ASKF’DE ÖN TEKER NERDEN GİDERSE…..

ASKF’DE ÖN TEKER NERDEN GİDERSE…..

Sakarya Amatör Futbol Kamuoyunu günlerdir meşgul eden çok tuhaf şeyler yaşanıyor. Bir yandan maçlarda hakemlere darp yaşanırken, diğer yandan da bazı kişilerden de Askf’ye erken genel kurul yap baskısı uygulanmaya çalışılıyor. Basından bazı arkadaşlar da konuya tam vakıf olmadıkları halde Askf’ye ateş eden bildirimlere adeta çanak tutmaya devam ediyorlar. Bunlar böyle devam ettikçe Sakarya olarak tüm cehaletimizi Türkiye’ye sergilemeye de devam ediyoruz.

KESER DÖNER SAP DÖNER ….

Olup bitenlerden  Sakarya’lı futbolseverlerin ne kadar haberi var bilemeyiz ama ortada bir gerçek var ki o da “ güneş balçıkla sıvanmaz “ gün gelir her şey ortalık yere saçılır. Ama ne var ki yine de ders almak işimize bir türlü gelmez . Bugün yaşananlar aslında geçmiş yılların birikimleri. Biraz açacak olursak her şeyin  aslında çok basit bir açıklaması var. Yıllar önce yani Deprem sonrası Sakarya Askf’de yaşananlar bunun belki de başlangıcı olmuştu. Sırf oy kazanayım düşüncesi ile bazı siyasileri arkasına almayı başaran o zamanın Askf Başkanı kendilerine biat eden bu toplulukları maalesef kanatlarının altına almaya mecbur kaldı. Adı geçen zat yıllar geçtikçe tıpkı bu günün siyasi fotoğrafını o zamanlardan görmüş olacak ki ötekileştirme operasyonunu daha o zamanlar gerçekleştirmeye başlamıştı. Başkan’ın yaşadığı yıllarda o kadar çok anlatılacak olaylar yaşandı ki, saymakla bitmez. Bunların en büyük payı da Başkan’ı destekleyen ve başkan’dan yüz bulan bu topluluklar kapıyordu. O zamanlar her şey bazılarına göre güllük gülistanlık giderken,  tüm mevzuatlar, yönetmelikler yıllar ilerledikçe askıya alınmaya ve işler “ SULTANiyeggah “ makamında yürütülmeye başlandı. Bir tarafta dümenini yürütenler, öte yandan hakkı yenen mazlumlar. Mazlumlar da garipler ne yapsınlar, dediğim dedik, çaldığım düdük misali “ vatandaş “ ne derse oluyor, etrafında Tff Bölge müdürlüğü, Gençlik Spor İl Müdürlüğü ve konuyla alakalı birçok kişi “ bana dokunmayan yılan bin yaşasın “ misali hiçbir şeye müdahale etmek istemiyorlardı. Bu böyle olunca da Sakarya’da futbol mahalleler arası turnuvaya döndü. Köy kahvehanelerinden toplanıp arabalara bindirilen kişiler lisanssız bir şekilde sahaya sürülüyor, Canı sıkılan adam dövüyor, İnsanlar karakolluk oluyor ama her nedense bir yerlerden telefonlar geldiğinde hiçbir şey olmuyor. Günler böylece akıp gidiyordu. Hiç unutmam sezonun birinde Almanya’dan eski bir futbolcum aradı. “ Hocam ZDF  Televizyonunda ancak Türkiye’de olur başlığı ile bir haber veriliyor. Merak ettim anlatır mısın “ Dedi. Gerçekten sadece bizde olabilecek bir olay Erenler’de yaşanmıştı. Maç oynanırken hakeme fiili hareketler, darp ve hakem maçı tatil ediyor. Harbişspor otobüse binip fabrikaya yol alırken hakemler de stadı terk ediyor. Sahada kalan malum zat’ın takımının yöneticisi kişiyi arıyor. O Zat ta ben emrediyorum geriye dönüp maçı başlatın diyor. Her ne hikmetse kuzu kuzu geri dönüyorlar maç 48 Dakka sonra tekrar kaldığı yerden başlıyor. Bunlar işin belki de magazin kısmı. Ama bundan  sonrası daha vahim.

