Bu turnuvanın babası da anası da hamisi de gazetecilerdir. Sezgin Ergin önceki gün başlayan 29. Olgunlar Futbol Turnuvası hakkında yazdı.
“OLGUNLAR GAZETECELERİNDİR”
Olgunlar Futbol Turnuvası layık olduğu yere geri gelmelidir. Gelene kadar yazacağım. Kalemim yetene kadar yazacağım. Yeniden gazetecilerin olana kadar yazacağım. Kalemim kırılsa dahi yazacağım. Bu turnuva gazetecilerin himayesine girene kadar yazacağım. “Bu turnuvanın babası gazetecilerdir. Anası gazetecilerdir. Hamisi gazetecilerdir” Şu anda bu turnuvaya yazık oluyor. Buradan yetkililere sesleniyorum. Yazık ediyorsunuz bu tarihi çınara. Yazık ediyorsunuz bu tarihi geleneğe. Bu turnuvanın basiretsiz ellerde un ufak olup yok olup gitmesine engel olun. Göz göre göre eriyip yok olmasına engel olun.
///
Bazı yerlerde konuşuluyormuş. Kulağıma geliyor. Görev verilmedi diye sallıyor deniyormuşbenim için. Onlar değil ben 3 senedir görev almıyorum. Çalışılacak olsaydı ben zaten devam ederdim. Şu anki bu tertip komitesi başındaki isim görevde olduğu sürece asla bu turnuvada görev almayacağımı 3 sene önce köşe yazarak belirttim.
Beni bilen bilir. Tanıyan tanır. İnsanın özüne ve sözüne inanır, insana güvenirim. 10 numara 5 yıldız falan da değilim. Bilmem anlatabildin mi.
//
Yaklaşık 11 yıldır olgunlar futbol turnuvasını muhabir olarak takip ediyorum. Bu kadar başarısız, bu kadar sönük, bu kadar heyecansız, bu kadar kolayına kaçılanını görmedim. Geçen her sene bir diğerini aratıyor. “Para kazanma mantığıyla “gelinen nokta maalesef burasıdır. Gazetecilerin olsa para kazanılmayacak mı? Elbette kazanılacak. Ama o kaybolan ruhu da geri getirecek. Getirilemiyorsa onlar da yapmasın. Bundan kötüsü olmaz o garanti. İnanıyorum ki başarılı bir organizatörün elinde bu turnuva yeniden eski şaşalı günlerine geri döner. Kim bu turnuvayı şahlandırır. Kim bu turnuvanın sportif portföyüne hakim. Yiğidi öldür hakkın ver “ Bir Şamil Bilgin, Bir Remzi Adıyaman, bir Ömer Bektaş yapamaz mı. Bal gibi de yapar. Öttürür öttürür. Sesini de fizandan duyarsınız.
///
Benim baktığım para değil, ruh. Akşam gördük ne ruhu vardı. Ticarette. Tuz ruhu mu? Nane ruhu mu?
Sözüm sanatçılara değil. İyi bir dinleyiciyim. Yusuf Dülger’in sesine bittim. Yanık yanık gecenin en iyisiydi diyebilirim. Sanatçı da gelsin ama şöhretli futbolcularla bu turnuvanın atmosferini geri getirsin. iki ses sanatçısıyla 30 yıllık turnuva kurtulur mu. Bu kadar basit mi? Sünnet düğünü mü bu ?
Hava fişek konusunu açmıyorum bile. Saha nere havai fişek nere.
Şu anda gelinen nokta içler acısı. Nereden nereye. Dünya starlarından Türkiye’nin en üst düzey futbol takımlarında boy göstermiş Rıdvanlardan, Tanjulardan, Oğuzlar, Tunalardan, Nezihilerden Sakaryanın bir numaralarından gelinen noktaya bak.
“Minikler gösteri maçı”
Türk sporuna damga vurmuş Sakaryalı ve Sakaryaspor forması giymiş bir çok yıldızdan minikler gösteri maçına…
Hey yavrum hey.
Her şey para değil.
Bu geleneksel turnuvanın da bir açılış geleneği var. Bu gelenek zaten 2-3 senedir Turnuvanın tertip komitesinin elinde heba olup gitti. Daha fazla gitmesin. Turnuvanın tertip komitesi yine tarihe geçti. Bu seneki açılış programı geçen senenin açılışını bile gölgede bıraktı. İnşallah seneye geleneksel turnuva layık olduğu yere ulaşır. Gelin şu turnuvayı rahmetli Semih Köprülüoğlu, Necdet Güngörsün ve emeği geçipte adını zikredemediklerimiz adına kurtaralım.
