COVID 19 GÜNLÜKLERİ-3 (KAÇINILMAZ SON)
Bugün sizlere git gide yok olma sürecinde olan ulusal ve yerel spor basınından bahsetmek istiyorum.
Türkiye’de ilk spor gazetesi Fotospor çıktığında oldukça gençtim ve koşarak her sayfası spor olmasını çok merak ettiğim bu gazeteyi almıştım. Normalden daha büyük puntoluydu. Resimler oldukça geniş yer kaplıyordu. Daha önce ülkede var olan Tercüman, Milliyet gibi ağır ve ciddi spor sayfalarının yanında bu gazete biraz daha magazinseldi ve giderek asparagas spor haberlerine,transfer dedikodularına gömüldü gitti. Fanatik ve Fotomaç daha sonradan ortaya çıktılar ama daha fazla kök saldılar, önemli tiraj rakamlarına ulaştılar. Bunda her ikisinin de arkasında güçlü medya gruplarının olmasının etkisi büyüktü.
Şimdi gerek spor gazetelerinin gerekse diğer gazetelerin tirajı dibe doğru gidiyor. Türkiye’de sayısı yüz binlerle ifade edilen kahvehaneler olmasa gazetelerin tiraj rakamları şimdikinin bile yarısı olur. THY, kütüphaneler, resmi kurumların biraz da zorunluluktan gazete alımı olmasa tiraj rakamları daha da komik duruma düşer. Türkiye’de bireysel yani hane halkı olarak gazete alımı yok denecek kadar azaldı. Belli bir yaşın üstündeki kesim olmasa bu durum da bitecek. Ben genç olup da gazete alanı görmüyorum artık. Bundan 10 yıl önce bizim gazete bayine 600 adet gelen Posta, 20-30’a düştü. Yeni Sakarya 30’lu adetlerden 2-3’e, çift hanelerdeki Sakarya Halk ,Ada Postası vs.1’e indi. Durumun bu teknoloji çağında düzelme imkanı yok ve hemen herkes internet dünyasına yöneliyor. Bunda ağırlıklı durumu teknolojiye versek de spor sayfalarının kalitesinin düşmesi de önemli etken. Köşe yazarlarının çoğu artık fanatik bir taraftar tarzına büründü.Yalan vee masa başı haberler çoğaldı, sahadaki muhabir sayısı neredeyse bitti. Zaten muhabirlik küçümsenen bir alan oldu,herkes yorumcu ve üst perdeden biri olmak istiyor. Oysa bugünkü popüler spor yazarlarının çoğunun muhabirlikten geldiğini,oranın eleğinden geçtiğini unutuyorlar.
Eskiden bir de şu durum vardı. Bazı muhafazakar gazetelerin spor sayfası yoktu. Çokça zorlama bir yorumla sporu gereksiz,kimi zaman dine aykırı bulanlar vardı. (Bu konuda çağın en büyük alimlerinden Muhammed Hamidullah’ın Peygamberimiz hakkındaki hacimli eserini okusalardı ,bu tartışmalar olmazdı.Zaten bizde cahil olan daha çok konuşur,bilir hatta daha dindardır.)
Sakarya özelinde durum farklı değil. Bugün yerel gazeteleri alanların ezici kısmı önce spor sayfalarına bakar. İddialı bir söz söyleyeyim: Spor sayfaları olmasa bu ilde 1-2 gazete kalır onlar da tabelalık olur. Sakaryaspor ve amatör kulüpler bir nebze olsun gazeteleri ayakta tutuyorlar. Zaten bizim ilde normal köşe yazarları da kimi zaman spor yorumlarını köşelerine taşırlar.
Artan kağıt maliyetleri,internet siteleri,reklam pastasının iyice daralması atık yazılı basının belini değil iyice bükmek çatlatmaya başladı. Mecburen gazete patronları diğer sektörlerden işadamları oldu. Yani gazete yayınlayıp da bu işten gelir elde etmek uzaklarda kalan bir hayal. Sektör dışından insanların bu işe soyunmasının eksi tarafları da oldu. Bu işe ticari mantıkla bakanlar, gazeteleri iş hayatlarını kolaylaştırmada bir araç olarak gördüler. Zaten bu konuda bir eğitimleri olmadığından özgür gazetecilik,etik değerler vs. ikinci plana kalmış durumda.
İşte bu yazının da yayınlandığı bir spor sitesi ve sanırım giderayak bunların hem sayısı hem de önemi artacak. Değişime ayak uyduramayanlar Uzunçarşı civarındaki süpürgeciler,ciltçiler,sepetçiler gibi nostaljik bir mesleğe dönüşecekler.
Son olarak bir başka konu aklıma geldi. Sakarya’da spor gazetecilerinin başlattığı ve ülke genelinde de bir üne kavuşan olgunlar turnuvası -gerçi bu yıl salgın nedeniyle yapılmayacak- tekrar gazetecilere verilmeli. Bu işi hem onlar daha iyi yapıyorlar hem de iyice azalan maaş ve gelirleri konusunda onlara bir nebze olsun nefes aldıracaktır. Okul müdürlüğü mekanın sahibi olabilir ama açıkçası bu işi iyi yapamıyorlar. Çünkü olgunlarda yer alan camiaya uzaklar ve bu işin harmonisi spor muhabirleri,camiası ile olur. Zaten son yıllarda azalan ilginin sebebi de bu. Ayrıca eski stadın olduğu yere yapılacak millet bahçesinin de bir bölümü bu tarzda doğal çimden oluşan bir sahaya ayrılabilir.
