KÖTÜ PLANLAMA VE ALTIN TEPSİ
Bu Pazar günü Sakarya’da spor açısından oldukça hareketli ama bir o kadar da plansız ve keşmekeş içindeydi. Sezon planlamasını geçtim aylık planlama yapılsaydı bu düzensizlik giderilebilirdi.
Neydi bu keşmekeş?
Sakaryaspor’un Hacettepe maçı 15.00’te…
Adatıp Sakarya BŞB-Büyükçekmece basketbol maçı 15.30’da…
Serdivanspor-Karasuspor BAL maçı 14.00’te…
Hendekspor-Alemdağspor BAL maçı 14.00’te…
Yani yaklaşık 90 dakikalık zaman süreci içinde 4 önemli karşılaşma var. Üstelik bu şehirde 15 gün daha iç sahada olmayacak bu ekiplerimiz. Hepsini bir araya, bir saate getirmenin hiçbir mantığı yoktu. Sakarya şehrinde her Allah’ın günü bu önemli takımların müsabakası yok. Üstelik bu karşılaşmaların hiçbiri de angarya statüsünde değildi. Sakarya’nınki liderlik, basketbol takımınınki kümede kalma açısından önemliydi. BAL’da ise Serdivan’daki maç yerel derbi, Hendek’teki de ilk iki sıradaki takımın dönüm maçıydı. İyi bir sporsever bunların hepsinde bulunmayı arzulardı. Örneğin benim zaman sorunum olmasa dördünü de izlemek isterdim. Yukarıda saydığım etkinliklerin bir kısmı cumartesiye kaydırılabilirdi. Ya da maç saatleri ile ilgili mercilere müracaat edilip gerekli değişiklikler yapılabilirdi. Ama ben son güne kadar bu dört maçın kuşbakışı olarak bir arada değerlendirildiğine hatta fark edildiğine inanmıyorum. Muhteşem bir havanın olduğu Pazar gününde kötü bir planlamanın kurbanı olduk.
Ben paldır küldür bu karşılaşmalarından ikisine yetişebildim. Serdivanspor-Karasuspor kapışması ligde kalma açısından büyük bir kırılmaya neden oldu. Çünkü ev sahibi takımın kazanmasıyla puan farkı kağıt üzerinde altıya, gerçekte de ikili averajdan dolayı yedi puana çıkmış oldu. Karasuspor’un bu maçta beş kırmızı kart gördüğü, kısıtlı kadronun iyice zora girdiğini üstelik önümüzdeki iki iç saha maçının seyircisiz olduğunu düşünürsek bu puan farkı, bu ahval ve şerait içinde durumu çokça zorlaştı. Maç içinde kaptığı toplarla orta sahayı çabuk geçen ,Karasuspor’un bu maçta formsuz ikinci bölge oyuncularını iyi değerlendiren Serdivanspor önemli bir avantaj sağladı.Zaten bu takım senelerdir Karasuspor’a karşı sakin kalarak, oyun disiplinini sonuna dek koruyarak galip gelmesini biliyor. Tıpkı hırslı ve bu hırsının çoğu kez akıldan uzaklaştırmasıyla zarar gören Trabzonspor’un ,sakin kalan Fenerbahçe’ye senelerdir üstünlük kuramaması gibi…
Seyircilere şunu söylemek istiyorum. Seyircinin sahaya etkisi belli bir yere kadardır. Ondan ötesinde gol atmak, iyi oyunla, kornerle, atak yapmayla , şutla sağlanır. Bu futbolda üç sonucu da kabullenmeyi beceremiyorsan ömür boyu mutsuz, huzursuz olursun hatta başın da belaya girer, adın kötüye çıkar. En önemlisi bu futbolun zevkini almadan ömrünü tüketirsin. Yenilgiyi kaldıramayan insanın futbol izlemesi akıl karı değildir. Gerçi bazılarının işi futbol da değil farklı isteklerini, alışkanlıklarını maç öncesi gerçekleştirip tribünde tatmin olup sonunda takımlarına zarar veriyorlar .
