PLAYOFFUN ARDINDAN VE BARAJ MAÇI
Son yılların en çekişmeli playoff turunu geride bıraktık. Öyle ki son hafta dört takımın iddiası vardı ve bunlardan üçünün birinci olma ihtimali bulunuyordu. Hatta maçlarda uzatma dakikalarına girildiğinde bile hangi takımın ne olacağı belli olmamıştı. Bu yönden bu seneki playoff turunu Sakarya futbolunun artı hanesine yazmak gerekli.
Lig maçlarında başlayan gerginliğin playoff maçlarında tavan yapacağı endişesi vardı. Ama alınan tedbirler on maçlık periyodun olaysız ve düzenli bitmesini sağladı. Açıkçası burada ASKF’yi kutlamak gerekli. Alınan kararlar yerindeydi ve sonucunu da olumlu bir şekilde verdi.
Futbolun enteresan yönünü de gördük playoffta. Çünkü kadro kalitesi olarak kanımca Kocaali, Karasu ve Karasu Güven takımından daha iyi olamayan bir ekip olan Adapazarıspor BAL’a direk çıkmayı başardı.Takım içinde büyük bir yıldız da göremedik. Karasuspor ile olan iki maçta da yenilirken özellikle ikincisinde çok sıradan ve siliktiler. Son haftada ise son dakikalarda gol buldular. Tüm bunları söylerken takımın topladığı 20 puana ve emeğine saygı duyuyor ve kendilerine saygı duyuyorum. Bu durum iyi planlama ve inanmışlığın eseridir. Ancak bu kadronun BAL’da epey yetersiz kalacağını oradaki dostlarımıza ufak bir tavsiye olarak bildirmek isteriz.
Baraj oynayacak olan Karasuspor ise ilk beş maçlık periyottaki puan kayıplarının cezasını çekti. Öyle ki topladığı 18 puanın 13’ünü ikinci yarıda topladı. Zaten sarı kırmızılı takımın karakteri bu. Ligde de ikinci yarıda 12 maç üst üste kazanarak hiç puan kaybı yaşamamışlardı. Karasuspor sondan ikinci girdiği ikinci yarıda büyük çıkış yaptı, bunu antrenör değişikliğine pek bağlamamak lazım. Yapılan kan değişikliğiydi. Bu arada tüm spor camiasına örnek olacak bir konuyu da bahsetmeden geçmeyeyim. Genelde bir takımda hoca ayrılınca kavgalı olur. Ya da araya soğukluk girer ve hoca yarıldığı takımın tribünlerinde artık hiç görülmez. Oysa Behçet Durak’ı son Kocaali maçında iki saat önce takımın yanında gördüm. Seyirci, yönetici ve oyunculara sarıldı ve maçın sonuna kadar da sakince takımın yanında kaldı. Ben bu dostluk ve sıra dışı görüntüden etkilendim açıkçası. Karasuspo’un ilk yarıdaki puan kayıplarında Mert’in orta sahadaki sakatlığının etkisi büyüktü. Bazı maçlarda bu etki gece gündüz gibi oldu. Ayrıca ikinci yarıda da takımın önemli bir kesiminin sakat sakat oynayıp fedakarlık yaptığını biliyorum. Süper ligin en iyi tutanı ve en iyi atanının Karasuspor’da olması da önemliydi. İshak 30’un üzerinde gol atarken playoffta 13 golün 11’ine imza attı ve müthiş bir sezon geçirdi. Uğur ise pek çok sporsevere göre kalede ligin en iyisi. Orhan’ın giderek form bulup son maçlara doğru kusursuza yakın oynadığını, Hakan’ın ilk zamanların aksine hızlı etkili olduğunu, Hacı Bilal ve Erdi’nin orta sahaya direnç verdiğini,Burak’ın kanat etksini, takıma Ocak ayında katılan Emircan’ın kalitesini sahaya yansıttığını belirtmek gerekli.
