NEREYE BÖYLE
Daha yeni 3’e 5’e bakmam adlı köşemde
Tam da bugünkü duruma işaret etmişim.
Demişim ki
“Ama kötü oynarken kazandık
Diyeceksiniz önemli olan kötü oynanıp kazanmak değil mi ?
Kötü oynuyoruz kazanıyoruz, iyi oynuyoruz kazanıyoruz ?
Bunun neresi kötü? veya bunun ortası neresi ?
Asıl sıkıntı kötü oynayıp kazanma alışkanlığının kazanılmasında.
Bir kazanırsın, iki kazanırsın.
Bir gün en kolay maç, en kolay rakip, en kritik haftada teslim olursun. Yıkım olursun. Hüsran olursun. Onu zamanı geldiğinde düşünürüz diyebilirsiniz. Şimdi düşünürsek en azından başımıza gelme ihtimalini zayıflatırız”
///
Sultanbeyli maçı Allah’tan son maç değil de yırtmışız.
Çok kötü oynadığımızı bazı haftalar da kazandığımızı söyledik.
Sezon başından bu yana bu hep Sakaryaspor’un iyi futbol oynamadığı görüşünü dile getiriyorum.
Saman alevi gibi yanıp sönen bir takım görüntüsünde olduğumuzu söylüyorum.
Şampiyonluğa oynayan bir takım havasında olmadığını ifade ediyorum.
Helva gibi gruptan da şampiyon olamazsak hangi gruptan çıkacağımızın altını çiziyorum.
Kötü oynarken de kazandığımıza dikkat çekiyorum.
Hem yazıyorum hem de “Oktay Sarı ve Ömer Gümüşel’in programında altını çizerek söylüyorum”
Kendim yazıp kendim okuyorum.
///
Başkaları Sakaryaspor’a methiyeler düzerken futbolunu ben beğenmediğimi dile getirdim.
Kazanırken de beğenmiyorum dedim.
Başka kim dedi
Bir ara Genel Yayın Müdürümüz Zeki Aydıntepe’nin bizim bahçesine bile konuk oldu.
Sonra “Metin Çerlik” dedi “Şenol Çivicik” dedi “Erdem Yıldırım” dedi.
Lehinde yazan yok muydu ? Çook.
Bizim beğenmeyip eleştirdiğimiz zaman takıma methiyeler düzenler,
Şimdi ateş etmeye başladı.
Hayırdır. Günaydın derler adama.
///
Şu anda lig bitse BAL’a düşecek olan Sultanbeyli takımına puan kaptırdık.
Kaptıracağız tabi futbol da var bunlar.
Top oyna, yenil, yen, berabere kal,
Canımı ye
Oynamazsan zaten seni yerler.