Ağustos ayından beri söylüyorum. Karasuspor sezon başında yetersiz bir şoförün; yetersiz, bilgisiz kadro kurmasının acılarını çekiyor. Aslında Serdar Ergelen gibi camianın içinden biri gelmese Karasuspor buralarda da olmazdı. Ergelen başarılı bu sonuçlara rağmen.Yine de ligde epeyce maç var ve çıkmadık candan umut kesilmez misali Karasuspor mücadelesine devam etmeli. En azından kulübün köklü asaletine bu yakışır.
Sakaryaspor açısından muhteşem bir hafta geride kaldı. Takipçisi dört takımın da yenildiği bir başka hafta daha yaşanmaz! Tam 15 puanlık bir hafta sonu kazancıyla lig tablosunun tekrar başına yerleşen yeşil siyahlılar son üç maçtaki beraberlik serisini de bozmuş oldu. Futbolda şu vardır bana göre:
Hedefe giden takımlar için tek farklı skorlar maç içinde hep sıkıntı yaşatır. İyi futbolu körükler. Sakaryaspor’dan bundan sonra görsel futbol zirveleri, muhteşem saha içi varyasyonları beklemek gereksiz. Ben son maçta gördüğüm bir olumlu bir olumsuz noktayı yazmak istiyorum.
Olumsuz olan şu: Takım üçüncü bölgede Berk İsmail’i çok yoruyor. Yani forvette Berk İsmail’in değmediği , onun içinde olmadığı bir atak geliştiremedik. Haliyle çocuk sonlara doğru iyice yoruldu. Bu oyuncu en kötü dakikalarda bile rakip stoperleri başında tuttu. Biraz İlyas’ın , biraz diğer hücum varyasyonlarının denenmesi, hücum çeşitliliğinin sağlanması gerekir. Transfer tahtasının kapalı olması bence hedef yolunda büyük bir sorun değil. Bu takım ilk yarıyı lider bitirdi. En önemli transfer , paraların ödenmesidir. Bir düzine transfer yap, ödemeleri geciktir, bu daha zararlıdır.
Takımda olumlu bir olay da gelişiyor. Şampiyonluk için tedirginlikten, panikten uzak bir oyun oynamak şart. Sakaryaspor önde götürdüğü ve bir gol yemesi durumunda çok şeyin değişeceği bir maçta panikten uzak bir görüntü sergiledi. Futbolcular oyunu idare etmeyi bilen bir tavır sergilediler. Ayrıca devre arasında eski futbolcuların sahaya çıkması, seyircileri selamlamaları günün en güzel anıydı. Hem geçmişe gittik hem de küçük de olsa bir vefa gösterisine şahit olmanın mutluluğunu yaşadık. Kuşkusuz en büyük ilgiyi gören Rambo Hasan(Kemal Özdemir) bu şehir ve takım için çokça yarı bir konumda. Hepimiz onu Eskişehir’de attığı kafa golü ve bizi süper lige çıkaran kaptan olarak tanıyoruz. Umarım ileride kulüp bünyesinde farklı pozisyonlarda hizmet etme imkanı bulur.
Sakaryaspor seyircisine, taraftar gruplarına da bir önerim var. Mutlaka bir düşman oluşturup onun üzerinden kendinizi ifade etmek zorunda değilsiniz. Dolayısıyla artık bir küme altta olan Kocaelispor’u tezahüratlarda kullanmak gereksiz. Sizin rakibiniz değil, daha kötü bir ligdeler. Liverpool dünyanın en büyük futbol sloganlarına ve tezahüratlarına sahip. Bunu da herhangi bir rakibin adını kullanarak yapmadılar. Siz de kimseyle uğraşmadan daha iyi konuma gelebilirsiniz.
