Kongre Öncesi

featured

Kongre Öncesi

Sakaryaspor eski başkanı Selahattin Aydın’ın yaptığı basın açıklamasının sembolik bir önemi olduğunu düşünüyorum. Aslında burada konuşan Aydın değil Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu’dur. O basın toplantısından sonra Toçoğlu’nun yeni dönemde destekleyeceği yönetimin İsmail Gürses ve ekibine ait olmayacağını varsayabiliriz. Gerçi Gürses yönetiminden sızan, Toçoğlu sözünü tutmadı; taahhüt ettiği meblayı sezon içinde bize vermedi eleştirisi iki tarafın geçtiğimiz sezon içinde de tam bir anlaşma içerisinde olmadığını göstermektedir. Ben bu anlaşmazlık içerisinde bir güvensizliğin yattığını düşünüyorum. Gürses ve ekibinin kulüp tam da borçlarını yapılandırmışken, daha mütevazı, ayakları yere basan bir finans anlayışı ile yönetilmesi gerekirken sürekli üst lig oyuncularını transfer etmesi,  savurgan bir maliye politikası izlemesi hem kulüp içi yönetim dengelerini, hem de oyuncu giderlerindeki tabloyu altüst etmiştir.

Engin Korukır’dan öğrendiğimize göre aynı takımın içerisinde oynayan futbolcular arasında maliyet açısından derin uçurumlar bulunmaktadır. Bu da haliyle futbolcuların gruplaşmasına ve performans düşüklüğüne sebep olmaktadır. Zamanında Selahattin Aydın’ı çok eleştirmemize rağmen onun ısrarla vurguladığı bir gerçeği hatırlatmalıyız. Aydın’ın oyuncular arasında maliyet dengesi gözeten, kulübün borçlanmaması üzerine kurulu temkinli yönetim anlayışı Sakaryaspor’un şu anda en çok ihtiyaç duyduğu tavırdır. Gürses ve arkadaşlarının es geçtiği gerçek; kurumsallaşma olmadan, altyapı ve gelir getiren yatırımlar bulunmadan hiçbir kulübün düzenli bir başarı elde edemeyeceği gerçeğidir. Oysa İsmail Gürses Mayıs 2016’da göreve gelirken şeffaflık, kurumsallaşma ve kendi ayakları üzerinde duran bir Sakaryaspor sözü vermiştir. Buna rağmen geçtiğimiz bu iki yılda vergi-sigorta borç taksitlerinin ödenmeye başlanmasıyla birlikte salt transfer yapan bir yönetim anlayışı icra edilmiştir.

Sadece üst liglere çıkmayı hedef göstermekle kısır bir döngünün içine girildiği bilinmelidir. Burada en büyük görev şehre ve taraftara düşmektedir. Eğer bizler bilinçli olur, kulübümüzün geleceğini düşünüp popülist yaklaşımlara alkış tutmazsak Sakaryaspor’u yönetmek isteyen kişilerin maceraperest girişimlerini kısıtlamış oluruz. Bu noktada kulübün tüzüğünde yönetimi finans açısından sınırlandıran maddeler bulundurulmalıdır. Her isteyen kişi istediği transferi yapamamalıdır. Şayet seçilen yönetim kulübe kalıcı gelir oluşturamıyor, altyapı ve alt liglerden oyuncu teminatını sağlayamıyorsa önce Yüksek Divan Kurulu tarafından uyarılmalı, aynı durağan anlayış devam ediyorsa uygun bir takvimde seçime gidilebilmelidir. Bu süreçte yönetim değişikliğinde kıstas sahada alınan sonuçlar asla olmamalıdır.

Her kim olursa olsun şehrin yeni seçilecek yönetimden beklentileri şampiyonluk merkezli bakıştan kurtarılmalıdır. Kuruşuna kadar halka açık, her yıl altyapısından A takıma oyuncu çıkaran ve bölgesel amatörden TFF 1. lige kadar (altı ligdeki) oyuncu havuzuna hakim, kendi ticari ve sportif işletmelerinden tüm masraflarını karşılayabilen bir Sakaryaspor vazgeçilmez bir bütün oluşturmaktadır.

Yeni seçilecek yönetimin bu anlayışla kurulması en büyük arzumuzdur.

 

 

Giriş Yap

Sakaryaspor ve Sakarya Amatör Futbol Haberleri ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!