SAKARYASPOR’DA KOMEDİ KONGRESİ

SAKARYASPOR’DA KOMEDİ KONGRESİ

Sakaryaspor kongresini internet üzerinden izledim ve bir kongreden nasıl komedi filmi çıkacağına şahit oldum.

Hayatımda türlü vesilelerle kongreler izledim, onlarca divan kurulunun çalışmasını gördüm. Kendim de divan kurulu başkanlığı yaptım. Ama şu yaşıma kadar böyle acemi, işi bilmeyen ,yetersiz bir divan kurulu görmedim. Kişiliklerine lafım yok, zaten hiçbirini de tanımam ama yaptıkları işin kalitesine bakarsak bizim buradaki Zübeyde Hanım Ana Okulu’ndan üç öğrenci getirsem herhalde daha kötüsü olamazdı.

Divanın saygınlığı olur, her önüne gelen divana gelip atıp tutamaz. Ama dün ortadaki kargaşalıkta eline mikrofonu alan eski bir tribün lideri delegeleri oturmaya davet ediyor. Böyle bir şey olur mu? Sizin hiç mi ağırlığınız yok. Senin görevini eski bir amigo yapacak siz de divan diye oturacaksınız!!! Divan gündemi takip eder ve bitirir. Çünkü divan genel kurul kararıyla onaylanmış gündem maddelerini tamamlamak zorundadır. Ama gelin görün ki başkan adaylarından Cumhur Genç mikrofonu alıyor, konuşmaya başlıyor. Hangi madde için? Kongrede hangi aşamadayız? Belli değil. Yaşanan basit bir tartışmanın bile altından kalkamadılar, ortalık çorbaya döndü. Yani divandaki arkadaşların bundan sonra yaşamlarında divan kurulunda yer almak gibi bir eyleme yer vermemeleri daha sağlıklı olur!

Başka bir konu…

Kongreler çayır çimende yapılmaz. Kulüp resmi olarak belediyeye bir dilekçe yazıp salon tahsisi talep eder. (Üniversiteye de olabilir.) Klimalı salonların birinde giren çıkanın daha rahat kontrol edildiği bir ortam sağlanabilirdi. Tesislerde yapılan bu kongre Sakaryaspor’a görüntü açısından da yakışmadı. 600 civarında delegenin olduğu bir ortamda üçüncü kişilerin, taraftarların oraya alınmaması gerekirdi.

Ayrıca aidat borcu olanlara oy kullandırmamak gerekir. Sen bu yolu açarsan aidatları toplama olanağın sıfıra iner. Kongreler aidat tahsili için en uygun ortamlardır ama borcu olanların da oy kullanması kararı alınarak başka bir yanlışa imza atıldı.

Gelelim adaylara ve bundan sonra olması muhtemel gelişmelere…

İbrahim Nalbant zaman zaman kongrelere aday olan birisi. Kişilik olarak da başkanlık kostümüne uygun bir duruşu, kalitesi var. Bu seçim öncesinde de yeterli vaatlerle yola çıktı ve bence seçimin favorisiydi. Ama gelin görün ki çok basit bir nedenden, sıradan bir tartışmadan sonra adaylıktan çekildi. Bu durum, onun için eksi puan oluşturdu. Planı, projesi, beş milyonluk kaynağı tasarlamış birinin ufak bir tartışmada adaylıktan çekilmesi bana garip geldi. Olası bir başkanlıkta bunun kat be kat fazlası zorluklarla karşılaşıldığını o da bilir çünkü kendisini Garajlar Taçspor başkanlığından tanıyorum (ki orada başarılı olmuştu) Listesini de son anda sunan Nalbant’ın kongreden çekilmesi gelecek için kendisi hesabına iyi olmadı. Ne olursa olsun başkanlık yoluna çıkmış biri mücadele etmeli, çabuk pes etmemeliydi.

Cumhur Genç’in aday olması baştan bir hataydı. Transferi açamayacağını beyan etmesi iyi bir dürüstlük örneği olsa da bu şartlardaki birinin adaylığı düşünmemesi gerekirdi. Cevat Ekşi döneminde epey öne çıkmıştı ve sanırım bu durum onun kafasında başkanlık şimşeklerini çaktırmaya başladı. Kongredeki en iyi hareketi  konuşmasıydı, olanları gerçekçi bir şekilde anlattı ve siyasi iradeye karşı gelemeyeceğini beyan edip çekilmesi de iyi bir finaldi. Çünkü Türkiye’deki kulüplerin (süper ligdeki dört büyükler dışında) belediye desteği olmadan rahat etmesi mümkün değil. Hele ikinci, üçüncü liglerde, amatörde…

Bundan sonra ne olacak? Bir kaos ortamı oluştuğu açık ve daha önce de yazdığım gibi Sakarya futbolu sevebilir ama futbol sermayesinin var olduğu bir şehir değil. Başka bir deyişle kalkıp tek başına veya bir ekiple parasını bu kulübe verecek, kendi başına kaynak bulacak biri yok bu kentte. Hele bu ekonomik şartlarda hiç yok. Kongre öncesinde sırf kendini gündeme getirmek için şehirde görüşmeler yapan Bülent Uygun’dan bir şey çıkmayacağından o kadar emindim ki! Cumhur Genç de süreci güzel ifade etti. Destek olmaya gelmiş, sonuç? Sakaryaspor’a desteği bizim çöpçü Hüseyin de veriyor , senin artın ne  olacak bu kulübe Bülent Uygun!

Herkesin yönünü döndüğü tek bir kurum var: Büyükşehir belediyesi. Sanırım parayı ben verecek veya ben bulacaksam yönetimi de ben seçerim deme hakkı -istesek de istemesek de-var. Benim tavsiyem Sayın Ekrem Yüce’nin Bülent Yıldız, Aydın Zengin ve Vedat Yaşlıca’dan oluşan üçlü bir konsorsiyumu göreve davet etmesi. Eğer parayı belediye verecekse görevi bu deneyimli, işin çilesini çekmiş, saygın kişiler yapmalı. Siyasi ön yargılar bir kenara bırakılmalı.

Ne yazık ki belediye dışında bir çıkış imkanı gözükmüyor. Umarım bu durum geçmişte olduğu gibi taraftarların yönetime gelmesi gibi bir felakete sürüklenmez. Çünkü bir kulüp taraftarsız olmaz ama taraftarın ya da taraftar mantığıyla yönetilen bir kulübün iflah olduğu da bu dünya üzerinde görülmemiştir.

 

 

Giriş Yap

Sakaryaspor ve Sakarya Amatör Futbol Haberleri ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!