GERÇEKLERE DÖNERSEK

Bunlar Sakarya’da yaşanırken, siyasilerin her dediğini yapmaya çalışan Askf ve Askf’nin genel sekreteri ve o zamanlardaki şu andaki Futbol İl temsilcisi de zamana uyarak ne gerekiyorsa yapıyordu. Söğütlü’de maç bittiğinde sahaya yüzlerce kişi odunlarla dalıyor, aralarında kaldığım birçok Söğütlü’lü darp edilerek Yenikent Devlet Hastanesine ambulanslarla gönderiliyor, İl Temsilcisinin bulunduğu araba kaya taşı ile tam da İl Temsilcisinin oturduğu arka koltuğa atılıyor cam tuz buz oluyor. Ama her nedense olayla ilgili bir karar yok. Sonuçta orada hiçbir şey olmamış deniliyor. Neden ? Takım Ali İnci’nin takımlarından, Sonrasında Hendek’ten daha birkaç takım sıraya giriyor. Olaylar olaylar, hangisi anlatsak bilmiyorum. En komiği de 12 Nisan 2012 yılında yaşandı. Büyükşehir Başkanlık Kupası finali var, Hacıkışla sahaya çıkıyor ama bir maç önce kırmızı kart görmüş iki oyuncu ilk onbirde. Bunu gören Harbişspor itiraz ediyor ama tın ! Harbiş seramoniye çıkıyor ve oradan da maçı oynamadan olayı protesto ederek ve hatta Başkan Toçoğlu’na durumu bildirerek stadı terk ediyor. Başkan Toçoğlu sinir küpü, ama Askf çok rahat. Askf Başkanı “ Biz söyledik ama, Harbiş çıkmazsa çıkmasın kupayı Hacıkışla’ya veririz “açıklaması yapılıyor. Nitekim öyle de oluyor ve Kupayı Ali İnci Hacıkışla’ya sevinç göz yaşlarını tutamayarak takdim ediyor!. Bu olay bunlardan sadece bir tanesi, Arkadan olaylar zinciri başlıyor, Erenler’de polislere havada uçan tekmeler, Pamukova’da maç bitmeden saldırmalar ve maç tatili gerçekleşiyor. Bu olaylar bilhassa 2015 Yılında iyice artıyor. Derken Başkan trafik kazasında vefat ediyor. Askf’ye adaylar çıkıyor ama Başkan’ın adamları “ GAP’I GAPTIRMAM “ Diyorlar. Ama seçim gerçekleşiyor. Bu kişiler o kadar düzenli çalışıyor ki menfaatleri bitecek korkusuyla yeni Başkan’a dört elle sarılıyorlar. Başta İl temsilcisi Ali Arslan olmak üzere canhıraş bir çalışmanın sonunda 7 Oyla yönetimde kalıyorlar. Bu defa işler iyice ayyuka çıkıyor. Erenler stadında Askf’ye bu desteği sağlayan takımlardan büyük çoğunluğu istedikleri gün ve saatte yararlanırken garipler ezilmeye devam ediyor.Kim yönetimi arabaları ile gezdiriyorsa o işin kaymağını onlar yemeye devam ediyorlar.Derken Olağan genel kurul yapıldı ve şu andaki Askf yönetimi iş başına geldi.Mecburen işlerin düzeltilmesi gerekiyordu ve nitekim de öyle olunca bu kişilerin işlerine gelmemeye başladı. Protestolar, yerini sahada futbolculara ve hakemlere saldırmaya bıraktı. Ve bugünlere geldik.Şimdi ne olacak diye soracaksınız. Hacıkışlaspor’un bir alt lige düşürülmesi ile işler daha da çok gerildi. Ama bu sadece onlar açısından öyle oldu. Oysa İl Temsilcisi ve Tertip kurulu bu defa talimatlar ne gerektiriyorsa onlar yapılıyor. Yani İl temsilciliği eskiden yaptığı gibi değil bu defa gerçekleri uyguluyor. Bu da tabiî ki alışılmamış kıçta don durmaz misali bazı insanları şaşırtınca bir bardak suda fırtına kopuyor. Bilen de konuşuyor,. Bilmeyen de. Aslını gerçekten işin aslını bilen yok. Herkes işkembeden sallamaya devam ediyor. İmza toplayan aday topladığı imzaları Askf Başkanı’na teslim ediyor ama çok tuhaf eski yönetim birbirinden kopmuş, Aslında genel kurul yapılamayacağını bilmiyorlar. Çünkü Askf’ler konfederasyona bağlı şubeler. Seçim sırasında gösterilen listenin üzerinde yer alan iki kişi Başkan ve Genel sekreter ayrı yönetim ayrı seçiliyor. Yukarıdaki iki kişiden biri veya ikisi herhangi bir sebepten ayrılırsa veya vefat ederlerse 45 Gün içerisinde olağanüstü genel kurul yapılması gerekir. Ona da Türkiye Amatör Spor kulüpleri Konfederasyonu’na danışmadan karar veremezler. Bunlar işin bir gerçeği. Ama basın bunu ne hikmetse sürekli olarak birilerinin demesiyle veya zorlamasıyla ( ! ) Sürekli kaşıyarak gündemde tutmaya çalışıyor.Bunları bir magazin olarak değerlendirmek istedim. Belki de olanlar karşısında hayretle gelişmelere bakıyoruz. Yarın nelere gebe onu da ileride göreceğiz.

Giriş Yap

Sakaryaspor ve Sakarya Amatör Futbol Haberleri ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!