Kocaalispor hala bana göre bu ligin en sistematik ve orantılı takımı. Saha skorlarına bakarsanız başarısızlar fakat Kocaalispor takım olarak benim oldukça beğendiğim bir ekipti ,bunu da ligin en çok gol atıp en az gol yiyen takımı olarak gösterdiler ve son maçın özellikle ikinci yarısında tüm çabalarına rağmen sonuç alamadılar. Onlar için gelecek seneki yapılanma şimdiden çok önemli. Tahminimce Adapazarı’nda konaklayan , ilçe dışından oluşan takımın artık altyapı ve yöre çocuklarına dönmesinin zamanı geldi.
Karasu Güvenspor altı takım içindeki tek köy takımıydı. Bu yönden önemli bir başarı gösterdiklerini söylemeliyiz. Son maçta da şanslarını kullanamadılar. Kocaalispor için bahsettiklerim Karasu Güvenspor için de geçerli. Yani bu takım için en önemli olay önümüzdeki yıllar ne olacağı. Örneğin üç yıl sonra bu takım nerede olacak? Kurumsallaşamadan saman alevi gibi kaybolup gidecek mi? Kuşkusuz neredeyse tamamı Adapazarı’nda yaşayan, orada antrenman yapan, maç için Karasu’ya gelen bir yapı ile bu işi sürdürmek çok zor. Köyden yetişecek çocuklar şüphesiz daha fazla heyecan ve süreklilik verecektir.
Kalaycıspor ise iyi başladığı ligde nefesi yetmeyerek sonlarda yer aldı. Lige Karasuspor deplasmanında alınan galibiyetle başlamalarını onlarda bir süre devam eden bir motivasyon getirdi ama tecrübesiz kaldılar.Belki de ciddi bir stresi kaldıramadılar. Bunun sonucu olarak da playoffun ikinci yarısında oynadıkları tüm maçları kaybettiler, sıfır çektiler.
Akyazsıpor için ise bir olumlu bir olumsuz fikrim var. Olumsuz olanı şu: Normal ligin sondan ikinci haftasında evlerinde oynadıkları Karasuspor maçını gereksiz yere strese soktular. Oysa üç takım çıkıyordu ve her türlü sonucun abartılacak yönü bulunmamaktaydı. Ama bu maç sonunda aldıkları ceza, gördükleri tahribat playoff maçlarını da etkiledi. Saha avantajlarını kullanamadılar. Ama Akyazıspor yine de bu ilin büyük ve köklü takımlarından biri olduğunu gösterdi ki bir puanlı iken gidip lider Adapazarı’ndan puan aldılar. Bu aslında her takıma örnek olmalı. Her takım başkasının hesabını kitabını yapmadan çıkıp onuruyla kendi oyununu oynamalı. Akyazı iddiasız olmasına karşın son iki maçta 4 puan alarak duruşunu gösterdi.
Gelelim baraj maçına.
Serdivanspor BAL’ın müdavimlerinden ama Karasuspor da baraj maçlarının başarılı ekibi. Şu ana dek oynadığı iki baraj maçını da kazandı. Sanırım bu baraj maçını Karasuspor’un kazanmasını Adapazarı’nda da isteyen çok. Çünkü Serdivan artık heyecan vermiyor ne yazık ki. Başka bir deyişle Serdivanspor seneye BAL’da kalsa ne değişecek? Hangi atılımı yapacak? Şu ana kadar ki yıllarda ne önemli bir futbolcu çıktı ne de zirve mücadelesi… Ligde kalsa bu yapıda hiçbir değişiklik olmayacak. Karasuspor hiç olmazsa risk almasını biliyor. Belki bu risklerin sonucunda kötü neticeler, küme düşmeler olabiliyor ama hiç olmazsa tepeye göz dikip doğru da yanlış da olsa hamleler yapabiliyor. Serdivanspor’dan daha fazla heyecan getireceği muhakkak. Tüm bu nedenlerden dolayı gerçek Karasuspor gönüldaşlarının ve gerçek Sakarya futbol camiasının büyük kısmının isteyeceğini düşündüğüm gibi gönlüm Karasuspor’dan yana!
