Bitime 21 kala
Daha yolun başındayız. Beş haftayı geride bıraktık. İlk üç hafta 7 puan topladık. Son iki haftaya baktığımızda bir evimizde, bir deplasmanda 0 puan çektik.
Evet Karasuspor’dan bahsediyorum. Şimdilik gözüken o ki irtifa kaybına uğruyoruz ama şu bir gerçek ki kadro genişliğimiz ve yedek kulübemiz sıkıntılı gibi gözükmekte. Hal ne olursa olsun, Sakarya amatör futboluna damga vurmuş bir Karasuspor’uz. Biz öyle iki yenilgi ile boyun eğmeyiz. Çünkü birbirinden elit futbolcu kadrosu var takımda ancak ne var ki henüz kendi kalitelerini sahaya yansıtamadılar.
Futbolun meyvesi olan gol yollarında etkili olamayınca, dediğim gibi beş maçta sadece 4 gol atabildik. Buna karşılık kalemizde de 6 gol görmüşüz. Bu da gösteriyor ki, sıkıntımız gol yemekte değil, tamamen atmakta. Halbuki rakip kaleye rahat rahat girmekteyiz. Maalesef futbolun tadı tuzu olan gol atmakta becerimiz yok.
Beylerbeyi maçında inanın 4 net gol pozisyonuna girdik. İkinci devrede iki tane pozisyon bulduk. Olmayınca olmuyor dememek lazım. Atacaksın ki, bulduğun o gollerle defansın moral bulacak ve direnci artacak.
O yüzden futbol otoriteleri hep şunu der; “futbol bir takım oyunudur. Forvet atacak, defans direnerek tutacak.”
Aslında ilk beş haftaya baktığımızda henüz kaybedilen bir şey yok. Bu benim düşüncem elbette. Sezon başında grubumuz belli olduğunda, sevgili Başkan Hasan Özkan ile yaptığımız bir sohbette bana şöyle konuştu; “Bu grupta her şey belli oldu. Bizim rakiplerimiz Sapancaspor ile Adapazarıspor” demişti. Hakikaten de söylediği doğru çıktı.
Bir bakalım rakiplerimize; Lider Gebzespor’un bütçesi 2 buçuk milyon lira. Geçtiğimiz sezon 3ncü Ligden düşen Maltapespor, keza Karasuspor’un iki katı. Yine İstanbul Beylikdüzü 2 milyon liraya yakın bir bütçeye sahip. Pazar günü bizi kendi sahasında yenen Beylerbeyi ki, o da geçtiğimiz sezon 3ncü Lig’den düşen bir takım. Her ne kadar mütevazi olsalar bile, bütçe olarak bizden yukarıdalar.
Kısacası bunlar elbette bahane değil, futbolda para oynasaydı, Galatasaray ve Fenerbahçe elenmezdi UEFA kupasında mini minnacık bütçe ile oynayan takımlara. Çıkacaksın, korkmadan oynayacaksın. Rakibin korkacak senden. Sahada hem futbolunla, hem de yüreğinle mücadele edeceksin. Sahada ayakların kadar, beyninde var olacak ki, rakibin resmen senden tırsacak.
Son iki haftadaki mağlubiyetlere kılıf bulacak halim yok benim. Herkesin bildiği gibi futbol üç neticeli bir oyun. Galibiyet, mağlubiyet ve kötünün iyisi olan beraberlik.
Bu sonuçlar hem taraftar, hem de her kulüp adına geçerlidir. Dediğim gibi henüz kaybedilen bir şey yok. Lig bitimine daha 21 hafta var. Daha bu değirmenin altından ne sular akar. Biz yeter ki son iki haftadaki kötü gidişata “dur” demesini iyi bilelim.
kimseyi kırmadan, dökmeden yolumuza devam etmek zorundayız. Elbette her futbolcu oyun içinde hata yapacak. Yapması da çok doğal. Önemli olan bu futbolcu kardeşlerimizi iyi motive etmektir. Umut ediyorum ki, bu hafta oynayacağımız Beylikdüzü maçına iyi hazırlanırız. Saha içinde ter döken futbolcu kardeşlerimizi, bu maça tam moralle hazırlamamız gerekir. Sevgili Başkan Hasan Özkan ile Cumhur Özkurt hocamızın dediği gibi, gurubumuzun gücü ortada. Ligi önce il sıralamasında zirvede bitirmeli, sonra da grubumuzda üst sıraları hedeflemeliyiz. Daha doğrusu, ligi Sakarya zirvesinde bitirmek bence başarıdır. Şen ve esen kalın.
—
