Gözlem
Alman-Türk futbol kültürü
Oğuz Çetin Sapanca doğumlu, futbolcu, hem de iyi futbolcu olan Nihat Çetin’in oğlu olarak 1963’de yaşama ‘merhaba’ der. Oğuz Çetin’in başarılarla dolu futbol hikayesini yazmak, anlatmak kolay değil. Onun Almanya’da aldığı alt yapı futbol kültürünü Sakaryaspor alt yapısında Ekrem Karaberberoğlu ile geliştirdiğini yakınen bilen bir spor adamı, spor yazarıyım. Futboldaki meziyet, yetenek tamam da bu uğurda alacağı futbol eğitiminin de bu işte çok önemli olduğunu bilen biri olarak onun Sakaryaspor alt yapısına hazır geldiğini, Almanya’dan çok önemli futbol kültürü yükleyerek Sakaryaspor alt yapısına geldiğini söylemek gerek. Ekrem Karaberberoğlu onun var olan futbol kültürüne, ufak rütuşlar yaparak, onun çok kısa sürede üst yapıya çıkmasına el vermiştir. Oğuz Çetin’in her gittiği takımda oynadığı futbol hep alkış almıştır. Bu alkışların karşısında Fenerbahçe’ye transferi, orada oynadığı futbol yaşadığı şampiyonluklar, olaylı bir şekilde Ali Şen’in Sakaryalılara bakış açısı nedeniyle İstanbulspor’a gidişi ve Adana’da noktalanan futbolu alkıştan çok fazlasını hak ediyor. Oğuz Çetin Hakan Şükür’den sonra Sakarya’nın Milli takım karnesi çok yüklü olan ikinci oyuncusudur. Futbolculuk kariyerinde, 70 A milli olmak üzere 106 kez milli olma başarısı gösteren Oğuz Çetin’in Teknik adamlık kariyerinde o denli başarılı olduğunu söyleyemeyeceğiz. Fenerbahçe ve Milli takımda ikinci adamlığı olan Oğuz Çetin, birinci adam olarak gittiği Süper Lig ve TFF 2. Lig takımlarındaki teknik adamlık kariyerine çok fazla başarı yükleyemediğini belirtmek gerek. Oğuz Çetin şu sıralar TFF’nin Genç Milli takımlar departmanında, Gelişim direktörü. Oğuz’u anlatmak çok zor demiştim baştan. Oğuz efendi, sevilen, sayılan, oynadığı futbolla gönülleri fetheden bir oyuncu resmi olarak sahalardan koptu. Sakarya’dan böyle bir değerin çıkması Sakarya’ya artı değer yazdı. Oğuz ismi kolay kolay silinmez. Öylesine parlak bir futbol geçmişine imza attı ki unutulmazlar arasında çoktan yerini aldı.
