HAKEMLİĞİN STATÜKOSU-SAKARYA HAKEMLİĞİ VS.

Türkiye’de pek çok alanda statüko yıkıldı ama hakemlik mesleğinde maalesef politbüro tarzı yapı bir türlü kırılamıyor.

Şu anda bir baba –oğul hakemliği dolayısyla futbolu yönlendiriyor. Hiç de iyi bir hakem olmayan Serdar Çakır , maalesef futbolun başına oğlunu da üst düzeylere getirmeyi başardı. Hiçbir baba, gelir ve mevki getirmeyen bir mesleği- hele kendi mesleğiyse- evladına tavsiye etmez. Şimdi oğlunu da bu işe dahil ederek önemli bir konuma sahip olmayı başardılar. Zavallı Antalyalı Kuddusi de bana resmi başkan olmanın ötesinde fonksiyonu daralmış bir asal sayıya dönüştürülmüş durumda.

Düşünsenize Cüneyt Çakır, yüz karası bir Kasımpaşa- Beşiktaş maçı yönetti. Onu değerlendirecek olan gözlemci kimdi biliyor musunuz?

Kamil Abitoğlu!

Daha dün hakemliği bırakmış, mesleğinde yeterliliğe ulaşamamış ve Çakır’ın yakın arkadaşı olan Abitoğlu, nasıl bir objektif değerlendirme yapacaktı ki! Tüm cesaretini kullansa bile olumsuz not veremezdi. Nitekim kötü not veremedi.

Cüneyt Çakır, herkesin dillendirdiği, yazdığı gibi Trabzonspor’un bu sezon başına çorap örülmesinde başrolü de oynadı. Şimdi diyeceksiniz ki ‘Adam , Avrupa’da finaller yönetiyor, kötü olsa ona kim maç verir’’

Biz FIFA ve UEFA’ da ne türlü işler döndüğünü Platter ve Platini sayesinde gördük. Orada da ne adaletsizlikler var. Ayrıca Trabzon’da gözünün önündeki penaltıyı çalamayan bir insan isterse uzayda maç yönetsin, ne önemi var!

Cüneyt Çakır bence kötü bir hakemdir. Ülke içinde büyük takımların gücünü arkasına almaktan başka bir anlayışı olmadığı yönettiği maçlardan belli. Karakteri ve kişiliği ile ilgili bir sözümüz yok ama mesleğini ülke içinde icra etme biçimi oldukça rahatsız edici.

Bu hakem anlayışı o kadar ileri gitti ki devre arasında Antalya’daki seminerde her hakemin yaptığı hatalar gösterildi. Cüneyt Çakır’dan bir tane bile pozisyon gösterilmedi.

Allah aşkına! Böyle bir şey olur mu! İlk yarının en fahiş hatalarını yapan biri es geçiliyor.

Şimdi Sakarya’nın en iyi hakemi Erkan Engin miydi ki üst klasmanda bir tek o var. Biz hakemlikte nelerin döndüğünü eski hakem- yeni yorumculardan açık açık dinliyoruz. Adaletin en az olduğu mekanizma olarak hakemlik kaldı bu ülkede.

Türk futbolu önce bu anlayıştan kurtarılmalıdır.

Sakarya’da üst klasmanı hak eden isimler maalesef ikili ilişkilerde zayıf kaldıklarından oldukları yerde sayıp kaldılar. Ha Sakarya’da oldukça kötü hakemler de var. Örneğin fiziki de yorum yeteneği de hakemliğe hiç uygun olmayan Oğuzhan Şenler konusundaki kanaatim, şu salon turnuvasıyla birlikte iyice pekişti.

Merak edilebilir: Hakem konusunda neden bu kadar sert tavırlıyım? Hata yapamazlar mı?

Bakın hakemlik bir yetenek işidir. İnsan yaşamını sürdürmek için esnaflık, işadamlığı, memurluk , işçilik vs. yapar. Hakemlik asal bir meslek değildir. Yeteneği olanların yöneldiği ekstra bir daldır. Bu yüzden hata yapan, göremeyen insanların bu işi yapmaması gerekir.

Ayrıca şeytanlık diz boyu. Biz Türkiye’deki hakemlerin istediklerini görüp istemediklerini görmediklerine binlerce kez şahit olmadık mı!!!!