Salı Sofrası
İlk perde kapandı
Sakaryaspor Silivri’de düşen takımı yendi. Eh yensinler gari. Üç puan geldi ama rakiplerin maçlarından bizi son haftaya taşıyacak, için de umut olan sonuçlar gelmedi. Gelmeyince biz TFF 1 ligine çıkacağız diyerek sezon boyu gazımızı alanların elinde Playoff kaldı. Keşke çıksaydık da bu gün biz buradan İsmail Gürses ve ekibini alkış yağmuruna tutsaydık. Ama yine de bunun için ışık var. Futbolda hakem bitiş düdüğünü çalana kadar ,bitti demeden var olan umut bitmiyor. Son hafta biz Bandırmayla sıralama için kapışırken ,Altay ile Gümüşhane İzmir’de TFF 1 ligine direk çıkan takım olmak adına kozlarını paylaşacaklar. Altaya galibiyet, Gümüşhane’ye beraberlik yetecek.
SIFIRLADA GİT
Gecen hafta medyada Başkan İsmail Gürsesin futbolculara attığı veda mesajı yer aldı. Niğde Belediyespor beraberliği ile TFF 1 ligine direk çıkış hayalinin yerle bir olmasının ardından atılan bu mesajlar kısa sürede çürüdü. Gürses yine ben buradayım dedi. Genelde bizim Başkan bu tür kafa karıştırıcı hamleleri seviyor. Bu yoldan bir süre taraftarın ve de şehrin gazını almayı başarıyor. Biz onun bu süreçte gitmesini istemeyiz. Sakaryaspor için daha her şey bitmedi. Bu işin birde ikinci ayağı var. Sakaryasporun umut cebinde playoff var. Bu süreçte ayrılık Sakaryaspora zarar verir. Bu arada Uyanık Başkana bir şey hatırlatmak isteriz. Selahattin Aydın giderken önünüze borçsuz bir takım koydu. Gürses Başkan gidersen git. Sakaryaspor Başkansız kalmaz. Ancak giderken Sakaryasporu nasıl teslim aldıysan öyle barakta git. Ha bunu derken sakın ha bu takımı alt lige düşürmeye kalkma. Bilirsin ben bunu kastetmiyorum.
AH BURGAZ AH
Geçtiğimiz günlerde Nisan ayının sıcaklarla buluştuğu bir günde( 14 Nisanda) Trakyanın medeniyet kokan ovasında CHP li belediye altında güneşlenen Lüleburgaza gittim. Eski Hakem dostum Soner Emek’in ağırlamaları eşliğinde Trakyanın gönüldaş dostlarımla çok ama çok iyi bir zaman geçirdim. Sakarya Sporun Başkenti olacakmış. Birkaç sentetik saha yapmakla kimse kimseye birincilik vermez. Gidin 120 bin nüfuslu Luleburgazı görün. Spordan sanata kadar tam bir çağdaş kent olma yolunda ilerliyor. Trakya’nın aydın insanlarının spor yapması adına sentetik sahalar, yürüyüş parkurlar, Fitnes salonları ile iç içe dans ediyor. Sportif tesiste direklere asılan hoporlerlerden çalan müzik eşliğinde hem maçınızı seyredin ,hem de yürüyüş yapın. Bütün tesislerin duvarlarına asılı duran renka renk Atamızın resimleri içimi ısıttı. Trakya çok ama çok farklı. Günün iktidarı onların içine sızmak oralarıda ayrıştırmak adına yaptığı el altı gayretleri Lüleburgazlı arkadaşlarım bana anlattı. Hani oradada yer yer kara cübbelileri görmek mümkünde, çok az. Medeniyetin ve de çağdaş Trakyalıların gölgesinde fazla ışık veremiyorlar. Lüleburgazlılar günün iktidarı tarafından satılan Alpullu Şeker fabrikası için , bana verin, bana satın diyen Belediye Başkanlarından çok ama çok memnunlar. Bu başkan var ya bu Başkan Lüleburgaza Kadın Akademisi ,Yüzme akademisi gibi çağdaş gelişmeleri kadınlarımızın önüne koymuşlar. Bu arada Lüleburgazın bu aydınlık yüzüne Sakıp Sabancı ailesi büyük bir AVM ve kızları Dilek eliyle engellilere spor yapma imkanı taşımışlar. Trakyada güzel şeyler oluyor. Orada Atatürk Türkiyesinin medeniyet kokan ,Avrupa kokan kokusunu yudumlamak mümkün. Darısı bizim başımıza diyerek bir günde Lüleburgazlı Veteranlarla beraber kominizim den kopup özgürlüğe koşan Bulgaristanıda gördüm. İlerde fırsat doğarsa Bulgaristan da gördüklerimi ve de yaşadıklarımı sizlerle paylaşırım. Valla ne yalan söyleyeyim Burgazı gördükten sonra Sakarya’nın medeniyet adına ileriye değil geriye sürüklenişini içime gömdüm. Bu şehir 1975 lerde ne güzeldi, ne kadar modern bir şehirdi be.
