış durumda.Çünkü etrafındaki yönetimin aslında hiçbir şey bilmediği şu ana kadar yapılan işlerden sonra iyice belli oldu. Şimdi aşağıdaki yazıyı okuyunca haklı olup olmadığıma siz karar vereceksiniz.

Daha yönetim seçilmeden anlaşma sağlanan Ahmet Yıldırım, futboldan anlamadığını zannettiği bir şehre geldiğini düşündü ve şu eldeki takımın üst düzey olduğunu söylemek gibi cahilce bir söylemin içine girdi. Bizim bir önceki yazımızda bu hocanın ömrünün kısa olacağı zaten yazılı.

Sonra garip bir şekilde Levent Eriş’in peşine düşüldü. Daha doğrusu menajer ve bir takım adamların kulüpte ne kadar etkili olduklarını gördük. O Levent Eriş ki takımı lig sonuncusu,son maçta bolca gol yemiş,kurtarıcı diye sarıldıkları şahıs buysa Eriş’in adamlarını tebrik etmek lazım. Çünkü bu kadar iyi pazarlama yapılabilir bu başarıya(!) karşı. O Levent Eriş ki son on sözleşmesinin yedisini feshetmiş! Yani bir yerde barınamamış,uyum sağlayamamış, hadi 1-2 tane olur da yedi sözleşmenin feshinde hiç mi  kabahati yok! Eğer Fethiyespor’un 200 bin liralık tazminatı kabul edilse bu iş olacaktı ve son yılları başarılarla dolu(!) Levent Eriş bizi şampiyon yapacaktı!

Şimdi anlaşma sağlanan İsmail Ertekin’e gelince… Türkiye’de bir kısım antrenör vardır ki bir takımdan ayrıldığı zaman diğer çalıştıracağı takım hazırdır. Bunlar 15-20 kişidir ve bir başka yazıda adlarını açık açık yazarız. İsmail hoca bu taifenden midir ? İnegöl’den ayrıldıktan sonra bir gün geçmedi ki hemen takım buldu. Evet, çalıştırdıkları takımları şampiyon yapan teknik direktörler hemen kapışılır ama İsmail Ertekin İnegöl’de sadece dört maç neden kaldı? 4 maçta toplanan 4 puan başarı mıdır? Bu durum yani her maç başına bir puan bizde de devam ederse sezon sonu kıl payı küme düşebilir veya kümede kalabiliriz. Ertekin bir önceki Kastamonuspor’da 68 gün kalmış ve ayrılmış. Yani son iki takımında beş aydan az çalışmış bir hoca ile bu şehirde hangi başarıyı bekliyor,hangi uzun vadeyi bırakın sezon sonu planını yapabiliyorsunuz?

Eğer Ertekin gelecektiyse Ahmet Yıldırım niçin gitti? İkisinin de puan tablosu aynı: 4 maç 4 puan!

Bu şehirde İsmail Ertekin geldiği için bir heyecan ve ambiyans oluştu mu Allah aşkına! Kim heyecanlandı? Tribünlere,takıma Ahmet Yıldırım’dan gayrı ne katacak!

Yoksa Sakaryaspor’da anlayış şu mu: Bu hocayı  da birkaç maç başarısız olursa yollar,yeni birini alır,sezonu 5-6 hocayla kapatırız. Bu şekilde hangi futbolcu da motivasyon,hangi tarfatarda heves kalır? Zaten birkaç maç başarı gelmediğinde ülkedeki birtakım hocaların menajerleri yeni takım aramış,hatta bulmuşlardır bile!

Murat Hocaoğlu konusu! Onu da yazdık. Bu adamın staj yeri bir semt takımı,basit bir 3.lig takımı olmalıydı diye. Ama biz hiçbir sportif direktörlük geçmişi olmayan şahsı Sakaryaspor gibi bir markaya getirdik. Eğer bu transferleri o yaptıysa il sınırları içinde durması bile takım için zararlı. Eğer yapmadıysa yetkisi olmayan bir sportif direktörün orada işi ne! Üstelik yönetimden biri görevi bıraktı derken basında farklı şeyler yazıyor, göreve başkanın direktifiyle devam ettiği belirtiliyor!

Tüm bunlar futbolu bilen insanların işi midir?

Şimdi bazılarınız ‘sırf eleştiri yaptın,önerin nedir?’ diyebilir. Onu da yazayım.

Sakaryaspor’un bu saatten sonra idman yüklemeye, taktik ihtilaline ihtiyacı da zamanı da yoktur. Takımların Eylül sonrasında ihtiyacı olan şey, motivasyon,algı, ambiyans oluşturma ve söylem farklılığıdır. Bunlar da ancak Sakaryalı bir hocayla olur. Coşkun Demirbakan,Hikmet Sevim, Zeki Çakır,Necmettin Sert gibi yetiştirdiğimiz değerler var ama yeni Trabzon bağnazlığı diyeceğim anlayış bize de bulaştı. Yani kendi insanını beğenmeme, hor görme anlayışı. Bakın son hoca İsmail Ertekin de bile şunu görüyoruz: Adam Bursalı ve bize de bir Bursa takımından geliyor. Sakarya gibi futbolda  marka olan bir şehir kendi insanını kabul etmiyor! Saydığım isimlerden biri en azından futbolun başına koordinatör olarak tam yetkiyle getirilse yine işler rayına girerdi. Çünkü Sakaryalı bu hocalar işe sadece profesyonel mantıkla bakmazlar. Evleri buradadır, muhabbetleri Çark’tadır. Bir galibiyet alındığında ‘Oh! Bir hafta daha buradayım!’ mantığıyla değil de taraftar duygusallığı ile de bize katkı sunarlar. Örneğin Coşkun Demirbakan şu takımın başına gelse inanılmaz bir hava oluşur, ilk iç saha maçında tribünler dolardı. Bu saatten sonra bizim ihtiyacımız da bu havadır. Ama biz Coşkun hocanın futbol değerinden başka her şeyini konuştuk günahsız evliyalar olarak!!! Hikmet Sevim de olabilir,prensipli duruşuyla takımı ayağa kaldırırdı.Necmettin Sert de dışarıdan gelen son iki hocadan daha kariyerli ve değerlidir. Zeki Çakır da Cevat Ekşi ile aynı ilçeden biri olarak büyük bir Altınordu geçmişiyle bu takımı zarara uğratmaz,Ekşi’ye sportif direktör olarak en büyük katkıyı sunardı.

Bir dost tavsiyesi olarak Cevat Ekşi’nin şunu bilmesi şart :Bir başarısızlıkta bu durum basın sözcüsü,yönetim kurulu üyesi,futbol şube sorumlusuna vs. yazılmaz. Doğrudan başkan başarısız sayılır. Bu yüzden bir an önce ipleri ele almalı, menajer ve çeşitli şahıslardan kulübü sıyırmalı, düzgün bir antrenör danışman,koordinatör,direktör yani işi bilen biri ile çekirdek büro tarzı çalışarak durumu düzeltmelidir. Bunun için hala zamanı var.

 

 

Giriş Yap

Sakaryaspor ve Sakarya Amatör Futbol Haberleri ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!