BOKSUN TARİHÇESİ
Boks bütün sporların en çok sevileni, en eskisidir. Boks bilgisi ve kültürü çok eskidir. 4000 ile 5000 senelik bir mazisi olduğuna dair vesikalar mevcuttur.
Boks iki safha arz eder. İlk safhası; Babilonyalılar ve Truvalılar zamanına, ikinci safhası ise Yunanlılar ve Romalılar zamanına rastlar. Eski eserler için yapılan kazılarda bazı resimler ve eşya üzerinde boks yapan insan şekilleri bulunmaktadır. O zamanlarda boksun eldivensiz olarak yapılmakta olduğu tarihi vesikalarla ispat edilmektedir.
Boks tarih öncesi çağlara kadar uzanan en eski spor dallarından birdir. Önceleri askeri amaçlarla gençlere öğretilen boks, daha sonraları boks-güreş karması olan karşılaşmalar şeklinde yapılmıştır.
Kökeni oldukça eski olan boksun spor olarak yapıldığına ilişkin ilk kanıtlar Girit´te M.Ö. 1500´lerden kalma belgelerde bulunmuştur. Mezopotamya´da Bağdat yakınlarında bulunan tabletlerdeki kabartmalarda da iki boksörün savunma pozisyonunda bir birleri ile karşılaştıkları görülmüştür. İlk zamanlar boksörler kendi şöhretleri ve kârları için dövüşürlerken, daha sonraları zenginlerin eğlence törenleri için dövüşmeye başlamışlardır.
Bu dönemlerde yapılan boksun önemli kuralları yoktu. Boksörün biri pes edene veya ölene kadar oyun devam ederdi. Günümüz boksunun temelleri ise, XVIII. yy´da İngilizler tarafından ortay atılmıştır. Boksun ilk ilkeleri Jack Brougohton tarafından oluşturulmuştur. İngiltere ve ABD´de meraklı zenginler ya da bahisçiler tarafından düzenlenen çıplak yumrukla dövüşlere ilgi hızla artmıştır.
Fakat kurallara uygunluğu çoğu zaman tartışma konusu olan ve insanlık dışı sertlik içinde geçen bu karşılaşmalar kamu düzenini bozmakla suçlanmış ve genellikle polis müdahalesi ile sonuçlanmıştır.
Boks sporunun kuralları ve temelleri 1865 yılında Queensbery Markisi´nin koruması altında John Grahon Chambers tarafından belirlenmiştir. Buna göre karşılaşmalarda eldiven giyilmesi zorunlu tutulmuş ve boksörler kilolarına göre üç kategoriye ayrılmıştır. Rauntlar 3 dakika olup, her raunt arasında bir dakika dinlenme süresi verilmiş ve yere düşüldüğünde en uzun bekleme süresi 10 saniye olarak ön görülmüştür.
1911 yıllarında İstanbul’a gelen Müttefik kuvvetlere ait Boksörlerin yaptıkları gösteri müsabakalarını takiben başlamıştır. O tarihlerde bilhassa Amerikan ve Fransız donanma personeli kendi aralarında Taksim meydanı çevresinde müsabakalar tertip ederlerdi.İlk resmi boks müsabakası 1920 yılında yabancılar arasında yapıldı.Bunu takip eden yıllarda İstanbul’da Kurtuluş-Galatasaray ve Fenerbahçe Kulüplerinde boks faaliyetleri başladı.
Ülkemizde Boks Ülkemizde boks, Birinci Dünya Savaşından sonra Mütareke yıllarında İstanbul’da başladı. İstanbul işgal altındayken Amerikalılar şehrimize gelen donanmalarına mensup sporcuların idman yapabilmeleri için şimdiki Galatasaray Kulübünün lokalini yaptırdılar. Buraya Navy Gymnasium (Bahriye jimnastik hanesi) adını verdiler. Amerikalılar burada kendi aralarında boks idmanı yaparlarken ara sıra hevesli gördükleri Türk gençlerini de aralarına alırlardı.
Birkaç girişimci Türk ve Rum vatandaş boksun gördüğü rağbetin farkına vararak Taksim meydanında mevcut su depolarının üstünde tahtadan kapalı bir salon yapmışlardı. Bu salonda revü oynanır, arada boks gösterileri de yapılırdı.
Buranın sahipleri sonradan gördükleri ilgi karşısında bu salonun üzerine bir boks idman salonu yaptırdılar. Ülkemizde herkese açık ilk boks maçı o zamanlar şampiyon sayılan Kemal Begof’la, Mazlumidis arasında Türkiye Hafif Siklet Şampiyonluğu için yapıldı, Mazlumidis galip geldi. Türkiye Boks Federasyonu kurulduktan sonra boks tarihimizin en parlak şöhretlerinden biri olan merhum Küçük Kemal uzun devre içinde 50 müsabaka yapmış, ringden nağ mağlup olarak ayrılmıştır. Ondan sonra Amerika’da okurken Amerikan boksörleri arasındaki meşhur Altın Eldiven yarışmasında şampiyon olan Melih Açba gibi isimler Türk boksunu ileri taşımaya başlamışlardır.