SÜPER DÖNÜŞ( İKİ ŞÖFÖR)
Klasman ligi Playof grubundan çıkan takımların adı Harbi spor ile Harmanlıkspor oldu. İki takımında teknik sorumlularının verdiği futbol resmi aynı. Gençlik onları futbol kapılarında başköşede oturuyor. Onlar alt yapıda her yaş katogorisinde varlar. Böylesi dönüşleri,Süper lige böylesi dönüşleri ben Sakaryada futbolun kalkınması ,sahalardaki mücadelenin daha centilmence geçmesi adına önemsiyorum. Bu iki takımın teknik sorumluları takımlarına sadece teknik adamlık yapmıyorlar. Onlar aynı zamanda takımlarını maçlara taşıyan vasıtaların şoförlüğünü de yapıyorlar. Kısacası onlar bu işin içinde hem eğitmen hem de emekçi olarak varlar. Harmanlıkspor nezninde Tevfik Tetiki, Harbiş nezninde İbrahim Makineyi bu başarılarından dolayı kutlarım. Umarım geldikleri yerde kalıcı olurlar. Bu tip takımların çoğalması temennisiyle onları bir kez daha futbol yüreğimdeki samimi duygular eşliğinde kutluyorum.
ADAPAZARISPORUN İBRAHİMLERİ
Adapazarıspor her nedense yolun başındaki Hikmet Sevim rüzgârını Karamana bir türlü taşıyamadı. Onun zamanındaki heyecan ,onun zamanındaki TFF 3 lig hırsı ondan sonraki süreçte yaşanmadı. Son dört yılında sivil insiyatifin eline gecen Adapazarıspor İbrahim Nalbantla iki sezon playoffta hüsran yaşadı. Bırakın Bala çıkmayı , bal kapısına yaklaşamadı bile. İkinci İbrahim Aygün Başkanlığı geride kalan iki yıla göre başarılı olduğunu söylemek mümkün. Aygün zamanında Adapazarıspor Balı gördü ama kalıcı olamadı. Bilindiği üzere Hendekspora baraj maçında kaybettiler ve geldikleri yere döndüler. Bana göre iki İbrahim de kendi bildiklerini okuyan türden başkan tipine çok uygunlar. Fikir alırlar ama sonuçta bildiklerini okurlar. Okurlarda okuduklarını doğru anladıklarını sanmıyorum. İbrahim Nalbant belediye desteğini tam alamadı. Cebinden harcadı. İkinci İbrahim Başkan bende Belediye desteğini yanına alarak cebine fazla el atmayan Başkan türü olarak izlenim bıraktı. Aygün gide cem diyor. Giderken ben nerede yanlış yaptım dediğin oldu mu dedim, aldığım yanıt olmadı. Bunu üç teknik adam, bir yığın transfer yapmasına karşın, düşen takımın Başkanı söylüyor. Adapazarı ile ilgili son not, İbrahim Aygün Basına kahvaltı verdi, içini döktü. Moda oldu ya bide helallik istedi. Aygün ben gidiyorum dedi, beraber olduğu yönetimde gitti. Aygünü istifa beraber geldik beraber gideriz diyerek takip edenleri bu etik davranışlarından ötürü kutlarım. Adapazarıspor konusuna daha ayrıntılı olarak haftaya da değinmek istiyorum. Efendim bu haftalıkta benden bu kadar. Siz her zaman olduğu gibi size lazım olanları alın kalanlar benim olsun.
Salı Sofrası İlk perde kapandı
