HAKEMLERDE NELER OLUYOR ?

Sakarya futbol hakemlerinde ligin başlamasıyla birlikte çok tuhaf şeyler olmaya başladı. Her ne kadar kendi aralarında meydana gelen kısır çekişmenin ortalığa yayılmaması konusunda gayret gösteriyorlarsa da gerek sosyal medyada ve gerekse son olarak görevlerinden ayrılan bir İl Hakeminin manifestosuyla gün ışığına çıkan bu çekişmenin artık birçok hakemi de rahatsız etmeye başladığı bal gibi aşikar. Aslında bu aile meselesidir karışmayayım diye düşünüyorum ama insanların olanlarla bu şekliyle aldatılması veya kandırılması karşısında susmak ve insanları bilgilendirmemek insanın elinde değil.

OLAYLAR NASIL GELİŞTİ ?

Zamanında İl Hakem Kurulu destekli Hakem derneği yönetimine gelen Klasman hakemleri daha sonra bir genel kurul kararı isteyerek, istifa ettiklerini spor kamuoyuna bildirmişler ama her nedense “ alternatif mangal partisi “ düzenleyerek bu genel kurula onları destekleyen hakemlerin gitmemesini sağlamışlardı. Ancak ne var ki genel kurulda toplanan gençlerden oluşan hakemler 1 Oy fazlasıyla ekseriyeti temin etmişler ve şu andaki Özgür Aygün Başkanlığındaki Dernek yönetimi iş başına gelmişti. Bundan sonrası ise çok karmaşık bir hal aldı. Klasman hakemleri iddia edildiğine göre bazı mazeretler uydurarak maçlara çıkmamışlar, hep birlikte dolaşarak sözüm ona gövde gösterisi yapmaya başlamışlardı. Daha sonrası ise ne olduysa oldu. Klasman hakemleri sosyal medyadaki kalemleri ile spor kamuoyunu yanlış bilgilendirmekle birlikte hasır altı çalışmalara devam ettiler ve son olarak ta göreve yeni gelen Merkez Hakem kurulu’na bir şekilde ulaştılar. İstekleri yerine gelmesi için Sapanca’da malum bir otelde ailesi ile birlikte ücretsiz konaklattıkları bir Tff 11. Bölge görevlisi sayesinde görev başındaki Mehmet Alemdar Başkanlığındaki İl Hakem Kurulu görevden alındı, yerine şu andaki Ercan Yıldırım Başkanlığındaki ( ! ) “ malum “ İl hakem Kurulu göreve getirildi. Yine iddia edildiğine göre zamanında hakem derneği destekli hakemler bir kenara itilirken, kendileri tüm görevleri almaya, ücretlerde ayarlama yapmaya ve daha acısı “ kendilerinden olmayanı “ dışlamaya başladılar. En sonunda da kol gider yeni kalır misali sel verip sır vermeyen dışlanan hakemler de yavaş yavaş seslerini yükseltmeye başladılar. Ama ne yapsalar nafile. Bu arkadaşlar için tek yapmaları gereken şey bu işi yavaşça bırakıp gitmeleriydi. Nitekim öyle de olmaya başladı. Son olarak bir açıklama ile görevlerinden ayrıldığını söyleyen İl Hakemi Engin Bıçak’ın zehir zemberek açıklamaları bu işin tuzu biberi oldu.

ŞİMDİ NE OLACAK ?

Bu gelişen olayları baştan beri takip eden bazı köşe yazar arkadaşlar bu konuya enine boyuna dokundular ama tenkitler biraz ağır kaçınca bu grupla aminaye bir tabirle olacak “ papaz “ oldular. Sebebi de bu işi niye bu kadar gurcaladıklarıydı. Bu işler ve bu gereksiz didişmeler bana bu günün Türkiye’sinin siyasal fotoğrafını anımsatıyor. Ne derler baştan sona kadar günü kendi fırsatlarına çevirmek ve bu düşüncelerle “ biat “ etmek sayesinde musluğun başında olmak ve kendi çıkarları için en sevdikleri arkadaşlarını bile bu yolda saf dışı etmek onlar için mübah sayılıyor.Şimdi sormak istiyorum bu kadar genç arkadaşımıza yazık değil mi ? Hani bir söz vardır “ Filler tepişir, çimler ezilir “ diye işte bu söz başta kendisine önceleri komplo düzenleyenlerle birlikte hareket eden ve ani bir kararla bu arkadaşların isteği ile İl Hakem kurulu Başkanlığını üstelen Ercan Yıldırım’a “ cuk diye oturuyor. Bizler eleştiririz, yanlış bir şeyler görürsek yazarız. Tek düşüncemiz bu arkadaşların yönetimleriyle kaderleri ile oynadıkları amatör takımların geleceği hakkında elimizden geldiğince ve adaletli bir şekilde yardımcı olmaktır. Gerisi bizi hiç ilgilendirmiyor. Öyle veya böyle hakemler hepsi benim kardeşim ve arkadaşımdır. Aralarında kesinlikle hiçbir ayırım yapmam. Aranızda ne yaparsanız yapın ama ailelerinden kıstıkları maddiyatla bir sürü genci kötü alışkanlıklardan kurtarmaya çalışan birçok yöneticinin yaptıklarınızla “ah“ını almayın.